Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, takipten sonra ikame edilecek menfi tespit davalarının borcun doğmadığı veya borcun takipten önce ödendiği iddiası ile açılabileceği, borç takipten sonra ödenmesine rağmen alacaklı vekili tarafından takipten vazgeçilmemiş ise başvurulması gereken yolun takibin iptalinin istenilmesi olduğu, bu hususta ise icra mahkemesinin görevli bulunduğu, icra mahkemesine yapılacak başvuru dava niteliğinde olmadığı için asliye hukuk mahkemesi tarafından icra hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilemeyeceği gerekçesiyle davanın dava şartı (görev) yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, icra takibinden dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı borçlu bulunmadığının ispatı için İİK'nun 72/1. maddesi uyarınca menfi tespit davası açabilir....

    Esas sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, takibe dayanak; 06/07/2020 düzenleme, 31/10/2020 vade ve 35.000,00 TL bedelli bonodan ve 06/07/2020 düzenleme, 30/11/2020 vade ve 40.000,00 TL'lik bononun sadece 10.000,00 TL'lik kısmından kaynaklı olarak, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 2-Takibin haksız ve kötü niyetli olduğu kanaatine varılmakla; Bursa 4. İcra Dairesinin 2022/........

      Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf ile davalı taraf arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı, davalıya vermiş olduğu, 10 adet sıralı ve 50.000,00-TL tutarlı bonolar nedeniyle, borçlu olmadığının tespiti için, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2017/... Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtığı, mahkemece yapılan yargılama sonucu, davanın kısmen kabulüne karar verilerek, davacının 27.212,00-TL miktar bakımından borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, davanın yargılaması devam ederken, davalı şirket tarafça davaya konu senetlerin...Bakasına devir edildiği ve banka tarafından, davacı ... aleyhine dava konusu bonoların tahsili amacıyla, Eskişehir 1. İcra Müdürlüğü'nün 2018/...Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığı, başlatılan takip sonrası davacının, borçlu olunmadığı tespit edilen tutar nedeniyle 3. Kişiye ödemek zorunda kaldığı bedel ile, yapmış olduğu tüm masrafların davalıdan tahsili amacıyla, davalı aleyhine Bursa 4....

        İcra Müdürlüğü'nün 2008/10047 esas sayılı takibin iptali ile bu takipten dolayı davacının takip alacaklısına borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 04.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Sayılı dosyası ile 25.403,78 TL tutarında çekten kaynaklı borçlu olduğundan bahisle icra takibi başlatılmış, buna binaen tarafımızca menfi tespit davası davalı aleyhine açıldığını, Davalı tarafın derdestlik iddiasında bulunduğu dosya ise İstanbul Anadolu 9.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/336 Esas numarası ile açılan itirazın iptali davasının konusunu ise İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğü'nün 2020/4670 Esas sayılı dosyası oluşturduğunu, söz konusu davaların iki farklı takipten oluştuğunu, Yani; İstanbul Anadolu 9.Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/336 Esas sayılı dosyasının İstanbul Anadolu 12....

          HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE: ---takip dosyasından borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin davacı şirket yönünden iptali davasıdır....

            İcra Müdürlüğünün 2017/1228 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bu takipten müvekkiline tebliğ yapılmadan haberdar olduklarını, borca itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, müvekkilinin ... şirketini 2016 ocak ayında devir aldığını, ne eksi ortağı ne de yeni ortağı şirketin davalıya böyle bir borcu olduğunu bilmediğini, şirketin bilgilerini eline geçiren başka kişiler tarafından müvekkil şirket üzerinden hat, cihaz ve tablet alındığını ve daha sonra ne alınan hatların ne de cihazların parasının ödenmediğini, bu nedenle açılan takibin iptali ve borcun müvekkili şirkete ait olmadığının tespiti için iş bu davayı açtıklarını belirterek müvekkili şirketin davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, icra takibinde asıl alacağa uygulanan yasal faizin iptali ile davalı şirketin müvekkili şirket lehine %20 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Bu tür bir yararının bulunması halinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında, icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu halde, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur. Bundan sonra, ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davasıdır (Hakan Pencanıtez, Oğuz Atalay, Meral Sungurtekin Özkan, Muhammet Özekes, İcra ve İflas Hukuku, s.156- 164). Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır....

              Somut olayda, dayanak ilamdan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla toplam 58.610,88 TL üzerinden icra takibinin 30.01.2014 tarihinde başlatıldığı, icra emrinin borçlu vekiline 05.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği, ödemenin ise 29.01.2014 tarihinde tevdi mahalli tayini olarak belirlenen banka hesabına 58.620,00 TL olarak yatırıldığı anlaşılmaktadır. ..i 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/3 D. İş sayılı tevdi mahalli kararının 29.01.2014 tarihinde verildiği ve aynı gün kararın tebliğe çıkarıldığı tebligat parçasından anlaşılmakta ise de, tebligatın .....’nden çıkarıldığı ve ulaşacağı adresin de "..." olduğu değerlendirildiğinde, takipten önce alacaklının tevdi mahalline paranın yatırıldığından haberdar olmadığının kabulü gerekir. Bu durumda borçlu takip masraflarından ve o güne kadar işleyecek faizden de sorumlu olacağından TBK 100. maddesine göre dosya borcunun hesaplanarak sonuca gidilmesi gerektiğinden borcun ödendiğinden bahisle takibin iptali doğru değildir....

                . - K A R A R - Davacı, davalı bankanın aleyhine icra takibine giriştiğini, süresinde itiraz etmediğini takibin kesinleştiğini, takipten sonra kredi asıl borçlusunun borcu ödediğini, ancak davalının takibi devam ettirdiğini, taşınmazları üzerine haciz konulduğunu belirterek davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ile taşınmazlarının geri alınmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı borçlunun amacının takibi sürüncemede bırakmak olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının 17.12.2010 tarihli feragat beyanının HUMK 91 ve devamı maddeleri gereğince açılan davadan kayıtsız ve şartsız olarak feragat edildiği gerekçesiyle davanın vaki feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, icra takibine konu banka kredi sözleşmesi nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu