O halde, mahkemece, bonolara ilişkin olarak borçluların borca itirazı kabul edildiğine göre, bonolar yönünden İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 6....
İcra Müd 2011/11738 E- 2012/3037 E- 2012/2422 E- 2012/2420 E) ile ilgili takibin iptali dava akıbetlerinin dosyaya bildirilmediği anlaşılmıştır. Bahsi geçen dosyalar ile ilgili takibin iptali dava dosyalarının akıbetlerinin eksiksiz ve tekide yer bırakmayacak şekilde ilgili merciinden öğrenilerek kararlardan birer örnek dosya arasına alındıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE 20.10.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece 30.10.2000 vade tarihli bononun takibin açıldığı 06.09.2005 tarihinde TTK’nun 661.maddesi gereğince 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, ... İcra Müdürlüğünün 2005/969 sayılı dosyasındaki takibin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava takibin dayanağı bonodaki imzanın davacıya(borçluya) ait olmadığı ve takibin dayanağı bononun zamanaşımına uğradığı iddiasına dayalı menfi tespit talebine ilişkindir. Mahkemece takibin dayanağı bononun zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiş ise de zamanaşımı iddiasına dayalı olarak menfi tespit davası açılamayacağından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı davalı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan takibin 3 yıldan fazla süre takipsiz bırakıldığını ileri sürerek zamanaşımı nedeniyle takibin iptalini talep etmiştir. İİK.nun 71.maddesinde düzenlenen bu talepte görevli mahkeme icra mahkemesidir. Mahkemece dosyanın görevli icra mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken Sulh Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aynı Kanun'un 169/a-.... maddesi uyarınca itirazın kabulü halinde takibin durmasına karar verilir. Bu durumda, mahkemece, ''takibin durdurulması'' yerine ''takibin iptaline'' karar verilmesi isabetsiz ise de; yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzelterek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ..... .... İcra Hukuk Mahkemesi’nin ........2015 tarih ve 2015/343 E.-2015/1321 K. sayılı kararının hüküm bölümünün .... bendinde yazılı "takibin iptaline" sözcüklerinin karar metninden çıkarılarak, yerine "takibin durdurulmasına" sözcüklerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, .../.../2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mirası reddeden mirasçıların bu aşamadan sonra terekeye dahil olan taşınmaz hakkında yapılan takibin esasına yönelik şikayet getirme hakları yoksa da bu husus mirasın reddi sebebiyle takibin tarafı olmamaları ve hukuki yararlarının bulunmamasından kaynaklanır. Takipte taraf olmak ise başka bir olgudur. İpotekli takip sonucunda rehin alacağı ödenmeye yetmezse rehin açığı belgesi düzenleneceğinden bu durumda davacılar hakkında rehin açığı belgesi düzenlenmesi ihtimali mevcut olup bu yönde takipte taraf sıfatına şikayet getirmekte hukuki yararları mevcuttur. Davacılar hakkında mirasçı sıfatıyla takibe devam edilmekte olup bu şekilde takibin tarafı haline getirilmişlerdir. Oysa mirası reddeden mirasçılar hakkında bu sıfatla takip yapılamaz." gerekçesi ile şikayetin kabulüne takibin davacılar yönünden iptaline karar verilmiştir....
, teminata ilgili mahkemenin de oluru sonrası takibin (takip çıkışı için geçerli olmak kaydıyla) davacı borçlu cihetinden muvakkatan durdurulmasına, takipten sonra cari olacak olan aylık 26.213- TL yoksulluk nafakası yönünden takibin devamına karar verildiği anlaşılmıştır....
07/08/2017 tarihine kadar zaman aşımını kesen işlem bulunmadığı, dosyanın 04.09.2019 tarihinde yenilendiği, takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nun 661. maddesinde bonolar için 3 yıllık zaman aşımı süresinin öngörüldüğü, ilk derece mahkemesince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zaman aşımı düzenlemesi dikkate alınarak İİK.33 maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmiş ise de, takibin işlemsiz bırakıldığı dönem, takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin olup, başvuru bu hali ile İİK'nun 169a/4- 5. maddesine göre takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bononun zamanaşımına uğradığına yönelik itiraz niteliğinde olduğundan, İİK'nun 169a/4- 5. maddesi gereğince zamanaşımı itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiğinden, davalının istinaf talebinin bu itibarla kısmen kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, İİK 169/a-4- 5 md....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2021 NUMARASI : 2021/228 ESAS 2021/313 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Adana 3....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece, takibin İİK'nın 71. maddesi uyarınca açılan davada verilen karar ile durdurulduğunu, bu sebeple konkordato tedbirine aykırı olarak başlatılan takibin iptalini istemekte hukuki yararın olmadığı gerekçesi ile davanın reddedildiğini, verilen kararın yasaya ve oluşa aykırı olduğunu, davalı tarafça açıkça mahkemece verilmiş bulunan ihtiyati tedbir kararına aykırı olarak takip başlatıldığını, takibin sonradan tarafımızca açılan dava sebebiyle durdurulmuş olması bu takibin tedbir kararına aykırı olarak usulsüz şekilde açıldığı gerçeğini değiştirmeyeceği için hukuki yarar aranmayacağını, Yargıtay kararlarından da anlaşılacağı üzere yok hükmünde olan takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....