Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından haksız ve kötü niyetli şekilde işbu icra takibinde; yetkiye, ödeme emrine, faize ve faiz oranına, borca ve bilcümle fer'ilerine itiraz edildiğini, davalı- tarafından ilgili icra takibine itiraz edilmiş ve yine yapılan arabulucu görüşmelerinde borcun ödenmeyeceği belirtilmişse de; davalı tarafından asıl alacak olan 13.500,17-tl ikrar edildiğini ve parça parça davacı asile ödendiğini, Davalı tarafından müvekkilimize 19.04.2021 tarihinde 2.722,18-TL, 30.04.2021 tarihinde 3.777,99-TL, 03.06.2021 tarihinde 3.000,00-TL ve son olarak 31.08.2021 tarihinde 4.000,00-TL olmak üzere toplamda 13.500,17-TL ödendiğini, davacının ilgili icra takibine olan itirazlarının tamamıyla haksız ve kötü niyetli olduğu da borcun ikrar edilerek müvekkilimize ödenmiş olması ile de sabit olduğunu, davalı- borçlu tarafından asıl alacak müvekkilimize ödenmişse de işbu asıl alacağın fer'ileri tarafımıza ödenmediği davalı ile dosya masrafları, vekalet...

    İcra müdürlüğü 2021/19702 Esas sayılı icra takibi ödeme emrine konu senetteki imzaya yasal süresi içerisinde itiraz ettiklerini, birden fazla vade bulunması nedeniyle kambiyo senedi vasfı taşımayan belge ile yapılan takibin iptalini, müvekkilinin adresi olarak müvekkili ile alakasız yer yazıldığını, senetti imzaya ve senedin kambiyo senedi vasfında olmadığına dair yasal süresi içeresinde itirazlarını sunduklarını, imza müvekkiline ait olmadığını, imzaya, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, imzaya itirazlarının kabulü ile takibin borçlu müvekkili T1 yönünden durdurulmasını ve iptalini, icra takibinin ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasını, asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata, alacağın %10'nu oranında para cezasına hükmedilmesini, icra takibinin iptalini talep ve dava etmiştir....

    Davacı alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlunun borca itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklının, itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; davacının sunduğu belgenin kayıtsız şartsız borç ikrarını ihtiva eden kira sözleşmesi olduğu gerekçesiyle istemin kabulü ile borçlunun borca itirazının kaldırılmasına ve takibin devamına karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda, Ağrı İcra Müdürlüğü'nün 2020/216 Esas sayılı dosyasında takip talebinde takibe dayanak olarak "emlak ve diğer alacaklar" olarak gösterilmiştir....

    İcra İnkar tazminatı açısından ise; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun 67/2 maddesi uyarınca İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak geçerli bir icra takibinin yapılması, borçlunun süresi içerinde ödeme emrine itiraz etmesi, itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde açılması ve borçlunun haksızlığına karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamında geçerli bir icra takibinin bulunduğu, 7 günlük itiraz süresi içerisinde davalının ödeme emrine itiraz etmiş olduğu ve yine itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Borçlunun haksızlığından kasıt ise alacak miktarının likit yani belirlenebilir olmasıdır. Borçlu şayet alacak miktarını belirlemek için bütün unsurları biliyor ise alacak likit sayılır. Ayrıca borçlunun icra takibine kötü niyetle itiraz etmesi şartı kanunda aranmamıştır....

      DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

      İİK'nun 66. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesi gereğince, müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. Borçlunun icra mahkemesinde ileri sürdüğü hususlar, İİK'nun 62. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin davacı borçluya 09/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı- borçlu tarafça yasal yedi günlük süre içinde 15/11/2021 tarihinde icra dairesine verilen dilekçe ile borca itiraz edildiği ve takibin durdurulmuş olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, süresinde yapılan itiraz sonucu İİK'nun 66/1. maddesi gereğince takibin durdurulmuş olması nedeniyle davacı - borçlu tarafından dava dilekçesinde ileri sürülen husus ancak alacaklı tarafından açılacak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası ile mümkündür. O halde ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekir ki ilk derece mahkemesi kararı da aynı doğrultudadır....

      Davalı istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin hakkındaki takipten ve davadan 05.10.2020 tarihinde haberdar olduğunu ve aynı tarihte icra dosyasına borca itiraz ettiklerini, Teb. K.nun 32. Maddesine göre öğrenme ile tebliğin usule uygun hale geleceğini, öğrenme tarihine göre de süresinde borca itiraz ettiklerini, tebliğ işleminin usulsüzlüğünün yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceğini, mahkemenin süresinde borca itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiği ve süresinde borcun ödenmediği gerekçeleri ile tahliye yönünde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemştir. GEREKÇE: Mersin 4....

      İtirazın iptali davası açılabilmesi için yetkili icra dairesince borçluya ödeme emri çıkarılıp tebliğ edilmesi, ödeme emrine borçlunun 7 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz etmiş olması ve itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren 1 yıl geçmemiş olması gerekmektedir. Somut olayda, davalı ...'in aleyhindeki İstanbul İcra Dairesindeki icra takibine yönelik borca ve yetkiye itirazı üzerine alacaklı tarafından yetki itirazı kabul edilerek yetkili olduğu bildirilen Tuzla İcra Dairesince ödeme emri çıkarılmış ancak bu ödeme emrinin davalılardan Yılmaz Olgan'a tebliğ edildiği, davalı ...'e ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olduğu görülmüştür. Bu durumda, davalı ... yönünden itirazın iptali davası koşullarının somut olay bakımından gerçekleşmediği gözetilmeden işin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

        Şti. tarafından hasardan doğan bedellerin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 14.825,63-TL'nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı ve borçluya Örnek No: 7 ödeme emri gönderildiği, Davalı/borçlu ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiği, borçlu itirazında icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına, borca ve bilcümle fer'ilerine itiraz etmiş, takibin durdurulmasını talep ettiği, söz konusu hasar sebebiyle borç tahakkuku ve akabinde de icra takibine geçildiği, borçlular, haksız fiilden kaynaklı müvekkil kuruma vermiş oldukları zararı henüz tazmin etmemiş; hasar bedeli alacağına ilişkin icra takibine de kötü niyetle itiraz ettiği, Davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          İcra Müdürlüğünün 2018/9965 esas sayılı dosya numarasını yazarak borca ve faize itiraz ettiği, dosya numarasının itiraz dilekçesinde maddi hata ile yanlış yazılmasının hakkın zayiine neden olmayacağı belirtilerek, Osmaniye 2. İcra Müdürlüğünün 2018/9955 esas sayılı dosyasından verilen 04/02/2019 tarihli müdürlük kararının iptaline, takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T2 Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının olaya ve mevzuata aykırı olduğunu, Osmaniye 2....

          UYAP Entegrasyonu