İlk derece mahkemesi kararında; alacaklı tarafından üç yıllık zamanaşımı süresi dolmadan takibin başlatıldığı, ödeme emri tebligatının iade geldiği ancak yenileme sonrası gönderilen ödeme emrinin tebliği ile takibin kesinleştiği böylelikle İİK'nın 71/2 kapsamında üç yıllık zamanaşımı süresinin dolmasının söz konusu olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazının söz konusu olmadığını, davanın takibin kesinleşmesinden önceki dönem için zamanaşımı itirazına dair olduğunu, İİK'nın 168/5 maddesi kapsamında itiraz edildiğini, yenileme sonrası ödeme emrinin davacı borçluya 29/04/2019 tarihinde tebliğ edildiğini beş günlük sürenin sonu (05/05/2019) tatil günü olduğu için takip eden ilk gün olan 06/05/2019 tarihinde itiraz edildiğini beyan etmiş, kararın kaldırılmasına, davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesine göre takip öncesinde borcun ödendiğinin iddia edilmesi halinde itfaya dayalı icranın geri bırakılması icra emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre içerisinde İcra Mahkemesinde ileri sürülmelidir. Ödeme emrinin vekile 08/01/2018 tarihinde tebliğ edilmesi ve 7 günlük süre geçmesi üzerine takibin kesinleştiği, davacının usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin Mahkememizde görülen davanın da reddedilerek kararın kesinleştiği, bu durumda İİK.nun 33. maddesi uyarınca yasal süresi içerisinde açılmayan davanın süre yönünden reddine..." dair karar verildiği görülmüştür....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Tüm dosya kapsamı ele alındığında, uyuşmazlığın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, icra emrinin ve takibin iptali istemi olduğu anlaşılmıştır....
İTİRAZ Borçlular itiraz dilekçesinde, senet aslının dosyada mevcut olmadığını, senet aslı kasada bulunmadığından imza incelemesi yapamadıklarını, borçlu ... için imza itiraz haklarını saklı tuttuklarını, diğer borçlunun asla imza atmadığını, bu nedenle borcu bulunmadığını borca ve ferilerine itiraz ettiklerini, ayrıca fotokopi senette ödeme yeri ve borçluların geçerli bir adreslerinin bulunmadığını, komisyon adı altında istenilen ücretin talebinin mümkün olmadığını, alacaklı veya vekilinin adına ödeme yapılacak banka adı ve hesap bilgilerinin ve yerleşim yerinin takip talebinde mevcut olmadığını belirterek takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....
ipotek limit ipoteği olmasına rağmen tüm borçtan sorumlu imiş gibi icra emri gönderilmesinin usulsüz olduğunu söyleyerek takibin ve icra emrinin iptalini istemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1098 Esas sayılı dosyasında verilen geçici mühlet kararı sunularak müvekkilleri yönünden takibin durdurulmasının talep edildiğini, tüm taraflar adına borca itiraz adı altında sunulan dilekçeyle tüm davalıların vekilleri tarafından icra takibine itiraz edildiği açık iken bu durumun mahkemece göz ardı edildiğini, 2. dilekçe ile de açıkça tüm davalılar yönünden icra takibine, ödeme emrine, borca ve ferilerine aynı gün 13.12.2018 tarihinde itiraz edildiğini, Yargıtay 12....
İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 9.İcra Müdürlüğü 2019/41094 Esas sayılı dosyasında davalı tarafından başlatılan takip kapsamında BJK iktisadi işletmesi hakkında ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiğini, takibe itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, 1 yıl sonra ancak yine eski tarihli olarak takip talebine aykırı şekilde BJK derneği hakkında ödeme emri düzenlenerek ödeme emrinin tebliğ edildiğini, borçlu olmayan kişiye ödeme emri düzenlenemeyeceğini, takip talebine aykırı ödeme emri düzenlenmesinin süresiz şikayete tabi olduğunu, BJK derneğinin takibe itiraz etse de iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğunu beyan ederek icra emrinin ve icra takibinin iptaline, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla takibe geçtiğini, ödeme emrinin usulsüz olarak yapılarak takibin kesinleştiği ve müvekkilinin banka hesabına haciz konularak takip tutarının bu hesaptan tahsil edildiğini, takip dayanağı senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, takibin haksız açıldığını belirterek, müvekkilinden tahsil edilen paranın faizi ile davalıdan tahsili ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının imzaya itirazının halen icra hukuk mahkemesinde incelendiğini, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacının itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiği ve kısmi tahsilat yapıldığını, icranın halen devam ettiğini belirterek davanın reddi ile % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir....
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 169/a maddesi uyarınca, takibin durdurulması talebi usul ve yasaya aykırı olduğunu, Davacı tarafın borca itiraz etmediğini, sadece İİK 170/a maddesi uyarınca şikayette bulunduğunu, Takibin durdurulması gibi bir hukuki söz konusu olmadığını, Davacı tarafın, % 20 'den az olmamaz üzere kötü niyet tazminatı talebinin de haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyan etmiştir. İlk derece mahkemesince, davacının ödeme emrinin usule aykırı olduğuna dair şikayetinin kabulü ile; ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 02/10/2019 olarak düzeltilmesine, davacının takibe konu senedin kambiyo vasfı olmadığına dair şikayeti ile borca itiraz taleplerinin reddine, dair karar verilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ... arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine davalının da müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imza attığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edilerek takibin durmasına sebebiyet verildiğini belirterek,itirazın iptaline,takibin devamına ve %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibe konu “artı para kredi sözleşmesi”ne müvekkilinin kefil olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan deliller doğrultusunda davacı tarafça başlatılan icra takibinde çıkarılan ödeme emrinin Şişli İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2009/817-611 E.-K....