İİK.nun 71/1. maddesine göre ;”Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir.”...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede konkordato tasdiki nedeniyle takibin taliki ya da iptali istemine ilişkindir. İİK'nın 71/1. maddesi uyarınca borçlu, "takibin kesinleşmesinden sonraki devrede" borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilebilmesi için itfanın İİK'nun 71/1. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. Somut olayda, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/254 E. sayılı dosyasından 26/02/2020 tarihinde davacı borçlu Ege- T1 Ltd. Şti.'nin konkordato talebinin tasdikine karar verilmiştir. İİK'nın 308/c maddesi uyarınca "Konkordato, tasdik kararıyla bağlayıcı hâle gelir....
Temyiz Sebepleri Dosya kapsamındaki şikayet sebepleri tekrarla; itfa olgusunun mahkeme içi ikrar marifetiyle açıklandığı, davalı savunmalarının yargılamayı gerektirdiği, tapu senedinin imzası ikrar edilmiş bir belge niteliğinde olduğu ileri sürülmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, takip kesinleştikten sonraki itfa nedeniyle borca itiraz olup, takibin iptali ile kötü niyet tazminatı istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1., 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, ... 2., İİK md.170/a, İİK md.170/b, İİK md.71/1, 3., İİK md.169, İİK md. 169/a, 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
K A R A R Borçlu vekili, icra dosyasındaki borcun 18/04/2014 tarihinde borçlu asil tarafından ödendiğini ve ibraname alındığını, borcun ödenmiş olması nedeni ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, borçlu tarafından 18/04/2014 tarihli ibranamenin sunulduğu ve borcun ödendiği gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmiştir. İİK'nun 33/2. maddesinde "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş, itfa, imhal ve zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa ve imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe resen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; takibe dayanak ilamla hükmedilen alacağın faiz ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere takipten önce 13.04.2015 tarihinde ödendiğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece, takibin borcun ödenmesinden sonra başlatıldığı gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği görülmüştür.İİK'nun 33. maddesi, ''İcra emrinin tebliğ üzerine borçlu 7 gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya ihmal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir.....''...
Maddesinde “Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir.” Şeklinde hüküm bulunduğu, Şikayetçinin talebinin takibin kesinleşmesinden sonra ki dönemde itfa ya da imhal iddiası niteliğinde olduğu ve her zaman ileri sürülebileceği, her ne kadar dayanılan belgede bulunan imza Davalı-Alacaklı Tarafından inkar edilmemiş ise de; belgenin itfa yada imhal unsurlarını taşımadığı, şarta bağlı edimler ve yükümlülükler içerdiği ve bu şarta bağlı yükümlülüklerin dar yetkili İcra Mahkemesinde dikkate alınamayacağı, dolayısıyla Davacı-Borçlunun itfa-imhal iddiasının ispat edilemediği kanaatine varılmakla şikayetin reddine " dair karar verilmiştir....
Borçlu, takibin kesinleşmesinden önceki döneme ait ödeme itirazında bulunmuş olmakla, başvuru bu hali ile İİK'nın 149/a-1 maddesi göndermesiyle İİK'nin 33/1. maddesine dayalı takipten önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır. İİK.nın 33/1. maddesine göre kesinleşme öncesi itfa itirazı, icra emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Somut olayda; borçlunun icra emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti bulunmadığı halde, mahkemece tebligatın usulsüz olduğu, dolayısıyla itirazın süresinde olduğu kabul edilerek işin esasının incelendiği görülmektedir. O halde; takibin kesinleşmesinden önceki döneme ait itfa itirazı yasal yedi günlük sürede yapılmadığına göre mahkemece istemin süre aşımından reddi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında nafaka alacağına ilişkin başlatılan ilamlı icra takibinde itfa iddiasına dayalı icra emri ve icra takibinin iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğünün 2020/11815 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında İstanbul Anadolu 22. Aile Mahkemesinin ilamı ile hükmedilen nafaka alacaklarının tahsili amacıyla ilamlı icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 01/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, itfa iddiasına dayalı olarak 07/10/2020 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu, İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....
Yine, İcra İflas Kanunu'nun Madde 33 ve devamı hükümlerine göre ; İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. Kanunda da açıkça belirtildiği üzere borçlu davalı hüküm verildikten sonra ancak icra emrinin tebliğinden önceki bir dönemde ilam konusu borcun itfa edilmiş, zamanaşımına uğramış veya ertelenmiş sebeplerinden biri ile icranın geri bırakılmasını isteyebilmektedir....
HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 231 ] "İçtihat Metni" Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurulmadan, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil eder nitelikte olmayan ceza kararnamesi yoluyla verilmiş geçmiş mahkumiyetine dayanılarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesinin 5. fıkrasının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeksizin hükmün bu sebepten dolayı (BOZULMASINA), 11.5.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....