durdurulmasına karar verildiğini, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına ilişkin verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, İİK.nın 62/3 maddesine göre itiraz dilekçesinde yurt içinde adres gösterme zorunluluğunun olduğunu, bu nedenlerle itirazın reddine karar verilmesi gerekirken gerçerli olmayan bir itiraz dayanak alınarak takibin durdurulmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek, şikayetin kabulü ile takibin durdurulmasına ilişkin 16/06/2017 tarihli icra müdürlüğü kararının kaldırılmasına, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ara kararında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verildiğini, ticaret mahkemesince takiplerin durdurulmasına yönelik olarak verilen kararların yorumlanarak genişletilmesinin ve takibin iptaline karar verilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca konkordato mühlet kararı ile verilen tedbir kararının takibin iptali sebebi olmadığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde yazılı iddia ve beyanları tekrar etmekle birlikte zamanaşımına uğraması nedeniyle adi evrak niteliğinde olan ve tahrif edilmiş, kambiyo vasfı bulunmayan senede dayalı olarak kambiyo takibi yapılmasına olanak bulunmadığı halde kötüniyetli olarak başlatılan takibin iptali yerine takibin durdurulmasına karar verilmesinin, ayrıca tazminata hükmedilmesi gerekirken tazminat talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına, takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/4150 E sayılı dosyası ile muris Namet Yılmaz hakkında hakkında ilamsız takip başlatıldığını murisinin 29.01.2020 tarihinde vefat ettiğini, müvekkillerinin mirası red süresinin dolmadan davalı tarafından yapılan takibin müvekkillerine yönlendirildiğini, müvekkillerinin bir çoğunun takipten haberinin dahi olmadan muhtara usulsüz tebligat yapıldığını, mirasçı müvekkillerinin mirası red davalarının devam ederken takibin kesinleşerek müvekkillerinin hak ve alacaklarına haciz konulduğunu belirterek usulsüz yapılan takibin iptaline karar verilerek davalının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İş bu çek yönünden de takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, tüm bu açıklanan sebeplerle öncelikle haklı davanın sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir kararı verilerek müvekkilinin hak kaybına uğramaması için takibin durdurulmasına, dava konusu icra takibinde 3 yıllık zamanaşımını kesen işlem yapılmadığından icranın geri bırakılmasına, 25/11/2018 tarihli 25.000,00 TL bedelli çekte davalının cirosu bulunmadığından bu çek yönünden ayrıca takibin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettikleri görülmüştür....
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davacı yanca davalı aleyhine yapılan takibin bonoya dayalı takip olup, alacağın bonoya dayandırıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere somut olayda olduğu gibi İcra Hukuk Mahkemesince takibin icrasının zamanaşımı nedeniyle geri bırakılması kararı verilip kesinleşmesinden sonra İİK 71. maddesi yollamasıyla İİK 33/a maddesi uyarınca, takip alacaklısı takibin zamanaşımına uğramadığının tespiti için dava açabileceği gibi, temel ilişkiye dayalı olarak genel mahkemede de dava açabilir....
İcra Müdürlüğünün 2015/4431 Esas sayılı takip dosyasında icra takibi yaptıklarını, haksız itiraz üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davalının ... 1. İcra Müdürlüğünün 2015/4431 sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile 5.255,80 TL. asıl alacak, 1.676,36 TL. işlemiş gecikme tazminatı üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık %5 faiz uygulanarak takibin devamına bakiye talebin reddine, kabul edilen asıl alacağın %20'si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar verilmiş hükmü davalı temyiz etmiştir. Dava konusu uyuşmazlık itirazın iptali istemine ilişkindir....
. - K A R A R - Dava, Söke İcra Hukuk Mahkemesinin İİK'nun 33/a maddesine istinaden davalı yönünden zamanaşımı nedeniyle takibin geri bırakılmasına dair verilen kararın doğru olmadığı, zamanaşımın dolmadığının tesbiti ile takibin devamı talebine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilinin senette lehtar olduğunu, TTK'nun 661/2 maddesi uyarınca cirantalara karşı uygulanacak 1 yıllık zamanaşımı süresinin takip dosyasında dolduğunu, takibin zamanaşımına uğradığını, buna ilişkin kararın 12.Hukuk Dairesince onandığını ve kesinleştiğini, ihtiyati tedbirin sadece dosyaya girmesi muhtemel paranın karşı tarafa ödenmesini engellediğini, dosyanın düşmesine mani olmadığını, belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, takibin devamını gerektirir bir husus olmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile ... 5.İcra Mahkemesinin 03.10.2006 tarih, 2004/746-2006/613 sayılı kararının hüküm bölümü 1. fıkrasında yazılı "davacı aleyhine yapılan takibin iptali" sözcüklerinin karar metninden çıkarılmasına, yerine "davacı (borçlu) hakkındaki takibin durdurulmasına" sözcüklerinin yazılmasına, kararın düzeltilen bu şekliyle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, 22.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya mal satıldığını, faturalardan kaynaklı alacağın ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan takibin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının daha önceden aynı faturalara dayalı icra takibi başlattığını, itirazla takibin durduğunu, fatura bedellerinin çek ve elden nakit ile ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, dava konusu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının ödemeyi yazılı delillerle ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....