- K A R A R - Davacı-karşılık davalı vekili, davalı-karşılık davacının müvekkili aleyhinde aslında olmayan bir alacak iddiası ile ... 2.İcra Müdürlüğünün 2003/16996 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yaparak ödeme emrinin asılsız olarak tebliği ile takibin kesinleştiğini ve haciz işlemlerinin yapıldığını, haciz işlemi sırasında davalı-karşılık davacı vekilinin müvekkilinin annesinden dosya borcuna karşılık 1.700 TL aldığını ancak bu ödemeyi icra dosyasına bildirmediğini, daha sonra İcra Hukuk Mahkemesinde açtıkları dava sonucu mahkemece ödeme emrinin tebliğ tarihinin 17.02.2006 olduğu belirlendiği ve müvekkilinin itirazı üzerine takibin durduğunu, böylelikle anılan dosyada yapılan tüm icra işlemleri hukuken geçersiz hale geldiğinden davalı-karşı davacı vekilince harici olarak yapılan haksız tahsilatın geri alınması için başlattıkları takibin davalı-karşı davacının itirazı üzerine durduğunu bildirerek itirazın iptali ile takibin devamına, %...
Bu duruma göre dava konusu takibin 7.300,00-TL asıl alacağa ilişkin bölümünün iptali doğrudur. İptali istenen takibin 1.825,00-TL asıl alacağa ilişkin bölümüne gelince, anılan alacağın dayanağı işyeri bildirgesinin geç verilmesi nedeniyle tahakkuk ettirilen idari para cezası olup, İdare Mahkemesinin kararının bu idari işlemi kapsamadığı açıktır. Hal böyle olunca iptali istenen takibin dayanağı idari işlemlerin bir bölümünün iptaline ilişkin İdare Mahkemesinin kararının takibin tamamının iptaline esas alınması isabetsiz olmuştur. Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borca itirazın kabulü halinde, aynı Yasanın 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilir. Somut olayda, mahkemece, senedin, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca teminat senedi olması nedeniyle borca itiraz kabul edildiğine göre, ''takibin durdurulması'' yerine ''takibin iptaline'' hükmolunması isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, ilk derece mahkemesi kararının düzelterek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi’nin 06.06.2017 tarih ve 2017/950 E. - 2017/1270 K sayılı kararının KALDIRILMASINA, ... 5....
Somut olayda, 02.11.2015 tarihli ihtiyati tedbir kararında, açıkça açılacak takiplerin önlenmesi yada yasaklanması belirtilmediğine göre, tedbir kararından sonra başlatılan takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. Sonradan mahkemesince verilen açıklama niteliğindeki ara karar takibin iptali sonucunu doğurmaz. O halde mahkemece, yukarıda anılan 02.11.2015 tarihli ihtiyati tedbir kararları gereği takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmekte ise de; anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile ... . İcra Hukuk Mahkemesi'nin 30.06.2016 tarih ve 2016/340 E. - 679 K....
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine, taraflar arasındaki .... icra 2012/1819-1820-1821-1822-1823-1824-1825-1826 sayılı takip dosyaları itibarı ile 1)-asıl alacak miktarları yönünden itirazın iptali ve takiplerin devamına, a.2012/1819 sayılı takibin 575,00.TL asıl alacak, b.2012/1820 sayılı takibin 575,00.TL asıl alacak,c.2012/1821 sayılı takibin 2.000,00.TL asıl alacak, d.2012/1822 sayılı takibin 575,00.TL asıl alacak, e.2012/1823 sayılı takibin 200,00.TL asıl alacak, f.2012/1824 sayılı takibin 200,00.TL asıl alacak, g.2012/1825 sayılı takibin 200,00.TL asıl alacak, h.2012/1826 sayılı takibin 2.000,00.TL asıl alacak üzerinden itirazların iptal ve takiplerin ayrı ayrı devamına, 2)-İşlemiş faiz alacakları yönünden itirazın iptali taleplerinin reddine, 3)-icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde...
İcra Müdürlüğü'nün 2011/2802 Esas sayılı takibin düşmesinden sonra şikayete konu...... İcra Müdürlüğü'nün 2013/7523 Esas sayılı takibin başlatılmış olması karşısında, anılan takibin mükerrer olduğundan söz edilemez. O halde, mahkemece, borçluların diğer şikayetlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, takibin mükerrer olduğu gerekçesi ile iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Takibin ertelenmesi kararı verilirken haksız çıktığı takdirde alacaklının olası zararını (İİK’nin 97/....maddesi) karşılamak üzere, istihkak iddia edenden İİK’nin 36. maddesinde gösterilen teminatlardan birisini almak zorundadır (İİK’nin 97/.... maddesi). Takibin ertelenmesi kararı hacizli mallar yönünden takibin durması sonucunu doğurmaya elverişli olup, asıl takibin ertelenmesi sonucunu doğurmayacaktır. Bu nedenle alacaklının uğrayacağı olası zararın tayininde, mahcuzların değeri ile alacak miktarına bakılmalı, hangisi az ise onun üzerinden teminat alınmalıdır. ...’ın ve Dairemizin istikrar kazanan uygulaması da bu yöndedir. . Somut olayda mahcuzların değeri alacak miktarından daha azdır ve takip ertelenmeseydi, alacaklının elde edebileceği en fazla miktar mahcuzların değeri ile sınırlı olacağı için dava konusu mahcuzların değeri üzerinden teminat alınması gerekirdi....
Asliye Ticaret Mahkemesi' nde 2014/866 esas sayılı menfi tespit davasının sonuna kadar takibin durması gerekirken iptali yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. Mahkemece, İİK 169/a-6 maddesine göre “takibin durdurulması” yerine “takibin iptaline” hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile ... 1....
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacı tarafından davalı hakkında başlatılan kambiyo takibinin itirazsız kesinleştiği, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede alacaklı davacı yanca takip dosyasında, takibin yenilenmesinden önce yapılan en son muamele tarihinin 5.3.2004 tarihi olup, bu tarihten sonra alacaklı davacı yanca takip dosyası davalı borçlu hakkında yenileme tarihine kadar ihmal edilerek 6 aydan fazla bir süre takipsiz bırakıldığı, İİK.nun 71/2. maddesi hükmüyle takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına dair takibin talik ya da iptali talebinin 71/2. maddesine yollamada bulunduğu İİK.nun 33/a maddesinde bir süre öngörülmediğinden davalı borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı iddialarını süreye tabi olmadan ileri sürme hakkı olup, davalı borçlu hakkında çeke dayalı kambiyo takibinin kesinleşmesinden sonraki dönemde çekler için öngörülen 6 aylık zamanaşımı süresinin geçtiği anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar...
Bu durumda, İİK. nun 168/3.maddesi gereğince takibin dayanağı olan senedin kambiyo senedi vasfını taşımaması nedeniyle takibin iptali isteminin “şikayet” niteliğinde bulunduğu ve Aynı Kanunun 170/a–2.maddesi gereğince şikayetin süresinde olan İtirazın kabulü ve takibin iptali istemli uyuşmazlığın, Muratlı İcra Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Muratlı İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....