Hal böyle olunca 2004 sayılı İ.İ.K'nun 168/5 ve 169/a maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden önceki dönemde takibin dayanağı senedin zamanaşımına uğradığı iddiasına yönelik borca itirazın süreaşımı nedeniyle reddine, 2004 sayılı İ.İ.K'nun 170/b maddesi yollamasıyla 71/son ve 33/a maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde takibin dayanağı senedin zamanaşımına uğradığı iddiasına yönelik zamanaşımı itirazın reddine," dair karar vermiştir....
Somut olayda; davacı (borçlu şirket) hakkında iflas erteleme ve tedbir kararı verildiğini, bu karardan sonra borçlu hakkında takip yapılamayacağı gibi takibin devamının da mümkün olmadığı, buna rağmen takibe devam olunarak haciz işlemi uygulandığını, talimat dosyası ile yaptırılan kıymet takdirlerinin gerçeği yansıtmadığı ve düşük olduğu iddiasıayla takibin durdurulmasını ve haczin kaldırılmasını talep etmiş olup, talimatı icra eden Gebze İcra Hukuk Mahkemesi tarafından kıymet takdirine itiraz talebi yönünden talebin kabulüne, takibin durudurulması talebi yönünden ise dosyanın tefrik edilerek ana takip dosyasının yürütülmekte olduğu icra dairesinin bağlı olduğu İstanbul İcra Mahkemesi'ne gönderilmiştir. Yukarıda açıklanan hükümler gereğince takibin durdurulmasına ilişkin talep yönünden yetkili mahkeme asıl takibin bağlı olduğu yer icra mahkemesine aittir. Bu durumda uyuşmazlığın ... İcra Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
ün murisi olan... aleyhine 22/05/2002 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, örnek 10 nolu ödeme emrinin 27/05/2002 tarihinde tebliğ edilerek takibin kesinleştiği ve...'ün 03/11/2006 tarihinde vefatı üzerine takibin mirasçılarına yöneltildiği 05/08/2010 tarihli örnek 7 nolu ödeme emrinden anlaşılmaktadır. Şikayetçi borçlunun icra mahkemesinden talebi, takibin kesinleşmesinden sonraki alacağın zamanaşımına uğradığına ilişkindir. Mahkemece, şikayetçi borçlunun istemi, kesinleşme önceki itirazlara yönelik olduğundan bahisle reddedilmiştir. İİK'nun 71/2. maddesinde, borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmünün kıyasen uygulanacağı, İİK' nun 33/a-1 maddesinde de zamanaşımı gerçekleşmişse icranın geri bırakılacağı hususu düzenlenmiştir....
İcra müdürlüğü aracılığıyla takip başlatıldığı, davalı ...’ın 24.05.2005 tarihinde ödeme emrinin tebellüğ aldıktan sonra, 25.05.2005 tarihli, süresinde itirazı sonucu takibin durdurulduğu, sonrasında alacaklı vekilinin 25.05.2006 tarihinde takibin durduğundan haberdar olduğu ve yazdığı talep dilekçesi ile takibin devamına karar verilmesini istediği, devamında ise ... hakkında icra dairesi aracılığıyla araştırmalar yapıldığı anlaşılmaktadır. 11.07.2006 tarihinde ise, davacı kurumun ... ve ... hakkında itirazın iptali istemiyle dava açtığı,ancak öncesinde ... hakkında başlatılan herhangi bir takibin olmadığı,Mahkemece yapılan yargılama sonrasında ise,davanın takipsiz bırakılması nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiği, sonrasında kurumca herhangi bir işlem yapılmaksızın, bu davada ...,..., ...’a itirazın iptali istemiyle dava açıldığı, lakin davalılardan ... hakkında itirazın iptali davası açılması için yasal hak düşürücü süresinin geçtiği, zira davacı kurum vekilinin takibin durdurulmasından...
a ait olduğunu belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince, borçlunun itirazının kabulü kararı ile takip durur. Somut olayda, borçlunun başvurusu İİK'nun 169/a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile .......
Uyuşmazlık konusu, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca ileri sürdüğü istihkak iddiası ile ilgili takibin devamı ya da taliki konusunda bir karar verilmesi istemine ilişkindir. Dava konusu hacizde takip borçlusunun hazır bulunduğu, sonradan eşi ve çocuklarının da geldiği anlaşılmaktadır. İİK’nun 8/son maddesi uyarınca haciz tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerdendir. İİK’nun 96, 97. maddeleri gereğince takibin devamı yerine talikine karar verilmesi hatalı olmuştur. Kabule göre de; İİK’nun 97. maddesi gereğince takibin talikine karar verilirken aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, alacaklının muhtemel zararına karşılık İİK’nun 36. maddesinde gösterildiği gibi teminat alınması gerektiğinin dikkate alınmaması da isabetli değildir....
Mahkemece takibin iptali yönünde hüküm kurulması isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 18/11/2014 tarih ve 2014/587 E.- 2014/714 K. Sayılı kararının hüküm fıkrasının 1 no'lu bendinde yer alan "takibin iptaline" cümlesinin karar metninden tamamen çıkartılarak yerine "takibin durdurulmasına" ibaresinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, borçlunun başvurusu, İİK'nun 169/a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 05/05/2015 tarih ve 2014/288 E.-2015/123 K. sayılı kararının hüküm bölümünün birinci bendindeki “takibin iptaline” sözcüklerinin karar metninden çıkartılmasına, yerine “takibin durdurulmasına” sözcüklerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili cevap dilekçesinde takibin ihtiyati hacizde başladığını, davacıların takibe itirazı sonucunda İstanbul Anadolu 9. icra Hukuk Mahkemesi'nin 2019 / 97 esas sayılı dosyasından takibin iptaline karar verildiğini, ihtiyati haczin icra takip işlemi olmadığını, bu nedenle takibin iptaline karar verilmesinin ihtiyati hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmayacağını, davacılar tarafından İstanbul Anadolu 4....
açıklayarak, takibin iptalini talep etmiştir....