Her ne kadar ilamlı takipten sonra başlatılan ve kesinleşen bu ilamsız takibe ilişkin dosyaya ödeme yapıldığı görülmekte ise de, yapılan ödemelerin alacaklı şirketin takibe konu ilamdan kaynaklı alacağı ile irtibatı kurulamamaktadır. İcra Mahkemesi ilamdan kaynaklı alacak için itfa itirazını değerlendirirken İİK'nun 33.maddesi kapsamında takip konusu alacağa ilişkin olduğu net bir şekilde anlaşılan ödemeleri nazara alarak sonuca gidebilir. Yapılan ödemelerin takip konusu alacakla ilgisini ayrıca araştırma yetkisi bulunmamaktadır. Bu durumda, ilamdan kaynaklı borcun Yasada tanımlanan nitelikte ödeme belgesi ile ödendiği ispatlanmadığından, mahkemece itirazın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine faturaya dayalı akaryakıt satışından kaynaklı alacağın tahsili için icra takibine giriştiğini, takibe süresinde itiraz edilmediğinden kesinleştiğini, müvekkilinin davalı ile ticari ilişkisinin bulunmadığını, akaryakıt almadığını belirterek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıya faturaya dayalı akaryakıt sattığını bildirerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacı aleyhine girişilen icra takibinde davalı alacaklı vekilinin “düşmüş icra takibini yenilemiyoruz. Borçlu hakkındaki takipten ve alacaktan vazgeçiyoruz” şeklindeki beyanı doğrultusunda davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle davanın ve tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davalı tarafın alacağının 1.094.04 YTL olduğunun kabulü ile takibe konu miktarın bakiye bölümü için davacının borçlu olmadığının tespitine, takibin 1.094.04 YTL asıl alacağa takipten itibaren yıllık % 72 oranını geçmemek üzere avans faiziyle birlikte tahsili suretiyle takibin sürdürülmesine, kabul edilen alacak miktarı 1.094.04 YTL üzerinden % 40 icra inkar tazminatının davacıdan, davacı lehine kabul edilen miktarın takip tarihindeki karşılığı 763.68 YTL üzerinden % 40 oranında tazminatın davalıdan alınmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. HUMK.’nun 388/son ve 389. maddeleri uyarınca hükümde taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir....
Birleşen menfi tespit davasında davacı vekili, müvekkili aleyhine kredi sözleşmesinden kaynaklı takip başlatıldığını, sözleşmede kefaletinin olmadığını ileri sürerek takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen itirazın iptali davalarında davalılar, kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihte asıl borçlu şirket ile herhangi bir bağlarının olmadığını, kredi sözleşmesine kefil olmadıklarını savunarak davanın reddini istemişlerdir. Birleşen menfi tespit davasında davalı vekili, davacının sözleşmeyi kefil olarak imzaladığını, davacının kefaletten dolayı sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalılar ... Ltd. Şti. ve ... ile davacı ...'...
Dava takipten sonra harici olarak davalı vekiline 29.9.1999 tarihinde borcuna mahsuben verilen 9.100.00 TL değerindeki makinalar bedelinin borçtan düşülmesine bu miktar ile borçlu olunmadığının tespiti ile kötü niyet tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili, davacının kalan borcu ödediğini iddia etmediği borcun halen devam ettiği tazminat isteminin doğru olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu 29.9.1999 tarihi itibari ile davanın 9.100.00 TL borçlu olmadığının tespitine bu tarih itibari ile takibin 9.100.00 TL’lik kısmının iptaline davalının kötü niyeti kanıtlamadığından kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından kötü niyet tazminatı yönünden temyiz edilmiştir....
Şti. ye ödendiğini, müvekkilinin davalıya 13.000 TL borcu kalmasına rağmen senedin tamamının icra takibine konulduğunu, takipten sonra da bakiye bedelin ödendiğini belirterek borcun 32.000 TL sinin takipten önce ödenmiş olması sebebi ile bu rakam üzerinden müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibin ve senedin iptali ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkiline ödeme yapılmadığını, müvekkili ile kardeşinin arasının kötü olduğunu, ödeme belgelerinin müvekkiline zarar vermek kastıyla oluşturulmuş sahte belgeler olduğunu belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının takipten önce makbuz karşılığı davalı alacaklının kardeşi ...'a 21.000TL ve ... şirketi adına ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/65 Esas KARAR NO : 2021/559 DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 23/01/2020 KARAR TARİHİ : 24/06/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 29/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde, davacının cari hesap alacağının tahsili amacıyla borçlu/davalı ....... İNŞAAT TUR. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. aleyhine Bakırköy ....... İcra Müdürlüğü'nün ...... E. sayılı dosyası nezdinde icra takibi yapıldığı, davalı tarafından söz konusu icra takibinde gönderilen ödeme emrine itiraz edildiği ve takibin durdurulduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....
reddine; birleşen davada her ne kadar asıl dava davalısı birleşen dosya davacısı asıl davaya konu edilen iş avansları nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebinde bulunmuş ise de; aynı yönde asıl dava olan itirazın iptali davasında savunmada bulunduğundan ve savunması bu anlamda irdelendiğinden itirazın iptali davasından sonra açılan menfi tespit davasında hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle birleşen davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2015/...E. sayılı takibin dayanağı olan 15/04/2015 tarihli senet yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkin iş bu davayı ikame etmiştir. Davalı vekili dava dilekçesinin tebliği tarihinden sonra 2 hafta içinde sunduğu süre uzatım dilekçesi ile yetki itirazında bulunmuştur. GEREKÇE: Dava, kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir. Yapılan tetkik ve incelemede; takibin başladığı yer ile davacının yerleşim yerinin Ankara, davalının yerleşim yerinin ise bağlı olduğu adliyenin Bakırköy olduğu tespit edilmiştir. Bilindiği üzere menfi tespit davalarında yetkili mahkeme; takipten önce açılmış ise genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesi, takipten sonra açılmış ise de davalının yerleşim yerinin yanında takibin başladığı yer mahkemesi de yetkilidir....
Köyü 136, 340 ve 342 no'lu parsellerinin satışa çıkarıldığını ve davalı tarafından alacağına mahsuben satın alındığını iddia ederek takibin iptali ile davacının borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetli takipten dolayı davacıya asgari %40 oranında icra-inkar tazminatı ödenmesine, icra takibi sebebiyle davacının elinden çıkıp davalıya geçen ... İli, ... İlçesi, ... Köyü 136, 340 ve 342 no'lu parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....