Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

iptali gerektirdiğini, takip dosyası ve ödeme emrine karşı beyanda bulunabilmek için usule uygun dayanak belgelerin tebliğinin zorunlu olmasının esasen hak kaybının önlenmesi ve usul ekonomisi yönüyle de zorunlu olduğunu ileri sürerek takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde,Davanın kısmen kabulü ile; Ödeme emrinde yasal olarak bulunması gerekmyen "Borcunu Hemen Öderseniz 01/10/2019" ibaresinin ödeme emrinden çıkartılmasına ve ödeme emrine icra dairesi hesap bilgileri ile "T.C İcra Müdürlüğü" ibaresinin başına "Karacabey " ibaresinin eklenmesine, Eksikliklerin bu haliyle giderilmiş olacağı anlaşıdığından takibin/ödeme emrinin iptali talebinin reddine, karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı borçlu vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunulmuş olup, gerekli harçlar yatırılmıştır....

Celbedilen icra dosyasında, dosya üzerinden yapılmış bir ödemeye rastlanılmamış ise de, davacı, davalı tarafın takibe konu asıl borca istinaden 07/10/2020 tarihinde 2.320,00 TL ödeme yaptığını beyan etmiş olup, davaya konu takibin 17/09/2020 tarihinde başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 08/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 14/10/2020 tarihinde borca itiraz edildiği, ödeme emri tebliğinden önceki bir tarih olan 07/10/2020 tarihinde 2.320,00 TL'nin ödendiği dosya kapsamından anlaşılmıştır. Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK m. 67/1)....

    Hal böyle olunca, ödeme emri normal yolla tebliğ edilmemiş olsa bile, davalı vekilinin 16/07/2007 tarihinde ödeme emrinin içeriğini öğrendiğini ve bu tarihte itiraz hakkı doğduğunun kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla alacaklı tarafından dava açılmasında hukuki yarar bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, dava konusu banka kredi kartı sözleşmesinin, ihtarın ve takibin 5464 sayılı yasanın yürürlük tarihinden önceki tarihleri taşıması ve anılan yasanın 24. maddesi hükmünün geçmişe şamil olacağı konusunda yasal bir düzenleme bulunmaması nedeniyle bu yöne ilişkin ret gerekçesi de kabul şekli itibariyle isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir. Karşılaştırıldı....

      Davacı vekilinin borcun sebebinin gösterilmediğinden bahisle takibin iptali talebi bakımından alacaklının genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatabilmesi için herhangi bir belgeye dayanması gerekmeyeceği elinde herhangi bir belge bulunmayan alacaklının da genel haciz yoluyla takip yolunu seçebileceği anlaşıldığından bu sebeple takibin iptali talebi yerinde görülmemiştir. Yine davacı vekilinin alacaklının hangi takip yolunu seçtiğini belirtmediğinden bahisle takibin iptali talebi ise alacaklının takip talebinde ilamsız takip yolunu seçtiğini belirttiği anlaşıldığından...'' şeklindeki gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmiştir....

      Şti’nin idari para cezası borçlarından dolayı davacıya 506 sayılı Yasanın 89’nci maddesi kapsamında ödeme emri gönderildiği, 31.05.2012 tarihli Kurum yazısında da şirket ortaklarına ödeme emri düzenlendiğinin belirtildiği, davacının gönderilen ödeme emrini 28.06.2011 tarihinde tebliğ aldığı ve yasal süresi içerisinde ödeme emrinin iptali istemli iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. 5510 sayılı Yasanın 88’inci maddesinin 16’ncı fıkrasında “Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır.” hükmü kapsamında Kurumca idari para cezasının tahsili için takip başlatıldığı ve ödeme emri düzenlenerek davacıya gönderildiği anlaşılan davaya konu olayda, aynı maddenin 19’uncu fıkrasında belirtilen “Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların...

        . - K A R A R - Dava sıra cetvelinde üst sıraya alınan davalının alacaklısı bulunduğu icra takibinde, takip dayanağı bononun icra dairesine ibraz edilmediği iddiasıyla açılmış ödeme emrinin, takibin ve sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. İcra Mahkemesince yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre bono aslının icra müdürünce görülüp iade edildiğinin tutanağa geçmiş olduğu gerekçesiyle ödeme emri ve takibin iptali istemlerinin aktif dava ehliyeti yokluğundan, sıra cetveline itirazın da esastan reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nun 366.maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 02.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Şti., ile ipotekli taşınmaz malikleri Muammer Erkan Eratalay ve T1 aleyhine, toplam 381.619,76 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, örnek no 6 icra emrinin davacıya 28/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından 27/01/2020 tarihinde takibin ve icra emrinin iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile icra emrinin iptaline karar verildiği, davacı tarafından, davalının kabul beyanında bulunduğu ve dava dilekçesinde takibin iptali talep edildiğinden takibin iptaline karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın kaldırılması talep edilmiştir....

          İcra Müdürlüğü'nün 2017/18137 Esas sayılı Takip dosyası ile icra takibi başlattığı borçlu davalı T3'ye ödeme emrinin 30.09.2017 tarihinde, borçlu davalı T4'e ödeme emrinin 04.10.2017 tarihinde tebliği edildiği ve davalı Yeşim tarafından kendisine yapılan ödeme emrinin tebliğinden bir gün önce davacı yönetimin hesabına 03.10.2017 tarihinde 10.000,00 TL banka havalesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalıların dava konusu bağımsız bölümün maliki ve kiracısı olmaları nedeniyle sitenin ortak gider borcundan müştereken ve müteselsilen sorumlu olmalarından kiracı Yeşim'in yaptığı ödeme geçerlidir. Eldeki davada bahse konu alacağın davalı T4 tarafından ödendiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....

          mahkemesince takibin iptali olarak yorumlanmasının doğru olmayacağını, bu nedenle mahkemece verilebilecek kararın ödeme emrinin iptali olduğunu, taraflarına karşı ikame edilen bir davada, İstanbul 22.İcra Hukuk Mahkemesi 2019/863 E....

          UYAP Entegrasyonu