İcra Müdürlüğü olduğundan satış bedelinin bu icra müdürlüğüne gönderildiği, 24.12.2012 tarihli sıra cetvelinde şikayetçinin alacağına yer verilmediği ve sıra cetvelinin şikayetçiye tebliğ edilmediği, bu nedenle bu şikayetin süresinde olduğunun kabulü gerektiği, sıra cetvelinde şikayetçinin alacağına yer verilmemesinin yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan ... vekili ile ... vekili temyiz etmiştir. Sıra cetveline şikayet davalarında İcra Mahkemesi görevlidir. Ancak itiraz davaları kural olarak genel mahkemelerde görülür (İİK.m.142/I-III). İtiraz hem esasa hem sıraya ilişkin ise yine genel mahkemeler görevlidir. Şikayetçi taraf şikayet dilekçesinde diğer itirazları ile birlikte şikayet olunan Vergi Dairesi'nin alacağına yönelik zamanaşımına uğradığı, bu şikayet olunana ödeme yapılmaması gerektiğini de ileri sürmüştür. Alacağın zamanaşımına uğradığı itirazı alacağın esasına yönelik bir itirazdır....
ŞİKAYET Şikayetçilerin icra mahkemesine başvurusunda; ipotek borçlularından olan ...’ya tebliğ edilen icra emrinin mahkeme kararıyla iptaline karar verildiğini, aynı dosyadan ...'ya yeniden icra emri gönderilemeyeceğinden zorunlu takip arkadaşlığı nedeniyle sakatlanan ipotek takibinin tümüyle iptali gerektiğini, ...’ya ancak ödeme emri düzenlenerek takip yapılması mümkün olduğunu ancak bu durumda da usul ve yasaya aykırı olarak iki ayrı ipotek takibinin yapılmasına sebep olunacağını bu halin TMK’nın 873. maddesi gereği toplu ipotek kuralı ve ipotek hakkının bölünmezliği ilkesine de aykırı olduğunu belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....
Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayetin yapılan bozma ilamına uyularak yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kısmen reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayetçi ve şikayet olunan ... ile müdahale talep eden...........vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, sıra cetvelinin birinci, ikinci ve üçüncü sırasında yer alan hacizlerin satışa yönelik işlem yapılmadığından ve takibe dayanak çeklerin zaman aşımı süreleri dolduğundan düştüğünü, sıra cetvelindeki diğer takiplerdeki hacizlerin de düştüğünü, Vergi Dairesi alacağı yönünde de borçlunun şahsi alacağı mı yoksa şirket borcu mu olduğunun tespiti gerektiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunanlar ...... Dairesi temsilcisi şikayetin reddini istemiştir. Diğer şikayet olunanlar, şikayete cevap vermemiştir....
İİK'nun 168. maddesinin 3. bendinde, ödeme emrinin "Takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfını haiz değilse, beş gün içinde icra mahkemesine şikayet etmesi lüzumu(nu)" içermesi gerektiği düzenlenmiştir. İİK'nun 170/a-1 maddesinde "Borçlu,alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir." hükmü yer almaktadır. Takip hakkına yönelik yönelik şikayet için ödeme emrinin tebliğ edilmiş olması şart değildir. Fakat, ödeme emri tebliğ edilmiş ise tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük sürede şikayetin yapılması gerekir. Somut olayda, takibin dayanağı olan 2006617 seri numaralı emre yazılı tacir çeki incelendiğinde, alacaklının çekin lehtarı olmadığı ve çekin ibrazından önceki ciro silsilesinde yer almadığı gibi ibrazdan sonra da alacaklıya (alacağın temliki hükmünde) ciro yapılmadığı anlaşıldığından mahkemece, İİK'nun 170/a maddesine göre takibin iptaline karar verilmesi isabetli olmuştur....
Şti. aleyhine İstanbul 29.İcra Müdürlüğü (Şişli 4.İcra Müdürlüğü) 2006/23834 E. ( Yeni dosya İstanbul 29.İcra Müdürlüğü 2019/20858 ) sayılı icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, dosyada geçerli bir ödeme emri olmasına rağmen, icra müdürlüğünün hatalı işlemi ile dosyadan yenileme emri gönderileceği yerde ödeme emri gönderilmesi üzerine, karşı yan tarafından takibin zamanaşımına uğradığı ve ödeme emrinin usulüne uygun olmadığı iddiaları ile icranın geri bırakılmasına ve ödeme emri ile takibin iptaline karar verilmesi istemli işbu davanın açıldığını, borçlu şirkete 28.09.2006 tarihinde daimi çalışanına ödeme emri tebliğ edildiğini, kendilerinin bu yönde talepleri bulunmamasına karşın icra müdürlüğünce gönderilen ödeme emrinin borçluya itiraz hakkı vermediğini, bu nedenle ödeme emrine yönelik şikayetin reddinin gerektiğini, ayrıca İstanbul 1....
Hukuk Dairesi’nin 31.10.2019 tarih ve 2018/419 E. - 2019/1831 K. sayılı ve kesinleşmiş kararında, takibin asıl borçlularından biri olan ... ... Ltd. Şti. yönünden takibin iptali talebinin reddedildiği, dolayısıyla adı geçen şirketin borçları yönünden ipotek borçlusunun sorumluluğunun devam ettiği görüldüğünden, Bölge Adliye Mahkemesinin, ipotek borçlusu ... yönünden takibin tümden iptaline karar verildiğine dair gerekçesi yerinde bulunmamıştır. Öte yandan; Bölge Adliye Mahkemesinin, zorunlu takip arkadaşlığı nedeniyle ipotek borçlusu hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi nedeniyle asıl borçlu hakkında da takibe devam edilemeyeceği yönündeki değerlendirmesi de, aynı gerekçeyle isabetsizdir. Zira ipotek borçlusu yönünden takip, ... ... Ltd. Şti.’nin borçları ile sınırlı olarak devam etmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, davacı borçlular tarafından açılan takibin iptali şikayetine ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; İlk derece mahkemesince de belirtildiği üzere, dava ilamsız icra takibinde borcun sebebinin takip talebinde ve ödeme emrinde yazılı olmadığı, borcun sebebinin gösterilmediği iddiasıyla takibin iptaline yönelik şikayet davası olup, bu sebebe dayalı olarak yapılan şikayetler süresiz şikayete tabi olmayıp ödeme emri tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerekmekteyken, davacılara ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra şikayet yoluna başvurulduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince şikayetin süreden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; bedeli paylaşıma konu olan taşınmaza, şikayet olunan tarafından 28.11.2013 tarihinde haciz konulduğu, bu tarihten itibaren bir yıllık süre içinde satış talebinde bulunulmadığı,... dosyasındaki takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip olduğu ve alacağın rüçhanlı olduğu, şikayet olunanın alacaklı olduğu.... sayılı dosyasındaki takibin ise ilamsız icra takibi olduğu, her iki icra dosyasındaki alacaklıların aynı dereceye dahil alacaklılar olmadığı, bu nedenle İİK’nın 107. maddesinin uygulama imkanının bulunmadığı, şikayet olunanın haczinin düştüğü ve şikayet olunanın söz konusu dosyadaki satış talebinden faydalanamayacağı gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi K A R A R Asıl ve birleşen dosyada şikayetçi vekilleri, şikayet olunanın takibinin kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip olmasına karşın takibe dayanak tutulan senette tanzim yeri bulunmadığını ve bu itibarla senedin bono niteliğine haiz olmadığını ileri sürerek şikayet konusu sıra cetvelindeki şikayet olunanın 1. sıradaki yerinin iptali ile şikayet olunana ayrılan payın alacağı oranında müvekkillerine ödenmesini istemiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini savunmuştur....
Ticaret Ltd.Şti. ve diğer borçlu aleyhine 12/01/2016 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, adı geçen borçlunun aynı tarihte icra mahkemesine başvurusunda; çekin iptali kararının kaldırılması için dava açılmadan takibe başlandığını ileri sürerek takibin iptali ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, takibe dayanak çekte ibraz tarihinin olmadığı ve keşide tarihinden sonra yasal on günlük süre içerisinde davacı borçlu aleyhine takibe de geçilmediği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile davacı-borçlu hakkındaki takibin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 E. - 2011/300 K. sayılı ve 11.05.2011 tarihli kararı). Takibin iptaline karar verilebilmesi için, şikayet tarihi itibariyle başlatılmış bir takibin mevcut olması gerektiği tereddüde yer vermeyecek kadar açıktır....