Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TC numaralı ... olduğu, bir başka deyişle şikayet edenle icra takip dosyasındaki borçlunun kişisel bilgilerinin örtüşmediği anlaşılmıştır. O halde mahkemece şikayet eden ...'a çıkarılan icra emrine ilişkin tebligatın iptali ile yetinilmesi gerekirken icra takibinin iptali yerinde olmayıp yapılan bu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması cihetine gidilmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 21/10/2015 tarih ve 2015/489 E. - 2015/527 K. sayılı kararının hüküm fıkrasının 1.bendinde yer alan “Davacının davasının kabulü ile ... 5.İcra Müdürlüğünün 2015/3595 E.sayılı icra takibinin iptaline,” cümlesi tamamen çıkarılarak yerine "Şikayet edenin şikayetinin kabulü ile ... 5. İcra Müdürlüğünün 2015/3595 esas sayılı dosyasından şikayet eden ... TC nolu ...'...

    Kararı, şikayet olunan ... vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nun 366.maddesi uyarınca ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi uyarınca şikayet olunan idareden harç alınmasına yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 30.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      durdurulmasına, takibe konu çekte davalı taraf yetkili hamil olmayıp yetkili hamilin müvekkili olmasından dolayı borca itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

      ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; menkul malın teslimine dair ilamlar için örnek 2 icra emri düzenlenmesi gerektiği halde örnek 4-5 icra emri düzenlenerek kendilerine tebliğ edildiğini bu nedenle takibin iptaline karar verilmesini bu talebin kabul görmemesi halinde icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; taraflarına menkul mal teslimi yapılmadığını, ortada bulunmayan dava konusu iskelenin fiilen tesliminin söz konusu olmadığını, tek ilamda iki icra emri düzenlenmesini gerektirir bir zorunluluk bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

        -TL.nin icra dosyasına yatırıldığını belirterek borcun ipotek limiti kadar olduğunun tespiti ile limiti aşan kısma ilişkin takibin iptaline ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının İcra Müdürlüğü’nden takibin kendisi açısından durdurulmasını istemesi ve talebinin reddi halinde İcra Tetkik Mercii’nden şikayet yoluna başvurması gerekirken menfi tespit davası açtığını, davacının ipotek limitine ilaveten tüm faiz ve fer’ilerden de sorumlu olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının genel hükümlere göre menfi tespit davası açabileceği, taşınmaz üzerinde tesis edilen ipotek üst sınır ipoteği olup, davacının sorumluluğunun da ipotek miktarı olan 6.000.00....

          İcra Hukuk Mahkemesi'ne 2012/799 Esas sayılı dosyası ile takibin iptaline ilişkin yaptıkları şikayetin derdest olduğunu, bu şikayetten sonra, kararın kesinleşmesi ve tahsilat yapılması halinde mükerrer tahsilat olacağını açıklayarak, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece ...... İcra Müdürlüğü'nün 2013/6856 Esas ve ...... İcra Müdürlüğü'nün 2012/9890 Esas sayılı takip dosyalarında takip dayanağı ilamların aynı olduğu, aynı mahkeme ilamına yönelik taraflar arasında bulunan ilam alacağına ilişkin yürütülen iki takibin bulunması nedeniyle, mükerrer takip olduğu gerekçesiyle ...... İcra Müdürlüğü'nün 2013/6856 Esas sayılı takibin iptaline karar verilmiştir. Hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...........

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayet davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunan alacaklının takibine ilişkin ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edilmesine rağmen sıra cetvelinde ikinci sıraya kaydedildiğini, müvekkilinin ikinci sırada yer alması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, tebligatın usulüne uygun olduğunu ve davacının hukuki yararının bulunmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu ,davacı tarafından takip konusu senedin kambiyo vasfında olmadığına ilişkin şikayette bulunulduğu ,ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından davanın 7 günlük süreye tabi olduğu ve davanın 7 günlük süre içerisinde açıldığı gerekçesi ile süresinde kabul edilmiş ise de İİK 168/3 maddesi uyarınca kambiyo vasfına yönelik şikayet süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Ödeme emrinin davacıya 05.09.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 11.09.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. İİK 168/3. Fıkrası uyarınca kambiyo vasfına yönelik şikayet süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gündür....

              Mahkemece, takibin vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik kısmı için 2577 sayılı Yasa'nın 28/2. maddesi uyarınca idareye başvuru gerektiğinin kabulü ile bu kalemler yönünden takibin iptaline karar verilmiştir. 05.07.2012 tarihli 28344 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun'un 58. maddesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesinin 2. fıkrası; "Konusu belli bir miktar paranın ödenmesini gerektiren davalarda hükmedilen miktar ile her türlü davalarda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri, davacının veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirim tarihinden itibaren, birinci fıkrada belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yatırılır....

                Somut olayda, genel haciz yolu ile takip, alacaklı tarafından sözü geçen her iki tedbir kararından sonra 20.12.2013 tarihinde başlatılmış olduğundan, tedbir kararından sonra açılan takibin iptaline karar verilmesi gerekirken; 11.03.2013 tarihli tavzih kararı gözardı edilerek sadece 24.01.2013 tarihli tedbir kararı esas alınmak sureti ile ve icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verilmiş olması karşısında konusu kalmayan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu