Bu haliyle şikayete konu takibin, borçlulardan T1'un şahsi kusuruna dayalı sorumluluğundan kaynaklı bir takip olmadığı anlaşılmıştır. Davacı borçluların murisi İsmail Emrah Gümüştok'un 22/06/2019 tarihinde vefat ettiği, 3 aylık süre dolmadan 23/07/2019 tarihinde davacı mirasçılara karşı takip başlatıldığı, bu haliyle yapılan takibin İİK'nun 53. maddesine aykırılık teşkil ettiği (kaldı ki mirasın da reddedildiği) ve her iki davacı yönünden de takibin iptaline karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Mahkemece davacılardan T1 yönünden de takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Davacı Onur vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmüştür. (emsal karar; Yargıtay 12....
İcra Hukuk Mahkemesi’nin takibin talikine ilişkin kararının şikayet mahiyetinde olmadığı, anılan mahkemece teminat karşılığında takibin talikine karar verildiğini, aynı karar içinde İİK'nun 99. maddesi uyarınca işlem yapılmasına ilişkin karar verilmesinin mümkün olmayacağını belirtmek suretiyle icra müdürlüğünün 30.12.2019 tarihli ve 22.01.2020 tarihli kararlarının iptaline karar verilmesinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince; üçüncü kişiye takibin talikine ilişkin ... 3....
Takibin şekline göre zamanaşımı itirazı takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkinse İİK.nun 62. maddesi gereğince ödeme emri tebliğinden itibaren 7 günlük sürede icra dairesine bildirilmesi gerekir. İcra mahkemesine ise İİK'nun 71. maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle başvurulabilir. Somut olayda davacı-borçluya çıkartılan ödeme emri bila tebliğ iade döndüğünden ve takip bu borçlu yönünden henüz kesinleşmediğinden, borçlunun başvurusu İİK.nun 71. maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zamanaşımına ilişkin olmayıp, takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazıdır. O halde, takibin şekline göre borçlunun icra dairesi yerine mahkemeye yaptığı zamanaşımı itirazı fuzuli bir başvuru olup sonuç doğurmayacağından mahkemece itirazın bu gerekçe ile reddi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin kabulüne dair hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğü'nin 2022/2267 E. sayılı dosyası kapsamında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, borca itiraz ettiklerini ve takibin durdurulduğunu, ancak takibin hukuka aykırı olduğunu, takipte asıl alacağın 3.841,00 Euro olarak belirtildiğini alacağın vade tarihi olan 20.12.2021 tarihindeki Euro kuru üzerinden 75.835,93- TL olarak Türk Lirasına çevrildiğini, takibin kambiyo senedine dayalı olmadığını, dayanak olarak sunulan tek belgenin Korhan Kalay isimli diğer borçluya gönderilen paraya ilişkin banka dekontu olduğunu, müvekkiline gönderilen bir para bulunmadığını beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, itiraz ile takibin durduğunu, davacı aleyhine itirazın iptali talep edilmediğini, dolayısıyla açılmış olan bu davada davacının hukuki menfaatinin bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazının takibin kesinleşmesinden önceki dönem ve takibin kesinleşmesinden sonraki dönem olarak iki ayrı şekilde yapılabileceğini, takip ilamsız (örnek 7) icra takibi olduğundan bu konudaki zamanaşımı itirazının İİK'nun 62. maddesine göre icra dairesine yapılması gerektiğini, takibin kesinleşmesinden önceki dönem için zamanaşımı itirazının görev yönünden reddinin gerektiğini, takip tarihi itibariyle de takibin kesinleşmesinden sonraki 5 yıllık zamanaşımı süresinin de henüz dolmadığını belirtip, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; takipten önceki zamanaşımı itirazı yönünden talebin görev yerinden usulden reddine, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemdeki zamanaşımı itirazı yönünden sübut bulmayan davanın reddine dair karar verilmiştir....
Adi ortaklığın tüzel kişiliği ve dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmadığından, adi ortaklık hakkında yapılan takibin ve çıkartılan ödeme emrinin hukuken geçerliliği bulunmamaktadır. Mahkemece takibin iptaline karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Davalı alacaklı vekili takibin tümden iptaline karar verilerek şikayette bulunmayan Akman Limited Şirketi hakkındaki takibin de iptaline karar verilmiş olduğunu belirterek bu yönden istinaf talebinde bulunmuştur. Ödeme emrinin sadece ortaklık adına düzenlenip tebliğ edildiği, Akman Limited Şirketi hakkında takip talebi ve ödeme emri bulunmadığından takibin iptali kararı verilmesi isabetlidir....
Başka bir deyişle kanuni süresi içinde yapılan itirazlar ve takibin durdurulmasında takip alacaklısı aleyhine genişletilmiş itiraz sebepleri olduğu düşünülemez. Süresi içinde itiraz eden takip borçlusu yönünden takibin durdurulması kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından şikayetin reddine" karar verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, mahkemenin takip konusu senedin kambiyo senedi olmaması nedeniyle takibin iptali kararı usul ve yasaya uygun ise de kötü niyet tazminatına hükmedilmemesi ve takibin açılmamış sayılmasına da karar verilmesi gerekirken sadece takibin iptali ile yetinilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, süresinde alacaklı tarafından yetkili yere gönderilmesi talep edilmeyen Kuşadası İcra Müdürlüğünün 2019/14851 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takibin artık hukuken açılmamış sayılması nedeniyle yok hükmünde olduğunu, artık hukuken ortada olmayan bir takibe talep açılması ve Kuşadası icra Müdürlüğünce de dosyanın Selçuk İcra Müdürlüğüne gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacaklı tarafından yeniden takip talebinde bulunulması ve yeni bir takip başlatılması gerekirken hukuken ortada olmayan bir takibin devamını istemenin harç yatırılarak dahi mümkün olmadığını, dava dilekçesinde ayrıntılarıyla belirtilen nedenlerle kötü...
İcra Dairesi'nin 2020/1834 E sayılı dosyasından muris borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, bu takibin davacı mirasçılara üç aylık reddi miras süresi dolmadan yönlendirildiğini beyan etmişler, takibin iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir. Asıl ve birleşen davada davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibin muris hakkında başlatıldığını, murisin ölümünden itibaren yaklaşık yedi aylık süre geçtikten sonra takibin mirasçılara yönlendirildiğini beyan etmiş, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; 7226 sayılı yasa kapsamında duran süreler gözetildiğinde, takibin mirasçılara yöneltildiği tarih itibariyle üç aylık reddi miras süresinin dolmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kabulüne ve davacılar yönünden takibin iptaline karar verilmiştir....
gönderilmediğini, talep edilen faizin fahiş olduğunu beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....