Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi avacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.07.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddi kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, mirasın reddinin iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın TMK'nın 617/1 maddesinde belirtilen altı aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından reddine karar verilmiş, hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. Davalıların murisi ..........'ın 16.10.2012 tarihinde vefatı üzerine mirasçıları ..... Sulh Hukuk Mahkemesine yaptıkları beyan ile mirasın reddinin tescilini istemiş, 14.01.2013 tarihinde verilen karar ile mirasın reddinin tespit ve tesciline karar verilmiştir....

    İcra Müdürlüğü'nde mirasçılar aleyhine 2015/1039 Esas sayılı takip dosyasının başlatıldığını, borçlu mirasçıların itiraz ettiğini belirtip, itirazın iptali davası açmış, borçlu mirasçılar; terekenin borca batık olduğunu, ayrıca kredi verilirken sigorta yapıldığını, mirasın hükmen reddi davasının derdest olduğunu belirtip davanın reddine karar verilmesini talep etmişler; mahkemece mirasçılar tarafından açılan mirasın hükmen reddi davası kararının 2016/70 Esas, 2017/56 Karar sayılı, dairemiz kararıyla kesinleştiğini, muris T2'ın terekesinin borca batık olduğunun kesinleştiğini, Uşak 3....

    Davalı banka vekili, davacı borçlunun açılan takibe itiraz etmediğini,takibin kesinleşmesinden 6 ayı aşkın bir süre sonra işbu davayı açmasının hukuki yararı bulunmadığını, mirasın reddi söz konusu ise bu keyfiyetin ilgili icra dosyasına yasal süre içerisinde ibraz edilmesi gerektiğini, davacı dışındaki diğer mirasçı borçluların takibe haklı olarak itiraz ettiklerini,mirasın reddi kararını bilebilecek durumda olmadıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, asıl borçlunun vefat ettiği, mirasçılarından olan davacının ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/461 Esas ve 2011/575 Karar numaralı kararı ile yasal süresi içinde mirası reddettiği, bu haliyle davacının miras bırakana ait borç ve yükümlülüklerden sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile icra dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine, icra inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Mahkememizin----- Esas ve ------ Esas sayılı dosyalarında davacı vekili, Müvekkilinin babası------ticari araç almak maksadıyla ------ ticari araç için kredi kullandığını, ancak daha sonra ödeme güçlüğü içine düşmesinden dolayı borçlarını ödeyemediği ardından da 17.02.2015 tarihinde vefat ettiğini, davalı banka da borçlunun mirasçıları oldukları gerekçesiyle müvekkili aleyhine İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, başlatılan icra takibinden sonra müvekkili tarafından sunmuş oldukları reddi mirasın süresi içerisinde----- Sulh Hukuk Mahkemesi'nde 16.03.2015 tarih ve ------Sayılı Mirasın Reddi davası açıldığını ve söz konusu davada 27.05.2015 tarihinde Mirasın Reddi kararı verilmiş olup iş bu kararın 06.07.2015 tarihinde kesinleştiğini, bunun üzerine müvekkilinin ----- İcra Müdürlüğü'nün -----Esas Sayılı dosya münderecatında da görüleceği üzere 12.02.2016 tarihinde sunmuş oldukları eklerinde reddi miras kararı da olan, mirasın gerçek reddi kararı nedeniyle takibin durdurulmasına...

        Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 21.10.2019 tarih, ...... esas ve ..... karar sayılı ilamından da anlaşılacağı üzere müvekkiller mirası kayıtsız ve şartsız reddolduğu, reddi miras talebi yenilik doğurucu bir hak olup, reddi miras talebi mahkemeye ulaşmakla hüküm doğurduğunu, mirasın reddi ile mirasçılık sıfatı düştüğünü, murisin ölümünden sonra yapılan bir takipte mirası reddeden mirasçıya karşı başlatılan takip taraf ehliyeti nedeniyle malül olduğunu, gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırıldığı, mirasın reddi ile müvekkillerin mirasçı sıfatı düştüğü ve mirasın açıldığı tarihe kadar geriye yürüdüğü için müvekkillere mirasçılık haklarına bağlı olarak yüklenen haklar ve borçlarda ortadan kalktığı, bu durumda dava konusu icra takibine konu miras bırakanın borçlarından dolayı müvekkillerin...

          'nin mal varlığı üzerinde tasarrufta bulunmalarının yanı sıra banka hesaplarında da işlem yapıldığının görüldüğünü, murisin ve borçlu şirketin banka hesaplarının 30/10/2020 tarihinden bu yana incelenmesinin gerektiğini mirasın reddi nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini istemişlerse de murisin menkulleri üzerinde her türlü tasarrufta bulundukları ve alacaklılardan mal kaçırdıklarının aşikar olduğunu ayrıca davada yargılama gideri ve vekalet ücretine davacı tarafın katlanması gerektiğini, eksik ve hatalı değerlendirme yapılarak karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Bursa 15. İcra Müdürlüğü'nün 2020/8134 Esas sayılı icra takip dosyasında İİK 53. Maddesine aykırı takip yapılması ve mirasın reddi gerekçesiyle takibin iptali istemine ilişkindir....

          İcra Müdürlüğünün 2013/1868 esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından borca itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ve icra takibinin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davalıların, muris olan babalarının terekesinin borca batık olduğu gerekçesiyle mirasın reddi davası açtıkları, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/177 esas ve 2014/514 karar sayılı dosyasında murisin ölümünden sonra terekenin aktifini oluşturan hesap bakiyesinin mirasçılar tarafından çekildiği, bu şekilde terekenin tesahüp edildiği, terekeyi tesahüp eden mirasçıların mirasın reddini isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddedildiği, kararın Yargıtay 14. Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği gerekçesiyle itirazın iptali ile takibin devamına ve asıl alacak tutarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiştir. ... 2....

            Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu; mahkemenin 2021/74 esas, 2021/54 karar sayılı ilamına ilişkin kararın 29/01/2021 tarihinde yazıldığı, Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde mirasın reddi iptali davası açılabileceği, mahkemenin mevcut dosyadan el çektiği, dolayısıyla bu aşamada yapılacak herhangi bir işlem olmadığı anlaşıldığından iş bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil adına her ne kadar mirasın reddi talep edilmiş ise de, müvekkilin bu husustaki iradesi değiştiğini ve mirasın reddi talebinden feragat etme gereği hasıl olduğunu, bu iradelerinin İstanbul 3....

            Bu durumda mirasın hükmen reddi nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur" gerekçesi ile "Mirasın hükmen reddi nedeniyle davanın reddine" karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı Kurum vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ve aleyhe vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir....

            İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu şikayetin süresinde yapılmadığını, mirasın gerçek reddi davasını 21.01.2021 tarihinde açtıklarını iddia etmelerine rağmen süresi içerisinde işbu durumu icra dosyasına ve taraflarına bildirmedikleri gibi işbu davayı yasal süresi içerisinde açmadığını, üstelik mirasın reddi yönünde kesinleşen bir mahkeme kararının da bulunmadığını, muris, 22.10.2020 tarihinde vefat ettiğinden mirasçılara tebligatın 3 aylık süre sonrasında yapıldığını, müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin de haksız olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.; DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, takibin iptali istemine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu