WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; murisin yasal mirasçısı olan davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacının açtığı dava sonucu verilen reddi miras kararının kesinleşmemiş olmasının davacının borçtan sorumluluğunun devamına sebebiyet vereceğini, bu durumun öğreti ve içtihatlarla sabit olduğunu, takibin kesinleşmesinden sonra mirasın reddedildiğine ilişkin icra dairesine mahkeme kararı sunulmadığını, ödeme emrinin iptaline karar verilmemesi gerektiğinin içtihatlarla da sabit olduğunu, tüm bu sebeplerin yanı sıra mirasın reddi ile icra takibi yapılamayacağı hususunun borca itiraz niteliğinde olup olmadığı, İcra ve İflas Kanunu madde 62/1 gereğince ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal sürede mirasın reddi kararının veya mirasın reddi için dava açıldığının icra dairesine bildirilmemesi halinde icra takibinin kesinleşmesinden sonra icra dairesine sunulup sunulmayacağı ve icra takibinin iptal edilip edilmemesinin Yerleşik İçtihatlar ve doktrinde sıklıkla görüş belirtilen...

Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 25/09/2012 tarih 2012/656 Esas 2012/940 karar sayılı mirasın reddi kararının iptaline, T6'ın Neslihan ve T4 birlikte Hüseyin Çay'ın mirasçısı olduğuna karar verilmesi, mirasın gerçek reddi kararı iptal edilmez ise Dilara Kalıpçı'nın Hüseyin Çay mirasçısı olarak gösteren Mersin 3. Sulh Hukuk Mahkemesi 24/10/2018 tarih 2018/1614 Esas 2018/1567 karar sayılı mirasçılık belgesinin iptali ile Hüseyin Çay mirasçıları olarak Neslihan ve T4 olduğuna karar verilmesi talep edilmiştir....

GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yolu ile başlatılan icra takibinde mirasın reddi nedeniyle takibin iptali talebine ilişkindir. Adana 8. İcra Dairesinin 2020/2087 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T.C. Ziraat Bankası A.Ş. tarafından borçlular T1, T2, T1 hakkında 30/01/2020 tarihinde genel haciz yoluyla 57.843,20 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, şikayet tarihi itibariyle ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligatın dosyada bulunmadığı, davanın 04/02/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 Karar sayılı ilamında; borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup, ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süre içerisinde yapılması gerektiği kabul edilmiştir. "İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir....

Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/29 tereke nolu dosyasında açılan terekenin tespiti ve korunması istemli davanın, reddi miras hükümlerinin sonuçlarını doğurmayacağını, davacı ve diğer mirasçılar yönünden mirasın reddi süresinin dolduğunu ve mirasçılar tarafından mirasın reddi davasının açılmadığını, mahkemece sırf terekenin tespiti talebinde bulunulduğu gerekçe gösterilerek davanın kabul edilmesinin isabetsiz olduğunu, kararın kaldırılarak şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2- Davacı vekili katılma yoluyla istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davalı tarafın istinaf başvurusunun reddi gerektiğini, ancak ilk derece mahkemesince takibin iptali yerine durdurulmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, yine mahkemece mükerrerlik itirazlarının da değerlendirilmediğini, kararın kaldırılarak takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

Tezcan yönünden ise davanın reddine karar verildiği, kararın temyiz edilmemesi nedeniyle 05/05/2021 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir. Dava dışı ... ile banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerini davacıların murisi ... müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olması nedeniyle davacı banka tarafından ... mirasçıları olan ... ve ... hakkında itirazın iptali davası açılmış olup, Yargıtay 19. Hukuk dairesinin 2013/1147 Esas sayılı bozma ilamında da belirtildiği üzere, açılan mirasın reddi davası bekletici mesele yapılmış ve yapılan yargılama sonunda ... yönünden mirasın hükmen reddedildiğinin tespitine karar verilmesi nedeniyle davalı ... hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerekmektedir. Diğer davalı ...'...

    Mahkemece, davanın TMK'nun 617. maddesine dayalı, mirasın reddi işleminin iptali olarak değerlendirilerek süre yönünden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Somut olayda Tasf. Hal. Dereli Çiçekçilik Paz. ... Ltd. Şti.'nin kanuni temsilcisi olan davalı T3 hakkında 6183 sayılı AATUHK'nun 35. maddesi gereğince takip yapıldığı, borçlu hakkındaki takibin kesinleştiği, adı geçen borçlunun İzmir 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin 12/03/2018 tarihli ve 2018/295 E. 2018/348 K. sayılı ilamı ile 09.01.2018 tarihinde ölen babası muris Ahmet Dereli'nin mirasını reddettiği, davacı vekilinin de mirasın reddine ilişkin tasarrufun iptalini talep ettiği anlaşılmaktadır. Kural olarak mirasın reddi bağışlama sayılmaz. Ancak borçlunun alacaklılarına zarar verme kastıyla mirası reddetme işlemi tasarrufun iptali davasına konu olabilmektedir (Yargıtay 17. HD'nin 2016/3030 E 2018/7630 K)....

    İcra Dairesinin 2022/1217 Esas sayılı takip dosyası üzerinden davacılar aleyhine 03/02/2022 tarihinde takip başlatıldığı anlaşılmış olup, her ne kadar davacılar tarafından muristen intikal eden mirası reddettikleri belirtilerek takibin iptali istemiyle bu dava açılmış ise de, muris İsmail Vuruyor'un 04/09/2020 tarihinde vefat ettiği, davacılar tarafından 06/11/2020 tarihinde mirasın reddi davası açıldığı ve mirasın reddine ilişkin kararın 29/06/2021 tarihinde kesinleştiği, ancak takibin ise bu tarihten çok sonra 03/02/2022 tarihinde başlatıldığı, icra emrinin davacı Abdullah'a 14/02/2022 tarihinde, davacı Fatma'ya 09/04/2022 tarihinde, davacı Alaattin'e 09/04/2022 tarihinde, davacı Hatice'ye 09/04/2022 tarihinde tebliğ edildiği, ayrıca mirasın reddine ilişkin kararın da takibin kesinleşmesinden sonra davacı Abdullah tarafından icra dosyasına sunulduğu anlaşılmış olup, İİK'nun 33/1. maddesine göre itiraz süresi icra emri tebliğinden itibaren 7 gün olup, işbu dava davacılara icra emri tebliğinden...

    Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, icra dosyasındaki takipte şikayet edilebilir bir işlem bulunmadığını, davacının murisinin mirasını reddettiğini beyan ettiğini, ancak şikayetten önceki bir tarihte icra dosyasına sunulan bir mirasın reddi kararının bulunmadığını, davacının mirası iradi ve gerçek ret yolu ile reddettiğini, mirasın reddinin borca batık olup olmaması ile alakalı olmadığını, ancak mirasın hükmen reddinde ise terekenin borca batık olması nedeniyle miras reddedilmiş sayıldığını ve şikayetçinin ödeme emrinin kendisine tebliğ edildiğinde borçlu bulunmadığını borca itiraz şeklinde ileri sürmesi gerektiğini, aradan 3 yıldan fazla zaman geçtikten sonra takibin iptaline karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, icra takibinin de mirası ret süresi geçtikten sonra başlatıldığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama gideri ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulmamasının gerektiğini, müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin...

    Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalının mirasın hükmen reddi için öncelikle İstanbul 4. Sulh Hukuk Mahkemesi 2016/985 E. Sayılı dosyası ile 02.11.2016 tarihinde dava açtığını, Davacının işbu davaya 21.03.2017 tarihinde müdahil olduğunu, Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi üzerine 15.11.2017 tarihinde İstanbul 25. Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/492 E. Sayılı dosyası ile mirasın hükmen reddi davası açılmış ve mirasın reddine karar verildiğini, huzurdaki dava, ilk açılan mirasın reddi davasından sonra ve dahi o davaya davacı müdahil olduktan sonra açılmış olup taraflarınca mirasın reddedildiği, tereke üzerinde tasarrufta bulunulmadığı davacıya bildirildiğini, mirasın reddi davasında bu hususların dile getirilmiş ancak davacı yanca dava açıldığını, bu sebeple davanın açılmasına davacının sebebiyet vermiş olup, davacının istinaf incelemesi taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalının mirasın hükmen reddi için öncelikle İstanbul 4. Sulh Hukuk Mahkemesi 2016/985 E. Sayılı dosyası ile 02.11.2016 tarihinde dava açtığını, Davacının işbu davaya 21.03.2017 tarihinde müdahil olduğunu, Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi üzerine 15.11.2017 tarihinde İstanbul 25. Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/492 E. Sayılı dosyası ile mirasın hükmen reddi davası açılmış ve mirasın reddine karar verildiğini, huzurdaki dava, ilk açılan mirasın reddi davasından sonra ve dahi o davaya davacı müdahil olduktan sonra açılmış olup taraflarınca mirasın reddedildiği, tereke üzerinde tasarrufta bulunulmadığı davacıya bildirildiğini, mirasın reddi davasında bu hususların dile getirilmiş ancak davacı yanca dava açıldığını, bu sebeple davanın açılmasına davacının sebebiyet vermiş olup, davacının istinaf incelemesi taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu