WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesinin 2007/1478 esas sayılı dosyası ile başlatılan takipten dolayı gönderilen ödeme emrinin 19/02/2007 tarihinde müvekkili kooperatif yetkilisine bizzat tebliğ edildiğini ve takibin yasal süresinde kesinleştirildiğini, alacaklı tarafından üzerinde hiçbir işlem yapılmayan dosyanın 28/04/2016 tarihinde yenilenmesinin talep edildiğini ve dosyanın yenilenerek 2016/6342 esas sırasına kaydının yapıldığını, yenileme işlemi yapılırken tebliğ yapılamadığından, harçsız yenilenmesine, yenileme ve ödeme emrinin tebliğine karar verilerek önceki yapılan tebligatın yok sayıldığını, yapılan işlemin usulsüz olduğunu ve önceki ödeme emri tebliğinin dosyadan yok edilerek takip kesinleşmemiş gibi yeniden ödeme emri gönderilmesinin usulsüz olduğunu, ödeme emrinin borçluya 03/11/2011 tarihinde tebliğ edildiğini, bu tarihten sonra dosyanın yenilendiğini, 28/04/2016 tarihine kadar hiçbir işlem yapılmadığını, takip dayanağının bono olması ve takibin kesinleşmesinden itibaren 3 yıl içinde işlem yapılmaması...

İcra Dairesinin 2007/1478 esas sayılı dosyası ile başlatılan takipten dolayı gönderilen ödeme emrinin 19/02/2007 tarihinde müvekkili kooperatif yetkilisine bizzat tebliğ edildiğini ve takibin yasal süresinde kesinleştirildiğini, alacaklı tarafından üzerinde hiçbir işlem yapılmayan dosyanın 28/04/2016 tarihinde yenilenmesinin talep edildiğini ve dosyanın yenilenerek 2016/6342 esas sırasına kaydının yapıldığını, yenileme işlemi yapılırken tebliğ yapılamadığından, harçsız yenilenmesine, yenileme ve ödeme emrinin tebliğine karar verilerek önceki yapılan tebligatın yok sayıldığını, yapılan işlemin usulsüz olduğunu ve önceki ödeme emri tebliğinin dosyadan yok edilerek takip kesinleşmemiş gibi yeniden ödeme emri gönderilmesinin usulsüz olduğunu, ödeme emrinin borçluya 03/11/2011 tarihinde tebliğ edildiğini, bu tarihten sonra dosyanın yenilendiğini, 28/04/2016 tarihine kadar hiçbir işlem yapılmadığını, takip dayanağının bono olması ve takibin kesinleşmesinden itibaren 3 yıl içinde işlem yapılmaması...

Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacının 26.08.2011 tarihinde kooperatif aidat borcunun tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi yaptığı, ödeme emrinin davalıya 06.09.2011 tarihinde tebliğ edildiği, davalının icra takibinden sonra, ödeme emrinin kendisine tebliğinden ve itirazın iptali davası açılmadan önce 29.08.2011 tarihinde borcu kooperatif banka hesabına ödediği, dolayısıyla takipten sonra, ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödemeler yönünden davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Takip tarihinden sonra, fakat ödeme emrinin tebliğinden önce aidat borcunun haricen alacaklının banka hesabına yatırılmak suretiyle ödendiği, davanın ödenmeyen takip masraflarına ve vekalet ücretine yönelik itirazın iptali ve takibin devamına ilişkin olduğu noktaları çekişmesiz ve dosya kapsamı ile de sabittir....

    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; İİK’nun Onaltıncı Bab'ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; Ödeme emrinin borçlu şirkete 20.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği, Borçlu şirket yetkilisi tarafından 26.02.2014 tarihinde borca itiraz edildiği, takibin durduğu, alacaklı tarafından itirapzın iptali davası açıldığı, itirazın iptaline ilişkin kararın henuz kesinleşmediği dolayısı ile henüz takip kesinleşmeden 09/03/2016 tarihinde şikayette bulunulduğunun anlaşılması karşısında, şikayet tarihi itibariyle kesinleşmiş bir takip bulunmadığından, CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma...

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Ödeme emrine borçlunun soyadındaki bir harfin maddi hata nedeni ile yanlış yazılmasının ödeme emrinin iptalini gerektirmeyeceğini, zira ödeme emrinde borçluya ait diğer bilgilerin ve TC kimlik numarasının doğru belirtildiğini, dayanak belgelerin ödeme emri ile birlikte davacı borçluya gönderildiğini, tebliğ mazbatası üzerinde de "bu zarfta ödeme emri ve dayanak belge sureti vardır " yazılı olduğunu, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Müflis şirket tarafından icra emrinin iptali isteminde bulunulması, İİK'nın 191. maddesine göre belirlenen hak ve mallar üzerinde tasarrufta bulunulduğu anlamına gelmediğinden, borçlu şirket iflas etse dahi, icra mahkemesinde bu şikayeti yapabilir. Somut olayda, davacı borçlu şirket vekilinin icra emrinin ve takibin iptali istemiyle şikayette bulunduğu anlaşılmakla şikayetin esası incelenmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2015/15217 Esas 2015/18419 Karar sayılı, 2016/27365 Esas 2016/25152 Karar sayılı ilamları )....

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün 2021/28210 Esas sayılı dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 09/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 15/11/2021 tarihinde açıldığı görülmektedir. Davacı - borçlu icra hukuk mahkemesine başvurusunda; Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı kararda değişiklik yapılmasına dair Cumhurbaşkanlığı Kararı ile yapılan değişiklik sonucunda Türkiyede yerleşik kişilerin kendi aralarında döviz cinsinden ya da dövize endeksli sözleşmeler akdetmelerinin yasaklandığını ileri sürerek, ödeme emrinin ve takibin iptali talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince itirazın icra dairesine yapılması gerektiğinden bahisle davanın reddine dair karar verilmiştir....

      gönderilen ve ekte bulunan ödeme emrinde borçlu olarak gözükmediğinin dikkate alınmadığını, ödeme emrinin takip talebine aykırı düzenlenmesi halinde, borçlu yönünden geçerli bir ödeme emrinin varlığından söz edilemeyeceğinden, ödeme emrinin iptali ile takip talebine uygun bir ödeme emri düzenlenerek tarafına tebliği gerektiğini, tarafına gönderilmeyen ikinci ödeme emrinde icra dairesi numarası, dosya numarası, icra dairesi hesap bilgisi ve mührün olmadığının yerel mahkemece dikkate alınmadığını, icra dairesinde haricen dosyayı incelemesi neticesinde aynı gün bu davayı açtığını, icra dosyasında takip talebine aykırı ve birbirinden farklı 2 ödeme emri olması sebebiyle tarafına gönderilen ve ekte sunduğu ödeme emrinin muteber sayılmasıyla birlikte ödeme emrinin iptali gerekirken, yerel mahkemece bu hususun dikkate alınmadığını, takip talebinde alacaklı veya vekilinin banka hesap bilgilerinin olmadığını, yerel mahkemenin bu durumu da dikkate almadığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve...

      İcra Müdürlüğü'nün 2015/208 sayılı dosyasıyla takip başlattığını, bu sebeple öncelikle derdestlik itirazında bulunduklarını, icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin usulsüz olduğunu, müvekkilinin yurt dışında yaşadığını, resmi mernis adresinin yurt dışı olarak göründüğünü, mernis adresine tebligat yapılmadığını, T.K'nun 35. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, müvekkilin söz konusu takipten işbu davayı açtıkları gün haberi olduğunu, icra dosyasından verilen satış kararının tebliğ edilememiş olmasından dolayı iptal edildiğini, derdestlik itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini, bunun yerine görülmemesi halinde öncelikle ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun tespiti ile ödeme emrinin iptaline, takip dosyasından müvekkile gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 27/12/2018 olarak belirlenmesine ve takip dosyasından yapılan işlemlerin geçersiz sayılmasına davanın kabulü halinde takip miktarının %20 sinden az olmamak üzere...

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2021 NUMARASI : 2021/114 ESAS 2021/159 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sivas İcra Müdürlüğü'nün 2021/6541 Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibi ile müvekkiline ödeme emri gönderildiğini, müvekkiline usulüne uygun tebligat yapılmamasına rağmen açılan takibin kesinleştiğini, bu suretle davalı müvekkiline karşı haciz işlemleri yapıldığını, iş bu icra takibinin tesadüfen 16.04.2021 tarihinde öğrenilmiş olduğunu, bu itibarla şikayete konu Sivas İcra Müdürlüğü'nün 2021/6541 Esas sayılı dosyasında borca, faize, fer'ilerine, ödeme emrine ve tüm takip içeriğine itiraz ettiklerini bildirmiş olmakla şikayetlerinin...

      UYAP Entegrasyonu