"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen dosyada şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl ve birleşen dosyada şikayetçi vekilleri, şikayet olunanın takibinin kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip olmasına karşın takibe dayanak tutulan senette tanzim yeri bulunmadığını ve bu itibarla bono niteliğinde bulunmadığını ileri sürerek, şikayet konusu sıra cetvelindeki şikayet olunanın 1. sıradaki yerinin iptali ile şikayet olunana ayrılan payın alacağı oranında müvekkillerine ödenmesini talep ve dava etmişlerdir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu tarafından İcra Mahkemesine yapılan başvuruda, çekin kambiyo vasfında olmadığı, istenen faizin miktar ve oran itibariyle fazla olduğu belirtilerek takibin iptali talep edilmiştir. Borçlu örnek 10 ödeme emri 06.09.2006'da tebliğ edilmiş, yasal sürede (11.09.2006'da) yapılan bu şikayetten sonra 13.09.2006'da borçlu dosya borcunu ödeyerek anılan tarihte dosya infaz edilmiştir. Açıkça itirazdan vazgeçilmeksizin takipten sonra borcun cebri icra tehdit altında ödenmesi şikayeti konusuz kılmaz. Her dava (ve şikayet) dava (ve şikayetin) yapıldığı andaki şartlara göre değerlendirilmelidir....
Bölge Adliye Mahkemesince, üçüncü kişinin kesin olarak verilen takibin devamı kararının tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davası açması gerekirken, İİK'nin 97. maddesinin uygulanmasına yönelik şikayet yoluna başvurmakta hukuki yararı bulunmadığı, şikayetin bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir. Davacı üçüncü kişi vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz yasa yoluna başvurmuştur. Temyize konu şikayet, İİK'nin 97. maddesi uyarınca yapılan haczin İİK'nin 99. maddesi uyarınca yapılması gerektiğine ilişkin olup, aynı Mahkemede görülen 2016/886 esas sayılı dava ise istihkak iddiası nedeniyle takibin taliki veya devamına ilişkindir. İcra Mahkemesince takibin devamına karar verilmesi, hacze ilişkin memur işleminin iptali için şikayet yoluna gidilmesine engel olmadığı gibi, ilgilinin bu şikayeti yapmasında hukuki yararının bulunmadığından da bahsedilemez....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki takibin ve icra emrinin iptali istemine ilişkin şikayet dolayısıyla yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine ve şikayetçi aleyhine asıl alacağın %20'si oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikayetin kısmen kabulüne, şikayetçi borçlu yönünden icra emrinin iptaline, takibin iptali talebinin reddine, koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı ve para cezası isteminin reddine karar verilmiştir....
ve Niğde İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/238 E sayılı dosyası ile takibin iptali nedeni ile dava açıldığını, yerel mahkemece davaları kabul edilse de İstinaf Mahkemesince takibin sadece T1 yönünden iptaline karar verildiğini, adi ortaklığa karşı takip yapılamaması nedeni ile Niğde İcra Müdürlüğüne başvurarak dosyada tahsil edilen paranın pilot ortak olan taraflarına ödenmesini talep ettiklerini ancak İcra müdürlüğü taleplerinin reddine karar verdiğini, bu kez de Niğde İcra Hukuk Mahkemesine Memur Muamelesini şikayet yoluna başvurulmuş olduğunu, taleplerinin İstinaf Mahkemesince bu yönde bir karar verilmemesi nedeni ile yine ret edildiğini, bütün bu nedenlerle öncelikle adi ortaklık hakkedişinden icra marifetiyle tahsil edilen dosyada bulunan paranın alacaklılara ödenmemesi için tedbir kararı verilmesini, yargılama sonucunda takibin iptali ile tahsil edilen paranın adi ortaklığın pilot ortağı olan tarafıma ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Karargahların Statüsüne dair Protokol”ün ilgili hükmünü dayanak göstererek takibin durdurulmasını talep ettiğini, dilekçe içeriğinde itiraz iradesinin bulunmadığını, bahsi geçen protokol hükmünün ... Karargahın malları ve parası hakkında haciz uygulanamayacağına ilişkin olduğunu, anılan protokol hükmü doğrultusunda davalı borçlunun mallarına ve parasına haciz işlemi uygulanmadığı müddetçe takip başlatılmasında bir usulsüzlük bulunmadığını, takip dosyasında uygulanmış bir haczin bulunmadığını ileri sürerek İcra Müdürlüğünün “takibin durdurulmasına ilişkin işleminin iptali" ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı borçluya, şikayet dilekçesi tebliğ edilmemiş, cevap dilekçesi sunulmamıştır. III....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 05.02.2021 tarih 2018/767 Esas, 2021/38 Karar sayılı kararı ile konkodato projesinin tasdiki kararı verildiğini, davalı alacaklının bu projeye noter vasıtası ile muvafakat ettiğinden İİK 303. maddesi kapsamında avaliste yalnızca konkordato şartlarında başvurabileceğinden takibin iptali istemine ilişkin olup, borca itiraz niteliğinde olmadığı, borçlunun, üçüncü kişilerin ve kamunun menfaatini korumak için konulmuş "amir hükümlere" aykırı olarak yapılmış işlemlerin kamu düzenine aykırı olacağı, bu işlemler için her zaman şikayet yoluna başvurulabileceği, bu durumda İİK'nın 303. maddesi kapsamında takibin iptali isteminin süresiz şikayet niteliğinde olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf talebini kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının şikayeti hakkında karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; itirazın iptali davası sonrası, Kütahya 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/723 Esas 2020/439 Karar sayılı 12/11/2020 tarihli ilamıyla takibin devamına karar verildiğini, söz konusu kararın istinaf/temyiz yoluna başvurulmaksızın 02/02/2021 tarihinde kesinleştiğini, işbu şikayetin süresinde yapılmadığını, icra emrinin hatalı tanzim edilmediğini, davacının icra emrinin iptali talebinin yerinde olmadığını, takibin kesinleştiğini, takibin durdurulması ve hacizlerin fekkini gerektirecek bir durum bulunmadığını, ilamda yazılı tahsilatın tahsil harcı ödenmediği için kapak hesabında görünmediğini, tahsil harcının borçludan alınması gerektiğini, kapak hesabı sebebiyle borçlu tarafın herhangi bir mağduriyetinin doğmadığını, davacının kapak hesabının düzeltilmesini icra müdürlüğünden talep edebileceğini, talep üzerine verilen kararın şikayet konusu yapılabileceğini, icra dosyasından devam eden haciz işlemlerinin kapak hesabına istinaden yapılmadığını, kesinleşen...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: .Dava ,mükerrer takibin şikayet yolu iptali istemine ilişkindir Uyuşmazlığın niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın 8. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE ,03.110.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müd 'nün 2021/34145 E sayılı dosyasındaki takibin iptaline, 08.07.2022 tarihinde karar verildiği, kararın 25/08/2022 tarihinde kesinleştiği, mahkeme kararının takip dosyasına sunulduğu, icra müdürlüğünce, ilgili karar gereğince dosyanın Takibin İptali ile kapatılmasına 31/07/2022 tarihinde karar verildiği, buna göre, şikayet konusuz kalmış ise de, şikayet tarihi dikkate alındığında, mahkemece şikayetin husumet yokluğundan reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, HMK.355 mad. Gereğince kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir hususun bulunmaması nedeniyle, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi, dosya kapsamı ve delil durumu değerlendirildiğinde istinaf olunan kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....