Davalı alacaklının davacıların da içinde bulunduğu borçlulara karşı takip başlattığı, davacı borçluların borcun itfa ve zamanaşımı sebebiyle sona erdiğini ileri sürdüğü, mahkemece borcun itfa edildiği gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği, davalı borçlunun karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
ettiği, mahkemece; 1.550 TL nafaka ödendiğine dair makbuz ibraz edildiği belirtilmesine rağmen bu makbuzun sunulmadığı, nafakanın artırılması dava tarihi olan 19.08.2014 tarihinden takip tarihi olan 15.05.2015 tarihine kadar aylık 400 TL'den dokuz aylık nafakanın 3.600 TL ve faizinin de 239,08 TL olduğu ve icra emrinde itiraz edilmeyen diğer alacak kalemlerinin toplamı olan 5.375,31 TL için takip yapılması gerektiği gerekçesi ile fazladan yapılan 7310,92 TL yönünden takibin iptaline, 22.12.2003 tarihinde kesinleşen boşanma ilamına dayanılarak nafakanın artırılması ilamının dava tarihi olan 19.08.2014 tarihinden geriye doğru 50 TL 'den 111 aylık nafaka ve faizi talep edilmiş ise de; TBK'nun 146-156 maddeleri birlikte değerlendirildiğinde ilamların kesinleşmesinden sonra on yıl içinde infaz edilmeleri gerektiği, boşanma ilamının kesinleşmesinden sonra on yıllık sürenin 22.12.2013 tarihinde dolduğu, takip ise 15.05.2015 tarihinde yapıldığından 5.550 TL nafaka ve faizinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonra borcun ödendiğini, alacaklıdan ibraname aldığını belirterek, itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep etmiştir. Alacaklı belgedeki imzayı kabul etmiş, ancak içeriğinin kendisince düzenlenmediğini ve doğru olmadığını, imzalı boş A4 kağıdının bu şekilde düzenlenmiş olabileceğini, kendisine takip borcu nedeniyle herhangi bir ödeme yapılmadığını itirazın reddini talep etmiştir....
un icra mahkemesine başvurusunda; icra dosyasındaki 11.12.2013 tarihli taahhütnameye göre ödemesi gereken 100.700 TL'yi ödediğini ancak alacaklı tarafından icra dosyasından feragat edilmediğini ileri sürerek itfa ve feragat nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece, şikayet ve takibin iptalini talep etme hakkının bulunmadığı gerekçesi ile borçlunun talebinin reddedilmesi üzerine Dairemizce, ...'...
İcra Müdürlüğünün 2020/1057 E sayılı dosyasıyla yapılan takibin itfa sebebiyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı-Alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından, şikayetçi borçlunun baskısı neticesinde 18/08/2017 tarihli sözleşmenin imzalandığını, şikayetçinin sözleşmedeki edimlerini gereği gibi yerine getirmediğini, ilk takipten feragat edilmesinin tahsil talebinden feragat niteliğinde olması nedeniyle aynı takibin tekrar yapılabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Borçlu tarafından sunulan ve ilgili yerden temin edilen dekontlarda bir kısım ödemeler dikkate alınarak yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda Mersin 4....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca borcun itfa edildiği sebebine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Aynı Yasanın 169/a-1. maddesine göre; hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. Somut olayda borçlu itiraz dilekçesinde, senedin teminat senedi olduğunu ileri sürmemiş, borcunu ödediğini bildirmiştir. Bu durumda, borcun kabul edilmesi nedeniyle İİK'nun 170/a-son maddesi uyarınca artık dayanak senedin teminat olarak verilip verilmediği üzerinde durulamaz. Öte yandan, mahkemenin gerekçesinde geçen.... ile.... takibin tarafı olmadığı gibi, cevap dilekçesindeki açıklamaları ve yargılama aşamasındaki beyanları gözetildiğinde, alacaklı tarafın, takip dayanağı bononun, teminat senedi olduğuna ilişkin bir kabulünün bulunmadığı da görülmektedir....
İTİRAZ Borçlu itiraz dilekçesinde; alacaklı tarafından borçlu idareye yapılan başvuru üzerine takip konusu asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı olan 413.503,31 TL'nin, alacaklının İdareye olan emlak vergi borcu mahsup edildikten sonra, 20.08.2021 tarihinde alacaklı vekilinin hesabına ödendiğini, bu ödemeye rağmen başlatılan takibin haksız olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; alacaklının idareye yaptığı başvuru üzerine 30 günlük süre içerisinde borçlu tarafından ödeme yapılmadığından takibe başlanmasının usule uygun olduğunu, borçlu idare tarafından yapılan ödemenin takip tarihinden sonra olup, takip konusu ilamdan kaynaklanan ilam vekalet ücreti ve masrafları ile icra vekalet ücreti ve masraflarının halen ödenmediğini belirterek itirazın reddine hükmedilmesini talep etmiştir. III....
Bu durum karşısında davacının itfa itirazının yerinde olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak İİK'nın 33/1. maddesi "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." hükmünü amir olup mahkemece takip konusu borcun icra emrinin tebliği tarihinden önce ödendiği sabit görüldüğünden hükümde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken takibin iptaline karar verilmesi ise yerinde değildir....
Ayrıca, alacaklının yaptığı, takibin devamını sağlayıcı nitelikte her takip işlemi ile de zamanaşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar. İİK’nun 168/5. maddesi hükmü gereğince borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. İİK’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali için geçerlidir. Ancak, takibin kesinleşmediği hallerde, takip tarihinden sonra, fakat ödeme emrinin tebliğinden, diğer bir anlatımla takibin kesinleşmesinden önce gerçekleşen zamanaşımı itirazı hakkında İİK'nun 168/5 ve 169/a maddeleri koşullarında inceleme ve değerlendirme yapılması zorunludur....
Borçlu vekili süresi içinde yaptığı şikayetinde dayanak ilamın karar tarihinden sonra taraflar 11.11.2011 tarihinde protokolün imzalandığını, bu protokolün 6. maddesinde taraflar arasındaki takibe konu katkı payı davası ile tazminat talepli boşanma davası ile ilgili olarak “taraflar birbirlerinden gerek katılma payı alacağı gerekse nafaka-tazminat-yargılama gideri ve vekil ücreti” talep edilmeyeceği yönünde hüküm bulunduğundan takibin iptalini istemiştir. Başvuru bu hali ile İİK.nun 33/1. maddesine dayalı olarak icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır. İİK.nun 33/1. maddesinde itfa ve imhal iddiasının ancak yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senet ile ispatı şartı aranmıştır....