İcra Müdürlüğü'nün 2013/16828 sayılı icra dosyasında borçlu gösterdiğini, oysa takibe konu senetlerde adının, imzasının ve kefaletinin olmadığını, ödeme emri muhtara tebliğ edildiğinden takipten yeni haberdar olduğunu belirterek, davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin icra takibine konu olan senetleri ciro silsilesi içerisinde teslim aldığını, davacının diğer cirantalara dava yöneltmeyip sadece müvekkilini hasım gösterdiğini, senette çift imza olduğunu, davacının da senet borçlusu şirketin ortağı ve imza yetkilisi olduğunu belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine %20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, dava konusu .... 2....
sebebiyet verdiğinden kötü niyet tazminatı koşullarının oluşmadığı gerekçeleriyle davanın kabulü ile 3. haciz ihbarnamesinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Borçlular hakkında açılan kambiyo takibi kesinleşmiş olup söz konusu icra takiplerinde müvekkil şirketin alacaklı olduğu da sabit hale geldiğini, diğer taraftan ipotek takibinde de borçlu olan şirketin borcu konusunda bir itirazı bulunmadığını, davalı borçlunun ileri sürdüğü itirazları kabul etmediklerini, borçlu bu takibe müvekkil şirketin alacağını geciktirmek amacıyla haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini açıklanan nedenlerle takibe konu itirazların iptali ile takibin devamını ve kötü niyetli davalı borçlunun %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama masraflarının ve ücreti vekaletin davalı borçluya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır. Mahkememizin 2016/1247 Esas 2018/392 Karar sayılı dosyası ile yapılan yargılamada; Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılmış ilamsız icra takibinde vaki itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir....
Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne, davalının icra takibine dayalı itirazının iptaline, takibin asıl alacak 5.567.95 TL.ye takipten itibaren yasal faiz yürütülmesine, tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacısı ..., davalısı Boğaziçi Elektrik Dağıtım ...olan Gaziosmanpaşa 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/212 Esas, 2009/396 Karar sayılı 07.10.2009 Karar tarihli menfi tespit davasında davacı ... 15.09.2005 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağı ve tahakkuk eden 5.567.95 TL.alacak yönünden borçlu olmadığının tespiti amacıyla açtığı dava sonucu mahkemece davacının 15.09.2005 tarihli zabıt varakası nedeniyle 1.273.72 TL.borçlu olmadığının tespitine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi...
Esas sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipten ve takip dayanağı olan 24/12/2013 düzenleme ve 30/01/2015 vade tarihli, 5.000,00 bedelli senetten kaynaklı davalıya borçlu olmadığının tespitine, 2-Davacının ... 1. Genel İcra Dairesinin 2023/......
Bu tür bir yararının bulunması halinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında, icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu halde, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur. Bundan sonra, ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davasıdır (Prof. Dr. Hakan Pencanıtez, Prof. Dr. Oğuz Atalay, Doç. Dr. Meral Sungurtekin Özkan, Doç. Dr. Muhammet Özekes, İcra ve İflas Hukuku, s.156-164)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Dava dilekçesinde, eğitim hizmeti sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti, senetlerin iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 21.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra mahkemesinde borçlunun takibin dayanağı İİK’nun 68.maddesinde sayılan belgeleri hükümden düşürecek belgelerden birine sahip olması halinde borçlu itirazın kaldırılması talebinin reddini sağlayabilir. Oysa menfi tespit davasında borçlu bütün savunma sebeplerini ileri sürerek borçlu olmadığının tespiti yönünde lehine karar alabilir. Bu nedenle alacaklının itirazının kesin kaldırılmasını talep etmesinden sonra açılan menfi tespit davasında borçlunun hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir. 2-Alacaklını İtirazının Geçici Kaldırılması Talebinde Bulunmasından Sonra Açılan Menfi Tespit Davasında Hukuki Yarar Alacak ilamsız icra takibinde adi senede dayanmış ve borçlu sadece takibin dayandığı belgedeki imzaya itiraz etmişse, alacaklı itirazın tebliğinden itibaren 6 ay içinde icra mahkemesine başvurarak itirazın geçici kaldırılmasını isteyebilir. (İİK.m.69)....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece alınan bilirkişi raporlarıyla da açıkça sabit olduğu üzere alacağımız takip tarihi itibariyle talep edilen tutar olan 125.719,80-TL tutarda olup itirazın iptali davasında haklı olduklarını, takibe yapılan itirazın iptali taleplerinin takipten sonra tahsilat yapıldığı gerekçesi ile kabul edilmemesinin hukuki bir dayanağı bulunmadığını, bu nedenle takip tarihinden sonra yapılan tahsilatların, yerel mahkemece yargılaması yapılan davaya bir etkisi olmadığının açık olduğunu, zira davalı yanın, borçlu olduğunu bile bile takibe kötü niyetle itiraz ettiğini, yargılamada defalarca tespit olunduğu üzere takip ve borca itiraz tarihi itibariyle davalının müvekkili bankaya borçlu olduğunu, her halde ise halde işbu ödemelerin davaya konu icra takibindeki borca istinaden yapılmadığının kabulünün şart olduğunu, zira davalının birtakım ödemeler yapmış olmasına rağmen, takibe itirazından da vazgeçmediğini, hakkında başlatılan icra takibine...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketçe davalıya yapılan mal satışı sonucu oluşan cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle takibin devamına, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıya borçlu olmadıklarını, tüm fatura ve mal bedellerinin ödendiğini, davacının kur farkı faturasına dayandığını, ancak bu kur farkı faturasına zamanında noter kanalıyla itiraz edildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir....