İş sayılı kararı ile vermiş olduğu merci tayini kararı gereğince 06.05.2015 tarihinde, bakiye kalan miktar ve bu miktar üzerinden hesaplanan icra masraflarını da ayrıca takip dosyasına yatırdığını ileri sürerek takibin bu miktar ve faizi yönünden iptalini istediği, mahkemece, yatırılan paraların dosya borcundan mahsubuna, net alacak tutarlarının ve faizlerinin tespitine, diğer kalemler yönünden takibin devamına karar verilmiş, borçlu vekilince; yapılan ödemeler sonucunda borcun kalmadığı, takipten önce alacaklının kısmi ödemeden haberdar olduğu, kalan kısım üzerinden takip başlatılabileceği nedeniyle karar temyiz edilmiştir. Başvuru bu hali ile İİK'nin 33/1. maddesine dayalı, icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır. 6098 sayılı T.B.K'nun 100. maddesinde, ''Borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir.'' hükmü yer almaktadır....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu 11.08.2011 tarihli ibranameye dayalı itfa itirazı olup, mahkemece takibin ilamsız takip olması nedeniyle her türlü itirazın icra dairesine yapılması gerektiği gerekçesiyle reddedilmiştir. Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde İİK'nun 71/1. maddesine dayalı itfa itirazı süresiz olarak icra mahkemesinde ileri sürülebileceğinden, mahkemece işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi isabetsiz olup mahkeme kararının bu nedenlerle bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir. SONUÇ :Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 16.05.2012 tarih ve 2012/1149-17272 sayılı onama ilamının kaldırılmasına, ... 2.İcra Mahkemesi'nin 24.11.2011 tarih ve 2011/977-976 sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, ilamlı ipotek takibinde, itfa nedeniyle icranın geri bırakılması ve takibin iptali istemlerine ilişkindir. İİK'nun 16/2.maddesi gereğince, Kat ihtarı tebliği usulsüz ise süreli şikayete, hiç yapılmamış ise süresiz şikayete tabidir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur....
İcra hukuk mahkemesinin ....... esas sayılı dosyanın itfa nedeniyle takibin iptali için açıldığını, davalı tarafın kötü niyetli olarak ibranamedeki imzasını inkar ettiği, İcra Mahkemesinin imza incelemeye yetkili olaması nedeniyle davayı reddettiğini, dosyada açıklanan nedenlerle davalı tarafa borçlu olmadıklarını, itfa nedeniyle borcun son bulduğunu borçlu olunmadığının tespitini talep ettiği, Davalı tarafın süresinde cevap dilekçesi sunmadığı, Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Bakırköy ..... İcra Müdürlüğü’nün .... esas sayılı dosyasına konu borcun ödeme ile itfa edilip edilmediği, haricen tahsil ve ibraname nedeniyle davalı tarafa borçlu olunup olunmadığını hususlarına ilişkin olduğu, Dosyanın yapılan incelemesinde; Bakırköy .... İcra Müdürlüğü’nün ..... esas sayılı dosyasının celp edildiği, davacının borçlu, davalının alacaklı olarak icra takibinde yer aldığı, takibin konusunun senet olduğu, kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığı, Bakırköy ........
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi DAVATÜRÜ:Takibin taliki veya iptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR İpotek veren borçlu ... vekili, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı takipte İcra Mahkemesine başvurusunda; ipoteğe konu borcun ödenerek kapatıldığını, daha sonra ipoteği kaldırmak için alacaklı banka ile yapılan görüşmede 95.700,00 TL istenilmesi üzerine bu bedelin vekil edeni tarafından 21.02.2012 tarihinde ödenmesine rağmen başlatılan takibin haksız olduğunu açıklayarak, icranın geri bırakılmasına ve takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Alacaklı tarafından takibin 08/05/2013 tarihinde başlatıldığı, 28/05/2018 tarihli haciz talebinden sonra 3 yıllık zamanaşımı süresi içinde zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığı, yenileme işleminin zamanaşımının dolmasından sonra 11/01/2022 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, davacı borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi nedeniyle takibin kesinleşmediği gözetilerek davacı tarafından ileri sürülen iddialar borca itiraz kapsamında değerlendirilmekle, takibin zamanaşımına uğraması nedeniyle davanın kabulü ile takibin davacı borçlu yönünden durdurulmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın kabulü ile, İstanbul 35. İcra Müdürlüğünün 2013/10794 esas sayılı dosyasındaki takibin davacı borçlu T5 yönünden durdurulmasına karar verildiği görülmüştür....
edilen 29.520,65 TL gecikme zammı yönünden itfa nedeniyle 27.781,77 TL gecikme zammına işlemiş faiz talebi yönünden ise İYUK 28 gereğince idareye başvuru yapılarak talepte bulunmadıklarını, takibe dayanak ilamda hükmolunan 2.475 TL ilam vekalet ücreti, 226,90 TL harç, 172,15 TL yargılama gideri için karar tarihi olan 01/07/2020 tarihinden itibaren faiz işletilerek ödeme emrinin gönderilmesinin hatalı olduğunu, bu nedenlerle, öncelikle usul ve yasaya aykırı olarak başlatılan icra takibinin 29.520,65 TL tutarlı gecikme zammına ilişkin kısmının borcun takipten önce itfa edilmiş olması sebebi ile İİK 33. maddesi uyarınca icrasının geri bırakılmasını, başlatılan takipte talep edilen 27.781,77 TL tutarlı işlemiş faiz talebinin İYUK 28. maddesi uyarınca başvuru yapılmamış olması sebebiyle sair alacak kalemlerinde ise işlemiş faiz başlangıç tarihinin idareye başvuru tarihi olan 10/08/2020 tarihi yerine hatalı olarak 01/07/2020 tarihinin belirtilmiş olması nedeniyle takibin ve ödeme emrinin iptalini...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71/2 ve 33/a. maddeleri uyarınca takibin kesinleşmesinden sonra zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemidir. İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2010/8985 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, 30/04/2009 vade tarihli bonoya dayalı olarak alacaklı davalı şirket tarafından borçlu davacı hakkında 08/07/2010 tarihinde başlatılan kambiyo takibi olduğu, 10 örnek ödeme emrinin borçlu davacıya 13/07/2010 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı vekilinin takip dosyasından haciz ve sorgulama taleplerinin bulunduğu, borçlu vekilinin 02/10/2019 tarihili dilekçesi ekinde, 24/10/2012 tarihli ticaret sicil gazetesi suretini sunarak, alacaklı şirketin tüzel kişiliğinin bir başka şirket ile birleşme suretiyle sona erdiğini, hak ve fiil ehliyetinin sona ermesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılması ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, bu talebin reddi üzerine İzmir 13....
Borçlunun ilam konusu borcun ödendiğine yönelik başvurusu İİK'nun 33/1. maddesine dayalı olarak yapılmış itfa itirazı niteliğindedir. Somut olayda; borçlu tarafından itfa hususunda delil olarak sunulan 16/05/2012 tarihli "Makbuz ve Anlaşma" başlıklı tutanakta, ilamla hükmedilen 50.000 USD'nin 40.000 USD'lik tutarının ödendiği, kalan 10.000 USD'nin alacaklının banka hesabına ödeneceğinin imza altına alındığı, mahkemece, dayanak ilamda hükmedilen tazminatın 40.000 USD'si yönünden itfa itirazının kabulü ile 10.000 USD yönünden reddine, takibin 10.000 USD üzerinden devamına karar verildiği görülmektedir....
İİK’nun 168/5. maddesi hükmü gereği, borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Somut olayda, ödeme emrinin borçlu şirkete 21/05/2010 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise İİK’nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal beş günlük sürede mahkemeye başvurarak, zamanaşımı nedeniyle takibin iptalini istediği, itiraz tarihinde takibin henüz kesinleşmediği görülmektedir. Başvuru bu hali ile takibin kesinleşmesinden önce alacağın zamanaşımına uğradığına yönelik olup, itirazın kabulü halinde İİK.nun 169/a-5. maddesi gereğince takibin durmasına karar verilmesi gerekir. Öte yandan takip dosyasında başka borçluların da bulunması nedeniyle itiraz eden borçlu yönünden hüküm kurulmak yerine takibin tüm borçluları kapsar şekilde iptaline karar verilmesi de doğru görülmemiştir....