Somut olayda, borçlu şikayet dilekçesinde, tebliğ usulsüzlüğü şikayetinin yanı sıra ödeme emrinde belirtilen 30 günlük ödeme süresi dolmadan araçların kaydına konulan hacizlerin usulsüz olduğunu, bu nedenle haczin kaldırılmasını ve takibin iptalini talep ettiği halde, mahkemece bu yöndeki şikayetlerin değerlendirilmediği görülmektedir. O halde, mahkemece, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti dışında kalan itiraz ve şikayetleri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsiz olup kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza 20.01.2014 tarihinde haciz konulduğu, borçlunun 22.01.2014 tarihinde... 9. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/104 Esas sayılı dosyasında borca itirazını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği görülmektedir. Takibin iptali talebi ile borçlunun icra takibinden, icra takip dosyası içindeki belgelerden ve şikayet konusu hacizden en geç bu tarihte haberdar olup, 14.04.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurusunun 7 günlük süreden sonra olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece, şikayetin süre aşımından reddi gerekirken, esasının incelenerek kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
nde bulunan hesabına konulan haczin, İİK'nun 106-110. maddeleri gereğince kaldırılması talebinin reddine ilişkin 16.08.2013 tarihli memurluk işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece, borçlunun başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonra oluşan zamanaşımı nedeniyle takibin iptali talebi olarak değerlendirilip, 5411 sayılı Kanun'un 106 ve 141. maddelerine göre fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresi 20 yıl olduğundan şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesinde; ''Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez ......'' hükmü yer almaktadır. O halde, mahkemece, borçlunun ... Bankası A.Ş.'nde bulunan hesabına konulan haczin, İİK'nun 106-110. maddeleri gereğince kaldırılması talebinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, borçlunun talepte bulunmadığı zamanaşımı şikayeti ile ilgili hüküm kurulması isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Somut olayda, borçlunun aleyhine, alacaklı tarafından, önce ilamlı takip başlatıldığı ve bu takibin devamında borçlu aleyhine aynı alacak için ilamsız takip de başlatıldığı, mükerrer takip yapıldığı şikayeti ile süresi içerisinde icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, ilama dayalı olarak ilamsız icra takibi yapılamayacağı ve takibin de mükerrer olduğu gerekçeleriyle şikayetin kabulüne hükmedildiği anlaşılmaktadır....
Borçlunun icra mahkemesine yukarıda belirtilen başvurusu ilama aykırılık şikayeti niteliğinde değildir. Şikayet İİK.nun 16/1 maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süreden sonra 17.11.2014 tarihinde yapılmıştır. Şikayetin süresinde olmadığı görülmekle süreden reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı gerekçe ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 20.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ya 03.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklının borçlu ... yönüyle takibin kesinleştiğini belirterek haciz talebinde bulunduğu, icra müdürlüğünce ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve takibin kesinleşmediği gerekçesiyle haciz talebinin reddedildiği, vaki şikayet üzerine mahkemenin icra müdürlüğü işleminin yerinde olduğunu belirterek şikayetin reddine karar verdiği anlaşılmaktadır. İcra müdürünün ödeme emrinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olduğunu kendiliğinden gözeterek, alacaklının haciz talebini reddetme yetkisi bulunmamaktadır. Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre borçluya yapılan tebligatın yasaya uygun olup olmadığını tespit ve takdir yetkisi borçlu tarafından şikayet yoluna başvurulduğu takdirde icra mahkemesine ait olup, icra müdürünün böyle bir yetkisi yoktur. Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığına göre, mahkemece istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlu şirketin, yetkisiz icra dairesinde takibin yapıldığı ve iflasın ertelenmesine ilişkin davada tedbir kararı verildiğini belirterek takibin durdurulması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nun ''Taleple Bağlılık İlkesi'' başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; ''Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....
İcra Müdürlüğünün 2022/4788 esas sayılı dosyası kapsamında müvekkiline gönderilen tebligatın usulsüz olması nedeni ile tebliğ tarihinin takibe mutali olunan 24/04/2022 tarihi olarak kabulü ile usule aykırı olarak tebliğe çıkarılan ödeme emri tebligatı ile takibin iptaline, takibe muttali olunan tarihin 24/04/2022 olmakla icra dosyasına vaki itirazının süresinde olduğu nazara alınarak itirazın kabulüne ve takibin durdurulmasına, usulsüz tebligat nedeni ile icra dosyasından şimdiye kadar konulan hacizlerin kaldırılmasına icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; senet aslının icra kasasına alınmamış ise ödeme emrinin iptali talepleri haklı iken bu itirazlarının dikkate alınmadığını, ayrıca İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkisiz olduğunu, mükerrerlik sebebi ile takibin iptali gerektiğini söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....
Zamanaşımı itirazı ile ilgili olarak yapılan incelemede; Takip borçlusunun takibin işlemsiz bırakıldığını iddia ettiği dönem, takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin olup, başvuru bu hali ile İİK'nun 169a/4-5. maddesine göre takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bononun zamanaşımına uğradığına yönelik itiraz niteliğindedir. Mahkemece, takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımının gerçekleştiği kabul edildiğine göre, İİK'nun 169a/4-5. maddesi gereğince zamanaşımı itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olduğu gibi, sadece muteriz borçlu yönünden takibin durdurulması gerekirken diğer borçluları da kapsayacak şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, hükmün belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir....