İcranın geri bırakılması için verilecek süre, İİK 36. maddesinde "İlâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk hâlinde uzatılabilir..." şeklinde düzenlenmiş olup anılan maddede icranın geri bırakılması talebinde bulunmak için belirli bir süre öngörülmemiştir. Maddenin koşulları yerine getirildiği takdirde takibin her aşamasında icranın geri bırakılması kararı getirilerek takip durdurulabilir....
İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nun 33/a-1. maddesinde ise; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, borçluların takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12-763 E., 1998/797 K. sayılı kararı.)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “takibin iptali” istemli şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesince takibin iptaline dair verilen 14.02.2013 gün ve 2012/772 E., 2013/60 K. sayılı kararın incelenmesi davalı alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 06.05.2013 gün ve 2013/8728 E., 2013/17220 K. sayılı ilamı ile; “...Borçlular hakkında İstanbul 8....
geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Somut uyuşmazlıkta;10/12/2005 düzenleme, 15/01/2006 vade tarihli, 450.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak alacaklı tarafından borçlu aleyhine 17/08/2007 tarihinde takip başlatıldığı, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine takibin kesinleştiği, 19/11/2007 tarihinde alacaklı vekilinin haciz talebinde bulunduğu, 23/11/2007 tarihinde borçlu T2 ticaret sicil kayıtları üzerine haciz şerhi konulduğu, 20/12/2017 ve 21/10/2019 tarihlerinde alacaklı vekilinin yenileme talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. O halde, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımını keser nitelikte icra takip işlemi yapılmadığı, dolayısıyla 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmıştır. Ancak, davacının icra mahkemesine başvurusu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemi olup, yasal dayanağı; İİK'nın 170/b maddesi ve İİK'nın 71/2. maddesi yollamasıyla İİK'nın 33/a maddesidir....
İcra Ceza Mahkemesinde verilecek karar için incelemede olduğunu, dolayısı ile aslında dosyanın işlemsiz olmadığını, takibin yenilenmesi, miras paylarına haciz konulması ve satış talep edilip satış avansı yatırıldıktan sonra açılan dava ile borcun ödenmesinden kaçınıldığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, takip için zamanaşımı şikayetinin kabulü ile, İİK 71/2 madde göndermesi ile İİK 33/a maddesi uyarınca davacı borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesindeki beyan ve savunmalarını tekrarla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71/2. Maddesi gereğince İİK 33/a maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımı iddiası ile icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....
İcra Müdürlüğü'nün 2016/6664 E. sayılı takibin icrasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinin aleyhe olan kısımlarını kabul etmediklerini, takibe dayanak bononun zamanaşımına uğramadığını, ayrıca davacı tarafın borcunu ödemediğini ve müvekkili şirketin alacaklı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davacının zamanaşımı itirazının kabulüne, Bursa 8. İcra Müdürlüğü'nün 2016/6664 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen takibin İİK 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince davacı-borçlu yönünden icrasının geri bırakılmasına, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı; davalı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2020/11299 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde borçlu hakkında 04/12/2015 tarihinde başlayan takibin borçluya 10/12/2015 tarihinde ödeme emri tebliğ edilerek kesinleşmesi üzerine, 09/03/2016 tarihinde yapılan haciz ile 17/04/2020 tarihli sorgu ve haciz tarihi arasında borçlu yönünden zamanaşımını kesen hiç bir işlem bulunmadığı görüldüğünden, borçlu yönünden 3 yıllık bono zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmış İİK'nun 71/son maddesi göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/a maddesi uyarınca, şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Şikayetin kabulüne, İstanbul 27. İcra müdürlüğünün 2020/11299 esas sayılı dosyası zaman aşımı nedeniyle takibin davacı yönünden geri bırakılmasına, İ.İ.K.'...
taşınmazlara haciz konulup, kıymet takdiri ve satışı talep edildiğinden takibin durdurulmasını ve zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep ettiğini ancak borçlu kendisi üzerinde bulunan taşınmazların satışını engellemek ve borcu bertaraf etmek amacıyla kötüniyetli olarak işbu davayı açmış ve takibin durdurulmasını talep ettiğini, müvekkillerinin yürütülen icra takibi hukuka ve mevzuata uygun ilerletilmekte ve alacaklının kanunda sayılan haklarına uygun haciz konulduğunu, alacaklının haciz hakkı ve borca mahsuben satış talep etmesi hukuka uygun olup borçlunun talebi doğrultusunda takibin durdurulması kararının kaldırılarak takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, dava konusu senedin vadesinin 31.08.1998 olduğu halde, takibin 29.10.2008'de yapıldığı, bu durumda 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra takip başlatıldığından takibin iptaline karar verildiği, kararın alacaklı vekilince temyiz edildiği anlaşılmaktadır. İİK.nun 33.maddesinde; "icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı, imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir....