WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, dava ve takip konusu alacağın eski TTK'nın 767. maddesi uyarınca 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, akdi ilişki ile 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanmasının mümkün olmadığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddi ve %20 kötüniyet tazminatının tahsile karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, karayolu nakliye faturasına konu taşların, davalıya, ......

    Davalı, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, bankanın ilk icra takip dosyası olan 2005/8100 esas sayılı dosyasının işlemden kaldırıldığını, bu işlemin kaldırma ve yenilenmesine kadar zamanaşımı süresinin geçtiğini, alacağın dosyanın yenilenmesi ile devamının mümkün olmayacağını, esasa ilişkin olarak da temlik eden bankaya borcunu ödediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, alacaklı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş tarafından borçlu ... hakkında 01.09.2005 tarihinde 3.719,38 TL asıl alacak için takip başlatıldığı, borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden dosyanın işlemden kaldırıldığı, takip konusu borcun davacı Güven Varlık Yönetimi A.Ş.'...

      Borçlunun icra mahkemesine başvurusu; ödeme emrinde takip tarihinden sonrası için istenen işleyecek % 24 temerrüt faiz oranının 6098 Sayılı TBK’nun 120. maddesine aykırı olduğu nedeni ile fazla istenen faizin iptali ve takip tarihindeki reeskont avans fazinin uygulanması istemine ilişkindir. Borçlu, icra takibinin şekline göre İİK’nun 168. maddesi uyarınca her türlü itirazını, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine bildirmeye mecburdur. Borçlunun takip talebinde istenen işleyecek faiz oranına itirazı da borca itiraz niteliğinde olduğundan bu maddede öngörülen zorunluluğa ve kurala tabi olup bu husustaki itirazını icra mahkemesine bildirmelidir. Ancak boçlunun yasal süresi içerisinde işleyecek faiz oranına bir itirazı olmadığı görülmektedir....

        Takip tarihi olan 03/03/2021 tarihi itibariyle 02/01/2018- 29/01/2018- 28/02/2018 vadeli bonolar zamanaşımına uğradığından dava konusu bonolardaki miktar bakımından takibin durdurulmasına karar verilmiş, zamanaşımı itirazı borcun esasına dair bir neden olmadığından alacaklı aleyhine inkar tazminatına hükmedilmemiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın kabulüne, takip dayanağı yapılan bonolardan; 02/01/2018 vadeli ve 20.204,00 TL bedelli, 29/01/2018 vadeli ve 20.204,00 TL bedelli, 28/02/2018 vadeli ve 20.204,00 TL bedelli bonoların zamanaşımına uğradığı hususunun tespitine , takibin bu bonolardaki miktar( 60.612,00TL) bakımından durdurulmasına, " karar verildiği görülmüştür....

        İcra Müdürlüğünce 2019/341 Esas numarası ile yenilendiğini, yenileme sonrasında da dosyanın herhangi bir işlem ya da talep görmediğini, salt yenileme işleminin icrayı ilerletici bir işlem olmadığını, bu nedenle zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek, mahkeme kararının bozulmasını, icra takibinin geri bırakılmasını talep etmiştir. Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, takip sonrası zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Takip dosyası incelendiğinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı ve takibin kesinleştiği, takibe dayanak 09.01.2014 düzenleme tarihli, 10 Şubat 2014 vade tarihli 120.000 TL'lik bonoda; davacı borçlunun keşideci, davalı alacaklının ise lehtar olduğu görülmüştür....

        yapılmadığını, 1 yıllık sürenin aşıldığını beyanla davalı hamil olmadığından takibin iptaline, takip sonrası zamanaşımı gerçekleştiğinden icranın geri bırakılmasına ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

        Diğer taraftan, takip dayanağı olan 6.830 TL.lik bononun tanzim tarihi (olan 27.10.2008) itibariyle yürürlükte olan 6762 sayılı TTK.'nun 690.maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 661/1. maddesi gereğince, poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren üç yıldır. TTK.nun 661/2.maddesine göre ise, hamilin cirantayı takip etmesi halinde zamanaşımı süresi bir yıldır. Somut olayda, lehdar olan şikayetçi borçluya herhangi bir ödeme emri gönderilmediğinden yapılan haciz taleplerinin şikayet eden borçluya ilişkin olmadığının kabulü gerekir, bu kabule göre de takip tarihi olan 11.07.2009 ile yenileme emri tanzim tarihi olan 19.07.2012’ye kadar şikayetçi borçluya ilişkin zamanaşımını kesen herhangi bir takip işlemi yapılmadığından lehtar konumunda olan muteriz borçlu hakkında 1 yıllık zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmıştır....

          Görüldüğü üzere, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12-763 E., 1998/797 K. sayılı kararı.). Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, olaya takip tarihine göre yürürlükte olan 6762 Sayılı TTK'nun 690. maddesi göndermesiyle 661, 662 ve 663.maddelerinin uygulanması gerekir. Aynı kanunun 661/1.maddesi gereğince keşideciye karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresi üç yıldır. Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emri borçluya 08.10.2007 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlunun 03.11.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda dile getirdiği zamanaşımı iddiası, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olup, takipten önceki döneme dair bir zamanaşımı itirazı yoktur....

            Asliye Hukuk Mah.1991/120 Esas sayılı dosyasına 01.11.1991 tarihli celsede vekaletini ibraz ederek katıldığı, karar 2010/12801 2011/2517 Tarihi olan 12.06.2001 tarihine kadar davayı vekil olarak takip ettiği, mahkemece verilen kararı karşı tarafın temyiz etmesi üzerine Yargıtay 8.Hukuk dairesinin 14.10.2002 tarihli ilamı ile mahkemece verilen kararın kısmen bozulmasına karar verildiği, mahkemece bu bozma kararına uyularak yapılan 15.04.2003 tarihli ilk duruşmaya davacının vekil olarak mazeret bildirerek katılmadığı, bu duruşma sonrası davalıların murisi olan ... Gezici'nin 07.05.2003 tarihinde vefat ettiği, bunun üzerine ... Gezici mirasçıları olan dosyamız davalılarının davacıya 16.10.2003 ve 21.10.2003 düzenleme tarihli vekaletnamelerini sundukları ,bu hususun davacının da kabulünde olduğu, ancak davacının vekil olarak takip ettiği ilgili dosya kapsamında bozma kararı sonrası hiçbir duruşmaya katılmadığı anlaşılmıştır. Davacının davalıları temsilen Çatalca 2....

              Esas sayılı İcra Takip dosyası ile takip başlattığı, davacı şirketin takip konusu borcu ödediği, ve ödedikleri davacı tarafça sigortalanan bedeli rücu etmek için davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduğu, başvuruya cevap alınamaması üzerine davalı sigorta şirketi aleyhine Trabzon (Kapatılan) 4. İcra Müdürlüğüne ait ... Esas sayılı İcra Takip dosyası ile takip başlattıkları, davalı sigorta şirketince İcra Müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz ettiği, davalının itirazı üzerine takibin durması nedeni ile dava şartı olan arabuluculuk başvurusunun yapıldığı, başvuru neticesinde anlaşma sağlanamadığı ve görülmekte olan davanın açıldığı, açılan iş bu davaya karşı davalı tarafça dava açılmadan evvel sigorta şirketine başvuru dava şartı yokluğu itirazı ile zamanaşımı def'inde bulunulmuş olduğu dosya kapsamında sabittir....

                UYAP Entegrasyonu