Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2002/4580 yeni- 1998/7692 eski sayılı takip dosyasında; davalıların 1.000.000.000 TL asıl alacak ve 69.041.096 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.069.041.096 TL alacak üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, faizin takipten itibaren değişen oranlarda ve sadece asıl alacağa uygulanmasına, b)İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 1998/5286 eski-2002/4579 yeni sayılı takip dosyasında; davalıların 850.000.000 TL asıl alacak ve 48.591.780 TL ferileri olmak üzere toplam 898.591.780 TL üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, faizin takip tarihinden itibaren ve değişen oranlarda sadece asıl alacağa uygulanmasına", 2. maddedeki cümlenin de çıkartılarak yerine "İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 1998/7692 eski-2002/4580 yeni esas sayılı takip dosyasında 400.000.000 TL, İzmir 15....

    E. esas sayılı dosyası sureti incelendiğinde; alacaklının ... borçlunun ... olduğu, takibin 09.11.2021 Tarihli fatura nedeniyle; 120.004,24 TL 09.11.2021 Tarihli Fatura, 4.103,16 TL İşlemiş Faizi olmak üzere toplam 124.107,40 TL alacağa ilişkin olduğu, 28/01/2022 tarihli ödeme emrinin borçluya 03/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 10/02/2022 tarihinde süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 28/04/2022 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67'de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü...

      Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptali ile takibin devamına, davalının alacağın %40'ı oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı takibe geçerken 68.500.00.TL asıl alacak 30.140.00.TL işlemiş faiz olmak üzere 98.640.00.TL toplam alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini istemiş, mahkemece “davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına” şeklinde hüküm kurulmuş olmakla faize faiz yürütülmesine karar verilmiş olunmaktadır ki, bu durum B.K.nun 104/son maddesinde düzenlenen faize faiz yürütülemez hükmüne aykırı olup, bozmayı gerektirir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/123 Esas sayılı dosyasından verilen kararın icra takibine konulması neticesinde murisleri tarafından 26.11.2011 tarihinde 17.000 TL ödeme yapıldığını, daha sonra ilgili kararın Yargıtay tarafından bozulduğunu, sonrasında da verilen davanın reddine ilişkin mahkeme kararının kesinleştiğini, ancak murisleri tarafından yapılan ödemenin iade edilmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine alacağın tahsili için ilamsız icra takibine başlandığını, davalının borca itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir." 1-Davacılar, murisleri ... tarafından Bursa 7....

          Şubesi'nde davalı ile imzalanan Bizim Kredi Sözleşmesi'ne dayalı olarak, 2.629,64 TL asıl alacak, 13.533,93 TL işlemiş faiz, 676,70 TL BSMV olmak üzere toplam 16.840,27 TL'nin takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %2629,64 faizi ve %5 BSMV ile birlikte tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine davalı/ borçlunun süresinde olarak borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmesi neticesinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği ve süresinde olarak iş bu itirazın iptali davasının açılmış olduğu görülmüştür. İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup ispat yükü davacıda bulunmaktadır....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı/ borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin borca itiraz dilekçesinde "Müvekkil Şirket’e 02.05.2019 tarihinde tebliğ olunan ödeme emrindeki asıl alacağa, faize, fer’ilerine kısmi itirazımızı içeren dilekçedir." denilerek faize ve ferilerine itiraz edildiğini, ancak alacaklı şirketin Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/549 esas sayılı itirazın iptali davası dava dilekçesinde "faize itirazın kaldırılmasını" dava ve talep etmediğini, davacının "faize itirazın kaldırılması " talebinde bulunmadığından söz konusu mahkemece faiz hususuna yer verilmediğini, dolayısıyla Ticaret Mahkemesi ve İcra Dairesi'nin kararında hata bulunmadığını, icra dairesinin faizsiz dosya kapak alacağı hesaplamasında bir hata bulunmadığını, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

            Bu durumda mahkemece, kazanın meydana geldiği maden sahası içerisinde kaza tarihinde özel araçların girmesinin yasak olduğunu gösteren tabela olup olmadığının ilgili maden kazı işini yapan kuruluştan sorulması ve gerekli araştırma yapıldıktan sonra kusur konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken kusur raporu alınmadan, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir. 2-Kabule göre de eldeki itirazın iptali davasının dayanağı olan ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2011/3243 takip dosyasında davalı-borçlu asıl alacak ve faize itiraz etmiş ve takip her ikisi yönünden durmuştur.Davacı tarafca açılan bu davada asıl alacak miktarı üzerinden harç yatırılarak davanın açıldığı, icra takibindeki faizin dahil edilmediği, faize yönelik harç yatırlmadığı halde, takipte itiraz edilen faiz alacağı yönünden de itirazın iptaline karar verilmesi doğru olmamamıştır....

              Şirketi olduğu, takibin 1.635,00-TL asıl alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, takip dayanağının ihlalli geçişten kaynaklanan geçiş ücreti para cezası olduğu,07/04/2022 tarihli ödeme emrinin, 22/04/2022 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 22/04/2022 tarihinde, süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 22/10/2022 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67'de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır....

                Dolayısıyla ilk kaçak elektrik kullanımı tespit tutanağının 06.10.2018 tarihli olduğu anlaşılmıştır.Hükme esas alınan denetime elverişli bilirkişi raporu ile davacının başlattığı takibin işlemiş faize KDV uygulanamayacağından kısmen haklı olduğu tespit edilmiş ve davanın kısmen kabulü ile davalı tarafın --------- dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 30.105,78-TL asıl alacak ve 451,55-TL işlemiş faiz üzerinden takip talebinde belirtilen şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.İcra inkar tazminatı yönünden; İİK’nın 67 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmünce; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir....

                  Mahkemece, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporlarına göre, taraflar arasında kredi kartı sözleşmesi imzalandığı, kredi hesabının kat edildiğini bildirir ihtarnamenin davalının bildirdiği adrese tebliğ edilmediği, bu durumda temerrüt şartlarının oluşmadığı, davalının takibe temerrüt faizi yönünden itiraz ettiği gerekçesiyle davanın reddine, itiraz edilen kısım yönünden takibin iptaline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, kredi kartından kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı borçlu, asıl borcu kabul etmiş ancak faize itiraz etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda hesap kat ihtarnamesinin davalıya tebliğ edilmemesi nedeniyle, temerrüt faizi istenemeyeceği belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir. Dava konusu icra takip talebinde temerrüt faizi istenmemiş, işlemiş akdi faiz talep edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu