Somut durumda davacı, borçlu konumuna geldiği takipte istinafa konu dava ile takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımı itirazında bulunmuş, ayrıca İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesinde açtığı davada da İİK'nın 53. Maddesine dayanarak şikayette bulunmuştur. Bu anlamda İİK 53. Maddeden hareketle açtığı dava sonucunda verilecek karar davacının takipte borçlu sıfatının var olup olmadığını belirleyecektir. Bunun sonucu olarak açılan takibin iptali talepli davanın, istinafa konu davayı etkileyeceği açıktır. Bu nedenle bu davanın sonuçlanması ve kararın kesinleşmesinin beklenilmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Dairemizin kesinleşen 2019/1071 Esas, 2019/2788 Karar sayılı ilamı ile davacı aleyhine yapılan davaya konu takip iptal edildiğinden istinafa konu zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılması talepli davanın konusunun kalmadığı, zira karar tarihi itibarı ile ortada davacı aleyhinde takibin bulunmadığı açıktır....
Bütün bu yasal düzenlemeler ve ilkeler ışığında çekler yönünden zamanaşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise o yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği kabul edilmelidir. Buna göre, çek hakkında zamanaşımı süresi ibraz süresinin bitmesi ile başlayacağına göre çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zamanaşımı süresinin nazara alınması zorunludur. Bu nedenle 6762 Sayılı TTK.'nun 726.maddesini değiştiren 6273 Sayılı Kanunun 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde zamanaşımı süresi 6 ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise 3 yıldır. Somut olayda, takibe dayanak 05.02.2011, 05.03.2011, 05.04.2011, 05.05.2011, 05.06.2011 ve 05.07.2011 keşide tarihli çeklerin, ibraz süresi 03.02.2012 tarihinden önce dolduğundan, altı aylık zamanaşımı süresine tabidirler. Bu durumda takip tarihinden önce çeklerin ibraz süresi dolmadan önce yürürlükte olan TTK.'...
Kez takip edilmeyen davanın HMK 150 ve HMK 320 maddeleri gereği AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 9.819,56-TL'nin 427,60-TL nispi karar harcından mahsubu ile fazla 9.391,96-TL harcın kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine, Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/03/2024 Katip ... e-imzalıdır Hakim ... e-imzalıdır...
Davacı borçlu hakkındaki takibin iptaline karar verildiğinden usulsüz tebligat şikayeti ve icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz hakkında karar verilmesinin herhangi bir etkisinin bulunmadığı değerlendirilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Ancak alacaklının talebinde, mükerrer tahsilatlar nedeniyle takibin iptalini istediği; davacının bu iddiasının ise takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin ödeme şikayeti niteliğinde olduğu, İİK'nın 71. maddesine göre icra mahkemesine şikayette bulunulabileceği göz önünde bulundurulduğunda takip sonrası yapılmış ödemeler varsa buna yönelik hesaplama yapılması gerekir....
Uygulama Hastanesi'ne başvurduğu, yapılan tetkikler sonrası safra kesesi taşı tanısı konularak genel cerrahi tarafından yatırıldığı, aynı gün genel cerrahi uzmanı Dr.... tarafından laparoskopik kolesistektomi ameliyatına alındığı, ameliyat sonrası takiplerinin yapıldığı, ... Ampul 16 ve 04 saatlerinde İM olarak yapıldığı, 05.06.2012 tarihinde taburcu edildiği, 28.06.2012 tarihinde sağ ayağında ağrı ve ayağını sürüyerek yürüme şikayeti ile başvurduğu, fizik tedavi muayenesinde ise sağ ayak dorsifleksiyonda zayıf olduğu, 02.07.2012 tarihinde çekilen kalça MR'ında en kalın yerine 10 mm ölçülen ekzostoz lehine yorumlanan kemik lezyonu dikkat çektiği, sağ siyatik sinir hizasında gluteus maksimus kasının anteriorunda femur boynu seviyesinde hafif kalınlaşma ve İVKM sonrası fokal opaklaşma tespit edildiği, 04.07.2012 tarihinde çekilen ENMG de siyatik sinirin perineal dallan ağılıklı subakut olmak üzere ileri derecede akson kaybına neden olan minimal rejenerasyon belirtileri olduğu, . .....
İnfazı için kesinleşmesi zorunlu olan ilamlar takibe konu edildiğinde, icra müdürünün bir icra emri düzenleyerek borçluya tebliğ etmesi gerekir. İcra müdürünün, ilamın kesinleşip kesinleşmediğini kendiliğinden denetleme yetkisi yoktur. İcra emri tebliğ edilen borçlunun şikayet talebi üzerine bu konu İcra mahkemesince inceleme konusu yapılabilir. Somut olayda; takip dayanağı ilamın kesinleşmesi gerektiği yönünde borçlunun bir şikayeti bulunmamaktadır. Bu nedenle İcra Müdürlüğü'nce verilen 03.09.2014 tarihli ret kararının kaldırılması gerekir. Mahkemece, şikayetin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Mükerrerlik şikayeti yönünden; Akçaabat İcra Müdürlüğü'nün 2020/6138 Esas sayılı dosyasında borçlu olarak gösterilen davacılar aleyhine daha önce 2019/3972 Esas sayılı dosya üzerinden de aynı ilama dayalı olarak takip başlatılmış olduğu, bu nedenle söz konusu takibin davacılar yönünden Akçaabat İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/105 Esas, 2020/88 Karar sayılı ve 18/11/2020 tarihli ilamı ile iptaline karar verildiği, verilen kararın 16/03/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından, davacının mükerrerlik şikayetinin aynı sebebe dayalı davanın daha önce açılmış olması sebebiyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. İlama dayalı faize itiraz yönünden: Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde karar tarihinden itibaren faiz istenebilir....
Somut olayda, davacı borçlu aleyhine 06/01/2010 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde Bodrum İcra Hukuk Mahkemesinin 2010/40 esas sayılı dosyası ile takibin iptali ve aşkın hacze ilişkin şikayeti içerir dava açıldığı, mahkemece 19/01/2010 tarihinde icra takibinin muvakkaten durdurulmasına, 06/07/2010 tarihinde ise takibin iptaline karar verildiği, verilen kararın temyiz edilmesi üzerine temyiz incelemesi sonucu Yargıtay 12....
Alacaklı tarafından seçilen takibin şekline göre uygulanması gereken İİK.'nun 168. maddesi hükmüne göre; her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunlu olup, bu haliyle, borçlunun itirazlarını, icra mahkemesi yerine icra dairesine bildirmesi yasal olmadığı gibi, yanlış merciye başvurusu hukuki sonuç da doğurmaz. Somut olayda, borçlunun, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borçlu muris Şemsettin Suruç'un borca batık olarak vefat etmiş olması nedeniyle, TMK'nun 605/2. maddesi uyarınca mirası reddetmiş sayıldığını, mirasın reddedildiğinin tespiti için Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/153 Esas sayılı dosyası ile mirasın hükmen reddinin istendiğini, davanın derdest olduğunu, bekletici mesele yapılmasını, kendisine ödeme emri gönderilmesinin hatalı olduğunu, muhtıra gönderilmesi gerektiğini ileri sürerek, ödeme emrinin ve takibin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır....