İhtisas Vergi Dairesine .... sayılı iade dosya no ile talepte bulunduğu, Mahkememizce yapılan ... tarihli ara karar ile bu talebin karşılanıp karşılanmadığı ve karşılanmadı ise sebeplerinin bildirilmesinin istenildiği, davalı idarece iade/mahsup talebine ilişkin bir bilgi verilmediği, söz konusu talep hakkında henüz bir karar verilmeden mahsubu talep edilen vergi boçlarının tahsili için dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği, bu durumda, ödeme emri düzenlenmeden önce davacının mahsup talebi hakkında bir karar verilmesi ve eğer mahsup talebi reddedilmişse mahsup talebi yerine getirilemeyen kamu alacağı hakkında tesis edilecek işlemin davacıya tebliğ edilerek kesinleştirilmesi gerekirken, bu hususta herhangi bir işlem yapılmaksızın doğrudan ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; davalı idarece, davacı hakkında 2015,2016,2017 yıllarına ilişkin olarak düzenlenen vergi inceleme raporlarına istinaden iade/mahsup alacağı bulunmadığından, 2018 yılı için ise Geksis iade talebi ve Geksis kontrol raporu oluşturmadığından bahisle davacının iade talebinin yerine getirilemeyeceği sonucuna varılmış ise de, davacı tarafından süresi içerisinde yapılan mahsup talebinin gerekçeleri ortaya konularak talebin reddi yolunda işlem tesis edilmesi ve davacıya tebliğ edilmesi, ondan sonra ödeme emri düzenlenmesi gerekirken, yapılan mahsup talebi sonuçlandırılmaksızın ve gerekçeleri ortaya konularak talebin reddi yolunda herhangi bir işlem tesis edilmeksizin düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir....
İdarece davacının başvurusu üzerine düzeltme fişiyle mahsup işlemi yapılmış ve bu talebi incelemeye alınmıştır. Bu başvuru tarihinden çok sonra 3787 sayılı Kanun 3.4.1992 tarihinde yürürlüğe girince, davacı bu kez anılan Kanunun 7 nci maddesi hükmünden yararlanıp, Kanunda sayılan yıllar için matrah artırımında bulunmuş ve tahakkuk eden vergilerini de ödemiştir. Davacının mahsup talebi üzerine başlanan inceleme, bu işlemlerden çok sonra 1995 yılında tamamlanmış ve inceleme raporunda davacının 3787 sayılı Kanunun 7/9 uncu maddesi uyarınca, tekvif yoluyla ödenmiş vergilerinin mahsup ve iadesinin mümkün olmadığının ifadesi üzerine de, mahsup yoluyla ödenen tutar üzerinden kaçakçılık cezası kesilmiştir....
kabul edileceğinin belirtildiği davacının 1999 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde iadesi gereken geçici vergi miktarının ve 2000/1-6 ncı dönem geçici vergi beyannamesinde de mahsup edilecek geçici vergi tutarının gösterildiği, mevcut düzenlemeler uyarınca bu beyanın davacının yazılı iade talebi olarak kabul etmek gerektiği, davacının geçici vergi alacağının geçici vergi borcuna mahsup edilmemek suretiyle yapılan tarhiyatta isabet görülmediği gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar vermiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2015/1362 Esas sayılı dosyasındaki borcunun takas ve mahsup edilmesine...” karar verildiğinden, talep aşılarak hüküm oluşturulduğundan bahisle bozulmuştur. Borçlu vekilinin, yerel mahkeme kararının onanması gerektiğine ilişkin karar düzeltme istemi üzerine dosya yeniden incelendi. Borçlu vekilinin, İcra Mahkemesi'ne başvuru dilekçesinin "konu" başlıklı kısmında, müdürlük kararının iptali talebi yanında, ... 1. İcra Müdürülüğü'nün 2009/27 Esas sayılı dosyasına konu alacağın ... 18. İcra Müdürlüğü'nün 2015/1362 Esas sayılı dosyasına konu alacak ile takas mahsup edilmesine karar verilmesi talebinin de bulunduğu, buna göre dilekçe içeriğinden borçlunun talebinin 03.02.2015 tarihli müdürlük kararının iptali ve anılan icra dosyalarına ilişkin takas mahsup talebi olduğu anlaşılmaktadır. Takas mahsup talebi, İcra Müdürlüğü'ne yapılabileceği gibi İcra Mahkemesi'nden de istenebilir....
Uyuşmazlığı inceleyen Vergi Mahkemesince her ne kadar davacı tarafından ödeme emri içeriği borçların tamamı için mahsup talebinde bulunulduğu, mahsup talebi sonuçlandırılmadan dava konusu ödeme emrinin düzenlendiğinin iddia edilmesi üzerine yapılan inceleme sonucunda davacının iade şartlarını taşıdığı ve mahsup talebinin yerine getirilmesi gerekirken bunun yapılmadığı, dava konusu ödeme emri içeriği borçların bir kısmının mahsup talebi üzerine davacı hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle yapılan incelemenin devam etmesine rağmen dava konusu ödeme emri ile takip edildiği, ödeme emri içeriği diğer borçların ise mahsup talebini reddeden vergi inceleme raporunun davacıya tebliğ tarihinden önce düzenlenen dava konusu ödeme emri ile takip edildiği, davacı tarafından talep edilen KDV iade ve mahsup talepleri kesin bir şekilde sonuçlanmadan düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmiş olsa da, olayda ödeme emri içeriği borçların davacının kendi beyanı üzerine...
katma değer vergisi iade-mahsup taleplerinin yerine getirilmeyerek mahsubu istenen vergilere ilişkin olarak ödeme emri düzenlenmesi, bu taleplerin sürüncemede bırakılmasının "kanuni öngörülebilirlik" ilkesine aykırı olduğu, bu durumda, mahsup işlemleri devam ederken ve davacının mahsup talebi bir sonuca bağlanmadan mahsup talep edilen vergi borçlarına ilişkin ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....
"İçtihat Metni"Daire : YEDİNCİ DAİRE Karar Yılı : 1994 Karar No : 4913 Esas Yılı : 1992 Esas No : 6464 Karar Tarihi : 20/10/994 ARALARINDA MAL ALIM SATIM İLİŞKİSİ OLMAYANLARIN KATMA DEĞER VERGİSİ İADESİ ALACAĞI NEDENİYLE BİRBİRLERİ LEHİNE MAHSUP TALEBİNDE BULUNAMAYACAKLARI HK.< ...-... Tekstil ve Pazarlama A.Ş.'nin katma değer vergisi alacağının, davacı şirketin 1990 yılı Aralık ve 1991 yılı Ocak ila Haziran dönemlerinde tahakkuk etmiş vergi borçlarına mahsup edilmesi yolundaki talebi kabul edilmeyerek söz konusu vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı şirket adına düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrini; 4.6.1988 gün ve 19832 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin 77.maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" ve 28 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinden bahisle, davalı idareden katma değer vergisi iadesi alacağı bulunan ......
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesinden önce; temyiz isteminde bulunan davalı vekilinin 29.03.2016 havale tarihli temyiz ve harç mahsup talebine ilişkin dilekçelerini sunduğu ve aynı tarihli harç makbuzuna göre başvuru harcını yatırdığı, davalı vekilinin mahsup dilekçesi ile önceden ödedikleri nispi temyiz harcının mahsup edilmesini ve bu şekilde tahsilatın sağlanmasını talep ettiği ve mahkemece bir karar verilmeden dosyanın temyiz incelemesi amacıyla gönderildiği anlaşıldığından, davalı vekilinin tamamlanması istenen temyiz harcının daha önce yatırılan harçtan mahsup edilmesi talebi konusunda mahkemece bir karar verilmesi gerekip gerekmediği hususu ön sorun olarak tartışılmıştır. II....
Mahkemece davalının cevap dilekçesinde sahibi olduğu dairenin binanın temellerinden su almadan dolayı nem ve rutubetin oluştuğunu, bundan dolayı bu durumun giderilmesi için gerekli tedbirleri aldığını, bundan dolayı yapmış olduğu masrafın mahsup edilmesini talep ettiği görülmüş ancak davalının cevap dilekçesini karşı dava olarak belirttiği ancak harçları yatırmadığı anlaşıldığından karşı dava yönünden ayrıca bir hüküm kurulmamış, kaldı ki mahsup talebi için karşı dava açılmaksızın cevap dilekçesinde talep edilmesi yeterli bir husus olduğundan mahsup talebi değerlendirilmiş, mahallinde keşif yapılmış, 15.01.2012 tarihli bilirkişi raporunda mantolamanın faydalı masraf olduğunu, bu konuda genel kurulun toplandığı ve yeterli çoğunluğun sağlandığını belirtmiş, söz konusu bilirkişilerden davalının mahsup talebi doğrultusunda davalıya ait binada meydana gelen rutubetin sebebi ve bu dairede mantolama ya da bohçalama işleminin yapılıp yapılmadığı hususunda ek rapor istenmiş, bilirkişiler ek raporda...