Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.12.2010 T. ve 2008/401 E.- 2010/940 K. sayılı itirazın iptali ilamının Yargıtay 19. H.D. ilamıyla bozulduğu, bozmadan sonra tesis edilen ... ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11.07.2013 T. ve 2012/430 E.- 2013/399 K. sayılı ilamı ile; “....itirazın kısmen iptaline, takibin 41.547,85 EURO asıl alacak, 590,77 EURO işlemiş faiz toplamı 42.138,62 EURO üzerinden devamına...” karar verildiği, icra mahkemesine yapılan şikayet tarihinden sonra, icra dosyasında icra müdürlüğünce 12.06.2014 tarihinde yeniden dosya hesabının yapıldığı görülmektedir. O halde, mahkemece, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Takip ve şikayet dosyasının incelenmesinde, takibe konu taşınmazın satışının 29.01.2015 tarihinde gerçekleştiği, iş bu şikayetin ise 19.04.2016 tarihinde yapıldığı görülmüştür. Her ne kadar, taşınmazını ipotek veren borçluya hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilmeden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibe girişilmesine dair şikayet süreye tâbi değil ise de, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, takibe konu alacağın teminatını teşkil eden ipoteğin satış işlemlerinin tamamlanıp kesinleşmesi halinde takibin amacı hasıl olduğundan artık bu aşamadan sonra takibin ve satışın iptali istenemez. İİK.nun 134/6. maddesi göre; “satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahara vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez.”...
Somut olayda, ipotek veren şikayetçi ... hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, ancak İİK'nun 149. maddesine göre aralarında zorunlu takip arkadaşlığı bulunan asıl borçluya takibin yöneltilmediği görülmektedir. Borçlunun, üçüncü kişilerin ve kamunun menfaatini korumak için konulmuş "amir hükümlere" aykırı olarak yapılmış işlemler, kamu düzenine aykırı olup, bu işlemler için her zaman şikayet yoluna gidilebilir (Prof. Dr. Baki Kuru İcra İflas Hukuku-1988 Baskı cilt:1, sh: 94-HGK. 22.01.2003 tarih ve 2003/12-17 E. 2003/29 K.). Bu suretle, Yasa hükmüne aykırı olan bu eksikliğin mahkemece re'sen nazara alınması gerekmekte olup İİK'nun 16/2. maddesi gereğince takibin her aşamasında ve süresiz olarak şikayet yoluyla ileri sürülebilir....
Kararı şikayet olunan ... vekili temyiz etmiştir. Şikayet, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. İİK'nın 142/1. hükmüne göre, "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir. Aynı maddenin 3. fıkrasında ise sıraya dair şikayetlerin icra mahkemesine yapılacağı öngörülmüştür. Anılan hükümde yer alan "alakadarlar" ifadesi, kural olarak borçluyu değil, şikayet eden alacaklıdan sıra itibariyle önce olan alacaklıları ifade eder. Şikayet, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara yöneltilmelidir. Bu nedenle sıra cetveline itirazda borçluya husumet yöneltilemez. Bu durumda pasif husumeti bulunmayan borçlu .......emyiz isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih :20.8.2009 Nosu : 820-1710 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, davalıya teslim edilen mal bedelinin ödenmemesi üzerine başlatılan takibin davalının yetkiye ve borca itirazı üzerine durduğunu bildirerek itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibin durdurulması kararına karşı İcra Hukuk Mahkemesinde şikayet yoluna başvurulması gerektiğini, ayrıca müvekkilinin ikametgahı ... olup yetkili mahkemelerin ... Mahkemeleri olduğunu, takip konusu faturaların sözleşmeye dayanmadığından müvekkilini bağlamadığını, kaldı ki ödendiği belirtilen 5.000....
Sayfasında yayınlandığı üzere 22.04.2015 tarihinde ticaret sicilinden re'sen silindiğinin açıkça belli olduğunu, davalı/alacaklı, dava dışı/borçlu şirket aleyhine sicili terkinden sonra icra takibi başlattığını, tüzel kişiliği son bulan davalı/borçlu şirketin icra takiplerinde taraf olma ehliyeti bulunmadığını, kamu düzenine ilişkin eksikler borçlu/3.kişi kamu menfaatini korumak için yargılamanın her aşamasında re'sen gözetileceği gibi her zaman süresiz şikayet yolu ile ileri sürülebileceğini, takip dosyasına ekli olmadıklarından dolayı davanın reddinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin mallarına haciz konulduğundan iş bu davayı açmakta hukuki yararlarının mevcut olduğunu ve hukuki yararı bulunmak kaydıyla takibin tarafı olmasa da 3 kişilerin de şikayet hakkının bulunduğunu bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, takibin iptali istemine ilişkindir....
Aile Mahkemesi, taşınır mal hakkındaki davadan senedin iptali yönündeki davayı tefrik etmiş ve menfi tespit talebi hakkında görevsizlik kararı verilmiş ve Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasına kaydedilmiştir. Davacının ilk derece mahkemesinden ihtiyati tedbir yolu ile talep ettiği husus takibin iptal edilmesi yönünde olan taleptir. B-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk Derece Mahkemesi tarafından "... 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 16 . Maddesinde; "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir....
Bu durumda, İİK. nun 168/3.maddesi gereğince takibin dayanağı olan senedin kambiyo senedi vasfını taşımaması nedeniyle takibin iptali isteminin “şikayet” niteliğinde bulunduğu ve Aynı Kanunun 170/a–2.maddesi gereğince şikayetin süresinde olan İtirazın kabulü ve takibin iptali istemli uyuşmazlığın, Muratlı İcra Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Muratlı İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2013/6886 E sayılı takip dosyası ile örnek 7 takip yaptığı, itiraz üzerine takibin durduğu, alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davasının kısmen kabulüne karar verildiği, alacaklı tarafından itirazın iptaline ilişkin ilamın takip dosyasına sunularak takibin devamının sağlandığı, ancak icra müdürlüğünce itirazın iptaline ilişkin ilamda hükmedilen icra inkar tazminatının dosya kapak hesabı dışında bırakıldığı, bunun üzerine alacaklının ... Anadolu 12. İcra Müdürlüğünün 2017/256 E takip dosyasında icra inkar tazminatı yönünden ilamlı icra takibi başlattığı, alacaklının devam eden takipte icra inkar tazminatı yönünden de talepte bulunduğu, kapak hesabı yapılırken icra inkar tazminatının hesaplama dışında bırakılmasına ilişkin memur işlemini şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulmayarak ikince kez takip yapılmasının mükerrer takip olduğu, mükerrerlik nedeniyle ilk derece mahkemesi tarafından takibin iptaline ilişkin kararın isabetli olduğu anlaşılmıştır....
Somut olayda; takip dayanağı ilamda davalı olan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı hakkında takip başlatılmasında bir usulsüzlük bulunmamakta ise de; takibin anılan Yasa maddelerine göre sorumluluğun geçtiği .... Yönetimi Başkanlığı'na icra emri gönderilmek suretiyle bu Başkanlık hakkında davamı gerekir. O halde .... aleyhine çıkarılan icra emirinin iptali ile yetinilmesi gerekirken takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetli değildir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle, İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 28.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....