Dava İİK'nun 16,32 vd. maddeleri uyarınca açılmış itfa nedeniyle takibin iptali istemine yöneliktir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve yeterli olmasına, ahlaki ödemelerin hesaplama dışında bırakılmasına, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Bodrum 1....
Bu durumda, borcun kabul edilmesi nedeniyle İİK'nun 170/a-son maddesi uyarınca senet üzerine düşülen kayıt nedeniyle takibin iptaline karar verilemez. O halde mahkemece, borçlunun ödeme iddiasının ve faiz ile zamanaşımına yönelik itirazlarının esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, senedin teminat senedi olduğu gerekçesiyle takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, kabule göre de; senedin teminat senedi olduğu iddiası İİK'nun 169/a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup aynı Kanunun 169/a-5. maddesi uyarınca itirazın kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken takibin iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Mirasçılar hakkındaki takip ilk takibin devamı olduğundan mirasçılar adına ödeme emri çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır. Adı geçenlere muhtıra gönderilerek takibin kendilerine karşı da sürdürüleceği isteğinin bildirilmesi ile yetinilmelidir. Ancak, fazladan ödeme emri çıkarılması yeni bir takibin başlatıldığı anlamına gelmeyip takibin mirasçılara karşı devam edildiğini gösteren muhtıra niteliğindedir. ( Benzer yönde Yargıtay 12.HD.nin 2016/24647 esas, 2017/15485 karar sayılı ilamı ) Ödeme emri çıkarılması fuzuli bir işlem olduğundan mirasçılar, murisin ölümünden önceki işlemlere itiraz edemeyecektir. Mirasçıların başvurusu, mirasçı olunmadığı, mirasın reddedildiği gibi itirazlarla, imhal, itfa, zaman aşımı ve benzeri itirazlar olabilir. Bu nedenle, mirasçılara ödeme emri gönderilmesi esasa etkili olmayıp, yapılan tebligatın muhtıra olarak kabulü gerekir....
İİK'nın 149/a maddesi atfıyla 33. maddesine göre; "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir. Somut olayda, 27.11.2017 tarih, 11186 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun incelenmesinde; şikayetçi ...'in taşınmazı üzerinde, alacaklı bankadan doğmuş ve doğacak borçlarına ilişkin olarak üst sınır ipoteği şeklinde tesis edildiği ve ipotek limitinin 600.000 TL olduğu, Beşiktaş 17. Noterliği'nin 04.01.2021 tarihli 12725 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle kesinleşen borcun 523.717,27 TL olduğu, takibin de bu miktar üzerinden başlatıldığı anlaşılmıştır....
istenebileceğini beyan etmiş, itfa nedeniyle İİK'nın 71. maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir," hükmüne yer verilmiştir. Alacaklı vekili tarafından... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/83 Esas ve 2006/304 Karar sayılı ilamı ... 5. İcra Müdürlüğü'nün 2009/563 Esas sayılı dosyasında takip konusu yapıldıktan sonra, dayanak ilam Yargıtay'ca bozulduğundan bu dosyada takibin durdurulmasına karar verilmiş; alacaklı tarafından, bozmaya uyularak verilen ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas ve 2009/124 Karar sayılı ilamı ise ...8. İcra Müdürlüğü'nün 2009/4435 sayılı dosyasında takibe konulmuştur. Mahkemenin kabulünün aksine, ikinci takibin konusu ilam ve ilk takibin konusu ilam tarafları aynı olan ve aynı alacağa dair ilamlardır. ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas ve 2006/304 Karar sayılı kararı Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nce bozulduğundan ortadan kalkmıştır....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 30.11.2011 tarihli elektrik enerjisi satış sözleşmesinden doğan 20.07.2012 tarihli fatura bedelinin tahsili için yapılan takibe davalı tarafça fatura içeriğine itiraz edilmemekle birlikte dilekçesine ekli müvekkili şirketin antetli kağıdına yazılı müvekkili şirket kaşe ve imzasını taşıyan 13.11.2012 tarihli belge ile itfa itirazında bulunulduğunu, belge üzerinde yapılacak inceleme sonucu imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığının tespit edileceğini ileri sürerek davalı vekilinin icra dairesinin yetkisine ve borca yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Talep, icra takibinin kesinleşmesinden sonra borcun itfa edilmesi nedeniyle, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 71. maddesi kapsamında icra takibinin iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ndan kaynaklanmakta olup, Yargıtay Kanunu’nun değişik 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 30/01/2019 gün ve 1 sayılı işbölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE 04/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....
yasal şikayet süresi olan 7 gün içinde davacılar tarafından hiçbir işlem yapılmadığını, iş bu davanın süresinde açılmadığını bu husus gözetilerek davanın reddi gerektiğini, davacı tarafların söz konusu davayı takibin iptali davası adı altında açtığını, takibin iptali sebeplerinin İİK'nın 71. maddesinde sayıldığını, İcra İflas Kanunun 71. maddesinde "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir." denildiğini, madde gereğince borcun ve ferilerinin itfa edilmiş olması ve borcun itfa edildiğinin belge ile ispat edilmesi halinde takibin iptali talebinde bulunulabileceğini, takibin iptali talebinin bir şikayet olmadığını, takibin iptali talebi davası adı altında şikayet davası açılmasının hukuka aykırı olduğunu, taraflarınca başlatılmış olan takibin ilamsız takip...