Dayanak ilam bozulduğunda takip olduğu yerde duracak olup, takibin iptali mümkün değildir. Somut olayda, aynı takibe ilişkin borçlu ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/649 Esas-543 Karar sayılı ilamında, icra müdürlüğünün bozma kararı nedeniyle takibin durdurulmasına ilişkin kararı üzerine takibin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurmuştur. Mahkemece İİK’nun 40. maddesi gereğince,bozma ile takibin olduğu yerde duracağından takibin iptali talebinin reddine karar verilmiştir. Alacaklı vekilinin takibin devamı yönünde talebi üzerine icra müdürlüğünce 11/12/2015 tarihinde ilam yanlış yorumlanarak takibin devamına karar verilmiş, bunun üzerine borçlunun icra mahkemesine başvurarak memur işleminin iptali ile takibin durdurulmasını talep etmiştir. O halde, mahkemece, ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/649 E. - 543 K. sayılı kararına aykırı olan 11.12.2015 tarihli memur işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
HD'nin ilamı ile onandığını, İİK 33/A maddesi hükmü gereğince takibin geri bırakılmasına ilişkin kararın kaldırılması ve takibin zamanaşımına uğramadığının tespiti gerektiğini, borçlulardan ...'ın icra kefili olup bu borçlu için zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunu, ayrıca haczedilebilecek başka malı kalmayan asıl borçlu ... hakkında alacaklının yapacağı bir işlem bulunmadığında ve fiili imkansızlık nedeniyle takibini devam ettirememesi halinde takibin zamanaşımına uğramayacağını, borçlunun işyeri ve evinde yapılan hacizde tüm mallarının satılarak paraya çevrildiğini, ancak başkaca haczi kabil bir malı kalmadığını, alacaklı olarak takibi devam ettirmediği için borcun zamanaşımına uğramasının mümkün olmadığını ileri sürerek, takibin geri bırakılmasına dair Denizli 1. İcra Hukuk Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve takibin zamanaşımına uğramadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, Denizli 1. İcra Hukuk Mahkemesi kararının Yargıtay 12....
-TL olarak takibe konmasının usulsüz olduğu iddialarıyla takibin iptalini talep ettiği, mahkemece menfi tespit davasında alacaklı taraf olmadığından ve alacaklının kötüniyeti ispatlanmadığından onu bağlamayacağı, ancak senetlerden ikisinin zamanaşımına uğradığı, 200.-TL bedelli senedin de 300.-TL olarak istenmesinin usulsüz olduğu gerekçesiyle takibin tümüyle iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun iki adet senet yönünden icra mahkemesine başvurusu; takibin kesinleşmesinden önceki (takip öncesi) döneme ait zamanaşımı itirazı olup, itirazın kabulü halinde İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekir. Somut olayda 28.12.2011 ve 28.01.2012 vade tarihli senetlerin takip tarihi olan 11/02/2015 tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından bu iki senet yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekir iken iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Bu durumda, mahkemece, ''takibin durdurulması'' yerine ''takibin iptaline'' karar verilmesi isabetsiz ise de; yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzelterek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 11.03.2015 tarih ve 2013/702 E.-2015/332 K. sayılı kararının hüküm bölümünün 1. bendinde yazılı "takibin iptaline" sözcüklerinin karar metninden çıkarılarak, yerine "takibin durdurulmasına" sözcüklerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aynı Kanun'un 169/a-5. maddesi uyarınca itirazın kabulü halinde takibin durmasına karar verilir.Mahkemece, ''takibin durdurulması'' yerine ''takibin iptaline'' karar verilmesi isabetsiz ise de; yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzelterek onanması gerekmiştir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 05.01.2015 tarih ve 2014/85 E.-2015/2 K. sayılı kararının hüküm bölümünün 2 paragrafında yer alan "takibin iptaline" sözcüklerinin karar metninden çıkartılmasına, yerine "takibin durdurulmasına" sözcüklerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK.nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şikayet edilen alacaklı 11.02.2021 tarihli celsede alınan beyanında; takibin iptali talebini ve davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafın davayı kabul ettiği gerekçesi ile davanın kabul sebebi ile kabulü ile takibin davacılar/borçlular yönüyle iptaline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlular istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Şikayetçi borçlular takibin iptaline dair kararın hukuka uygun olduğunu ancak takibin yöneltildiği ve kendilerinin murisi olan kişiler yönüyle takibin iptal edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, yine eksik vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. C....
Zamanaşımı itirazı ile ilgili olarak yapılan incelemede; Takip borçlusunun takibin işlemsiz bırakıldığını iddia ettiği dönem, takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin olup, başvuru bu hali ile İİK'nun 169a/4-5. maddesine göre takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bononun zamanaşımına uğradığına yönelik itiraz niteliğindedir. Mahkemece, takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımının gerçekleştiği kabul edildiğine göre, İİK'nun 169a/4-5. maddesi gereğince zamanaşımı itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olduğu gibi, sadece muteriz borçlu yönünden takibin durdurulması gerekirken diğer borçluları da kapsayacak şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, hükmün belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir....
İcra Müdürlüğü’nün 2019/3299 E. sayılı dosyasından aynı hükmü takibe koyduğu, bu nedenle şikayet konusu takibin mükerrer olduğu, ayrıca dayanak ilamda birleşen dosya yönünden gemi üzerinde rehin hakkının tanınmasına ve tespitine karar verilmediği ileri sürülerek takibin iptalinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince, takibin mükerrer olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulüne ve takibin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, 2009/11532 E. sayılı dosyasının esasının “2009” olsa da bu dosyadan ihtiyati haczin infazının istendiği, daha sonra takibin ise 14.03.2019 tarihinde başlatıldığı, 2019/3299 E. sayılı takibin ise 12.03.2019 tarihinde başlatıldığı, şikayet konusu iptali istenen takibin daha önce başlatıldığı, takibin mükerrerliğe dayalı olarak iptal edilemeyeceği, ilk derece mahkemesi kararının bu nedenle yerinde olmadığı, dayanak ilamda birleşen dosyada kanuni rehin hakkının tanınmasına ve tespitine dair bir hükmün...
Somut olayda; borçlunun başvurusu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede yapılan zamanaşımı şikayetine ilişkindir. Söz konusu icra takibinde; dosyanın takip edilmemesi nedeni ile işlemden kaldırılmasından önce, son icra takip işleminin 26/04/2004 tarihinde yapıldığı ve alacaklı vekilinin yenileme talebi ile takibin 04/06/2014 tarihinde yenilendiği belirlenmiş olup; takip dosyasında belirlenen tarihler arasında zamanaşımı süresinin geçtiği anlaşılmıştır. 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 71/2. fıkrasında düzenlenen ''Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır'' hükmünün göndermesi ile yine aynı kanunun 33/a fıkrası gereğince zamanaşımı şikayetinin değerlendirilmesi ve takibin geri bırakılmasına veya devamına karar verilmesi gereklidir....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 71. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetidir. İİK'nun 71/2. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/a-l. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığının belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 04.11.1998 tarih ve 1998/12-753 E. 1998/797 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti süreye bağlı değildir. Somut olayda, alacaklının haciz talep ettiği 11.10.2010 tarihi ile yenileme talep ettiği 27.05.2015 tarihi arasında zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığı görülmektedir....