WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin temyiz itirazlarına gelince; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda, takibe dayanak çekin teminat olarak verildiğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, davanın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Takibe konu çekin teminat amacıyla verildiği iddiası, İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz olup, aynı Kanun'un 169/a-5. maddesi uyarınca itirazın kabulü halinde takibin durmasına karar verilir. Bu durumda, mahkemece, ''takibin durdurulması'' yerine ''takibin iptaline'' karar verilmesi isabetsiz ise de; yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile...... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 02.07.2015 tarih ve 2015/........

    - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka tarafından dava dışı şirkete davalıların müşterek borçlu, müteselsil kefil olarak yer aldıkları Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden TP Gayri nakdi /Teminat Mektubu Kredisi tesis edilip, kullandırıldığını, borcun kat ihtarına rağmen ödenmediğini, girişilen icra takibine itiraz edildiğini belirterek fazlaya dair hak saklı kalmak üzere itirazın iptaline takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, iddia, savunma, icra dosyası Teminat Mektubu, ihtarname, benimsenen bilirkişi raporuna göre, itirazın kısmen iptaline, tahsilde tekerrür olmamak üzere Perviz Leki yönünden takibin 279.21 YTL üzerinden , 245,00 YTL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %84 oranında faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, M.Sirüs Leki yönünden takibin 117.38....

      Mahkemece, borçlunun kısmi borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK’nun 169/a-5. maddesi uyarınca 80.000,00 TL yönünden “takibin durdurulmasına” karar verilmesi gerekirken, belirtilen miktar yönünden “takibin iptaline” şeklinde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile .... 2....

        İcra Hukuk Mahkemesi’nin 25.11.2015 tarih ve 2015/467 E.-2015/1067 K. sayılı kararının hüküm bölümünün 1. bendinde yer alan "takibin iptaline" sözcüklerinin karar metninden çıkarılmasına, yerine "takibin durdurulmasına" sözcüklerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 20.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Takip dayanağı bononun teminat senedi olduğuna yönelik iddia İcra ve İflas Kanunu'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz olmakla itirazın kabulü halinde aynı yasanın 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durmasına karar verilir. Somut olayda; mahkemece itiraz kabul edildiğine göre ''takibin durdurulması'' yerine ''takibin iptaline'' karar verilmesi isabetsiz ise de; anılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzelterek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... ... 14....

            İcra Müdürlüğü'nün 2013/1992 Esas sayılı dosyasında başlatılan takibin derdest olduğunu, her ne kadar ..... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/147-189 sayılı kararı ile bu takibin iptaline karar verilmişse de karar kesinleşmediğinden derdestlik nedeniyle takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, takibin mükerrer olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibin mahkeme tarafından iptaline karar verilmediği veya takipten açıkça feragat edilmediği sürece aynı ipotek nedeniyle yeni bir takip yapılamaz. Somut olayda,...... İcra Müdürlüğü'nün 2013/1992 Esas sayılı dosyasında 25.04.2013 tarihinde temlik eden alacaklı ...... (Eski ünvanı .......) tarafından borçlular ...... ve ..... hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapıldığı, ........

              İcra Müdürlüğün'ün 2010/3921 Talimat sayılı dosyasında müvekkillerinden ... ya ait taşınmazın ihale yoluyla satıldığını belirterek, usule aykırı olması nedeniyle takibin iptali ile ihalenin feshini talep etmiştir. Dava dilekçesinde 2 adet istem olup, bunlar ihalenin feshi ile takibin iptaline yöneliktir. İhalenin feshi, talimatın yapıldığı yer İcra Mahkemesinden, takibin iptali ise asıl takibin yapıldığı yer İcra Mahkemesinden istenebilecektir. O halde mahkemece takibin iptali hakkındaki davanın tefrik edilerek, İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesi'ne yetkisizlik kararı verilmesi, ihalenin feshine ilişkin istem hakkında ise yargılamaya devam edilerek bir karar verilmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Kartal 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                GEREKÇE: Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takibin derdestlik (mükerrerlik) nedeniyle iptali şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. İlk olarak başlatılan Hatay İcra Dairesi'nin 2015/13704 E sayılı dosyası ile daha sonra başlatılan Hatay İcra Dairesi'nin 2015/15691 E sayılı dosyasının birlikte tetkikinde, aynı alacaklı tarafından, aynı borçlulara karşı, aynı kredi sözleşmesinden kaynaklı aynı alacağın tahsili kapsamında aynı ipoteklere dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, ilk takibin ilamsız, ikinci takibin ise ilamlı takip olarak başlatıldığı, ilk takibe itiraz edildiği ancak takibin iptaline karar verilmediği gibi takipten feragatin de bulunmadığı bu haliyle ikinci takibin mükerrer takip olduğu anlaşılmış, ikinci takibin iptaline karar verilmesi gerektiği görülmüştür. (emsal karar; Yargıtay 12....

                Somut olayda, davacı borçlu vekili tarafından, takibin dayanağı olan senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek takibin iptaline karar verilmesinin talep edildiği, davalı alacaklının 23/11/2020 tarihli dilekçesiyle davayı kabul ettiğini bildirdiği anlaşılmıştır. Bu durumda, davacı borçlu vekilinin dava dilekçesinde bildirdiği talep sonucu "takibin iptaline" karar verilmesi olduğundan mahkemece takibin iptaline karar verilmesi gerekirken takibin durdurulmasına karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde, ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada eksiklik bulunmadığı, ancak kanunun olaya uygulanmasında hata edildiği ve yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç bulunmadığı anlaşıldığından davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK.nun 353- 1- b-2. Maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne ve takibin iptaline karar vermek gerekmiştir....

                Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunması ve alacaklının istihkak iddiasına itiraz etmesi nedeniyle İcra Müdürlüğü tarafından İİK'nın 96. ve 97. maddeleri uyarınca takibin taliki veya devamı hakkında karar verilmesi için dosyanın İcra Mahkemesine gönderildiği, uyuşmazlığın İİK 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayete ilişkin olmadığı, İİK 97. maddesi uyarınca takibin devamına veya talikine dair karar verilmesi ile yetinilmesinin gerektiği, mahkemece ödeme emrinin haciz adresinde tebliğ edilmemesi, borçlu şirket yetkilisinin haciz mahallinde hazır olmaması gerekçeleri ile takibin talikine karar vermesinde isabetsizlik bulunmamakla birlikte, talik kararının devamında, alacaklıya dava açması için süre vermesinin ve takibin talikine karar verilmesine rağmen, üçüncü kişiden teminat alınmamasının doğru olmadığı, alacaklının istinaf talebinin bu yönlerden yerinde olduğu gerekçesi ile istinaf...

                  UYAP Entegrasyonu