Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2017/1378 KARAR NO: 2022/158 DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 22/12/2017 KARAR TARİHİ: 02/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkide davalı tarafından teslim alınan ve bedeli ödenmeyen ürünlerden kaynaklanan müvekkilinin toplam ---- alacağı bulunduğunu, taraflar arasında kararlaştırılan satım şeklinin--- teslim olduğunu, davalının malları müvekkilinin fabrikasında teslim almış kabul edildiğini, ödenmeyen bedellerin tahsiline ilişkin müvekkili tarafından davalı aleyhine--- dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrinin iptali talebiyle şikayet yoluna başvurduğunu ve sonrasında borca itiraz ettiğini, takibin durduğunu, ödeme emrinin iptali talebinin --- esas sayılı dosyasında reddedildiğini, alacaklarının...

    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile .... sayılı ödemem emrinin 16.462.26 TL yönünden kurum işleminin ve ödem emrinin iptaline, birleşen dosyada ise 10996291 sayılı ödeme emrinin 1.470.72 TL yönünden kurum işleminin ve ödemem emrinin iptaline , bakiye kısım yönünden takibin devamına karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 1. ve 3. maddelerine göre uygulanmaya devam edilmekte olan HUMK'un 427. maddesine göre 2011 yılında mahkemelerce verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyize konu dava değerinin 1.540,00 TL.’yi geçmesi gerekir. İnceleme konusu birleşen dosya olan 2009/797 E. Sayılı dosyada 1.470.72 TL yönünden kurum işleminin ve ödeme emrinin iptaline, bakiye kısmın yönünüden takibin devamına ilişkin 14.04.2011 tarihli hüküm kesin nitelik taşıdığından 1.6.1990 gün ve 1989/3 E. 1990/4 K....

      Mahkemece davacının yaptığı takibin yerinde olduğuna, itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20 tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Somut olayda, davacı tarafından işçi aleyhine ... 19. İcra Müdürlüğünde 2011/10960 takip numaralı dosyadan başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takipte, ödeme emrinin 05.12.2011 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 12.12.2011 tarihinde süresi içerisinde takibe itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu, bu tarihten sonra alacaklı vekilinin yenileme talep tarihi olan 04.02.2013 tarihine kadar dosyada bir işlem yapmadığı anlaşılmaktadır....

        Mahkemece; davacı yanca dosyaya sunulan çek aslında davacının hamil davalının keşideci olduğu gözetilerek, davalının takibe itirazlarında haksız bulunduğundan bahisle davanın kabulüne, davalının itirazının iptaliyle takibin devamına, koşulları oluşmadığından davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. İİK 62/1. maddesinde “itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçeyle veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.” denilmektedir. Somut olayda; davanın dayanağını oluşturan icra dosyasının tetkikinden; ödeme emrinin davalı borçluya 14.06.2010 tarihinde tebliği üzerine davalının itiraz dilekçesini yedi günlük kesin süreyi geçirdikten sonra 23.06.2010 tarihinde icra dosyasına sunduğu görülmektedir....

          Somut olayda, 17.09.2008 tarihinde takibe başlandığı, borçluya 9 örnek ödeme emrinin 22.09.2008 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 24.09.2008 tarihinde yaptığı itiraz ile takibin durduğu, alacaklının 03.11.2008 tarihinde . Asliye (Ticaret) Hukuk Mahkemesi'nde itirazın iptali davası açtığı, aynı mahkemenin 08.03.2011 tarih, 2008/266 E., ve 2011/126 K. Sayılı kararı ile borçlunun itirazının iptaline karar verildiği ancak kararın kesinleşme şerhini taşımadığı anlaşılmaktadır....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, müvekkilinin talebinin ve başvurma gerekçesinin ödeme emrinin iptaline yönelik olduğunu , ödeme emrinin iptali istenmesine rağmen yerel mahkemenin bu talebi borca itiraz olarak değerlendirmiş olduğunu , davanın borca itiraz değil, şikayet niteliğindeki ödeme emrinin iptali davası olduğunu , İcra Dairesine ait banka adının ve hesap bilgilerinin ödeme emrinde belirtilmemesi halinde bu konudaki şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafından davacı hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibinde bulunulduğu ,davacı vekili tarafından ödeme emrinin ve takibin iptalinin talep edildiği, ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır....

            Kaldı ki, bu eksikliklerin her zaman tamamlanması mümkün olup, takibin ve ödeme emrinin iptali gerekmez (Prof. Dr. Baki Kuru, İİK. El Kitabı 2.Baskı sf:197). O halde mahkemece borçlunun takip talebi ve ödeme emrinde alacaklının adresi ve vergi numarasının bulanmadığından takibin iptali yönündeki şikayetinin reddi gerekirken yazılı şekilde takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              tahrifat olduğu gibi, üzerinde ödeme günü olmayan bir senedinde bono da olamayacağını, dolayısıyla bir kambiyo senedi olmayan takibe dayanak senet ile kambiyo senetlerine mahsus takip yoluna başvurulmasının da kabul edilemeyeceğini, İİKnın 170/a maddesinde düzenlenmiş ve "işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı" itirazı, takip için bir iptal sebebi olarak öngörüldüğünü, ödeme emrinin eksik ve hatalı hazırlandığını, takibe dayanak olarak bir ihtiyati haciz kararı gösterilmişse de, bu kararın mahkeme ve sayısının ödeme emrine yazılmadığını, böyle bir kararın varsa ödeme emrine de eklenmediğini, ödeme emrinin iptali gerektiğini, yerel mahkemece bu hususun gerekçeli kararın da belirtmesine rağmen, ödeme emrinin iptaline hükmetmediğini, dosyada mübrez, taraflarına iletilen ödeme emrinde, 3. satır karşısında, "İstanbul ….....

              İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden, mahkemece takibin devamına karar verilen asıl alacak ve faizi hakkında takibe devam edilmesine engel yoktur. Bunun için icra emri gönderilmesine de gerek bulunmamaktadır. Ancak, itirazın iptali kararının fer'isi niteliğinde olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri ilama dayandığından, borçluya aynı dosya üzerinden icra emri düzenlenerek tebliğ edilmelidir. Somut olayda, davacı borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine davacının yasal sürede borca itiraz ettiği ve icra müdürlüğünce takibin durdurulduğu, davalı alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davası sonunda, İzmir 1....

              emri düzenlendiğini, usul ve yasaya aykırı söz konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu