"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu ..., 26.3.2004 ile 15.3.2016 tarihleri arasında hiç bir işlem yapılmadığından bononun zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece, borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmediği, alacaklı tarafından takip iradesini sürdürmeye yönelik hiç bir işlem de yapılmadığı, dolayısıyla 26.3.2004 ile 21.3.2016 tarihleri arasında zamanaşımının gerçekleştiği gerekçesiyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...İcranın geri bırakılması başlıklı İİK 33. Maddesinde “ İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmü bulunmaktadır. Takip dosyası UYAP üzerinden incelendiğinde davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine Ankara 11. İdare Mahkemesinin 29/04/2021 tarih 2020/2285 esas 2021/909 karar sayılı ilamının infazı için ilamlı icra takibi başlatıldığı görülmüştür....
Mahkemece, 7267,00 TL ödeme yaptığı anlaşıldığından bu meblağ üzerinden icranın geri bırakılmasına, kalan kısım yönünden takibin devamına karar verilmiştir. Hükmün, davacı borçlu vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır. Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Borçlunun İcra Mahkemesi'ne şikayet nedenleri arasında icra takibiyle istenen 170,75 TL harcın ödenmiş olması nedeniyle icra emri ile istenilmesinin haksız olduğu ve iptali istemi de olduğu halde mahkemece bu konuda olumlu/olumsuz karar verilmemesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'Nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
, İİK'nin 71/1. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin takas/mahsuba dayalı itfa itirazıdır....
İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." hükmüne yer verilmiştir. Bunun yanında borçlunun icra mahkemesine başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa şikayeti olup yasal dayanağı İİK'nun 71. maddesidir. Bu maddeye göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir....
de 'taleple bağlı' olduğu için 'takibin iptali' talebinin reddine karar vermesi gerektiğini, henüz vadesi gelmemiş çekle yapılan ödemelerin İİK 33 anlamında 'itfa' olarak kabul edilemeyeceğini, sadece ödenen nakit kadar (355.000,00 TL) borcun sona erdiğini, kalan kısımla ilgili olarak itfa olmadığı için kalan kısım üzerinden takibin devamı gerektiğini belirterek istinaf konusu Gebze 1....
İİK'nun 169. maddesine göre, borçlu, aynı Kanun'un 168/5. maddesi kapsamında, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazlarını sebepleri ile birlikte ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine bildirir. Borçlunun bu başvurusu üzerine, icra mahkemesi, İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 10.09.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da yasal 5 günlük süre içinde (14.09.2015 tarihinde) takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır....
borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile, Ortaca İcra Müdürlüğü'nün 2019/2142 Esas sayılı dosyasında icranın geri bırakılmasına, yasal şartları oluşmadığından davacı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, alacağın zaman aşımına uğramadığını, dosyada mevcut tanık beyanları; müşterek çocuğun 28.09.2015- 17.09.2018 tarihleri arasında yaz tatilleri ve 15 tatilde annede, hafta sonları ise anneanne de kaldığını ve bu kalmalarda masrafların anne tarafından karşılandığı yönünde iken mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu hususların dikkate alınmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, zamanaşımı itirazı ve İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca icra emrinin tebliğinden önce itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....
Mahkemenin kabulüne göre, borçlunun borca itirazı kısmen kabul edilmesi nedeniyle İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi, ayrıca bozma kararında alacaklının yapılan ödemeden haberdar olmadığı ve de ödemelerin kısmi ödeme olarak kabul edilmesi gerektiği hususuna yer verilerek bir bakıma alacaklının, borçlular hakkında takip başlatmasında kötü niyeti veya ağır kusuru bulunmadığı kabul edildiğinden ödeme emrinin tebliğinden önceki itfa itirazının kısmen kabul edilmesi nedeniyle alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesi de doğru görülmemiştir....