WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Başvuru bu hali ile İİK'nun 71/1. maddesine dayalı itfa iddiası olup, anılan madde uyarınca borçlu, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilebilmesi için itfa şikayetinin İİK'nun 71. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. Somut olayda alacaklı tarafından dayanılan ve az yukarıda belirtilen belgede icra dosya numarası da belirtilerek alacaklı vekilince bir kısım ödemelerin kabul edildiği anlaşılmaktadır. Ancak ilgili belgede birden fazla ödeme farklı tarihlerde kabul edilmiş olup yine bir kısım ödemelerle ilgili şikayete konu olmayan icra dosya numarası zikredildiği gibi bir kısım ödemelerde ise hiç dosya numarası belirtilmemiştir....

    İİK'nun 33/2. maddesinde; "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü yer almaktadır. Buna göre, ilamlı takipte takas (yani borçlunun alacaklıdan olan karşılık alacağı ile borcunu takas ettiğini bildirmesi de) 33. madde anlamında itfa terimine dahildir. Mahkemece, borçlunun istemin kabulüne karar verildiğine göre yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca icranın geri bırakılmasına hükmolunması gerekirken, takas mahsup yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 15....

      Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; 1)12.03.2015 tarihli celsede davacı vekilinin mazeret dilekçesi verdiği celse zaptına geçirilmiş olmasına rağmen, bu hususta olumlu ya da olumsuz ara kararı verilmemiş olduğu gibi borçlu vekili duruşmada varmış gibi gösterilmek suretiyle savunma hakkı kısıtlanmıştır. 2)İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce res'en yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; borçlu vekilinin sunmuş olduğu belgeler, alacaklı tarafından kabul edilmemiş, mahiyeti itibarı ile de İİK 33. madde anlamında itfa belgesi değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun İİK.nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takibe konu bono bedelini alacaklıya ödediğine ilişkin belge sunarak takibin iptalini istediği, mahkemece ceza mahkemesi kararına dayanılarak ödeme belgesinin borçlunun alacaklıya karşı tehdit ve hürriyeti tahdit eylemlerini gerçekleştirmek suretiyle alındığından hukuken geçerli olmadığı gerekçesiyle borca itirazın reddi ile alacaklı lehine...

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçi borçlunun başvurusunun İİK'nın 71. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki itfa şikayetine ilişkin olduğu belirtildikten sonra takas mahsuba konu takibin usulsüz kesinleştirildiği iddiasının işbu şikayette dinlenemeyeceği, bunun ayrı bir şikayet konusu olacağı değerlendirilmiş ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 139. maddesinde yazılı takas mahsup şartlarının oluştuğu, İlk Derece Mahkemesince yapılan hesabın yerinde olduğu gerekçesi ile alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Alacaklı istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2021 NUMARASI : 2017/1090 ESAS, 2021/390 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....

            Öncelikle takibin türü ilamsız takip olup, İİK'nın 62. maddesi uyarınca borçlunun her türlü borca itirazını ödeme emrinin tebliğinden 7 günlük süre içerisinde icra dairesine bildirmesi gerekir. Ancak, İİK'nın 71. maddesi uyarınca, "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir." Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nın 71. maddesine dayalı, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde ödeme iddiasına ilişkin olup, yasada da belirtildiği üzere süresiz olarak şikayet konusu yapılabileceğinden, mahkemece şikayetin süre yönünden reddi isabetsizdir. Görülmekte (derdest) olan davanın taraflarından birinin, üçüncü bir kişiye bu davayı haber vermesine ve üçüncü kişiden bu davada kendisine yardım etmesini istemesine davanın ihbarı (duyurulması) denir....

            Hukuk Dairesinin 08/03/2023 tarih, 2022/7604 esas, 2023/1506 karar sayılı ilamı ile, " her dava ve şikayetin yapıldığı andaki şartlara göre değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda, takibin 27.05.2016 tarihinde başlatıldığı, "Borç İbra Protokolü" başlıklı belgenin ise 29.09.2016 tarihinde takipten sonra düzenlendiği, bu nedenle takipten sonra düzenlenen bu belgenin borca itiraz tarihi itibari ile var olmadığı, takibin kesinleşmesinden sonraki itfa kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, tarafların diğer istinaf sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu" gerekçesiyle Dairemizin 20/04/2022 tarih, 2022/862 esas, 2022/1158 karar sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir. Dava, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca açılmış kambiyo takibinde borca itirazdır. İİK'nun 169/a maddesi gereğince, borcun olmadığı, itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edilmesi gerekir....

            Asliye Ticaret Mahkemesince kabul kararı verilmesi üzerine icra müdürlüğünce takibin derhal durdurulduğunu, takibin durmasının akabinde borçlu ve işbu davanın davalısı T3 tarafından icra dosyasından konulan hacizlerin kaldırılmasının talep edildiğini ve müdürlükçe bu talebin öncelikle reddedildiğini, fakat sonrasında kabul edildiğini, T3 tarafından icra dosyasına açılan 15.04.2022 tarihli talep evrakında menfi tespit davasında verilen kararın kesinleşmesine müteakip iade almak koşulu ile paranın ödeneceği ve hacizlerin kaldırılması talep edildiğini, bu talebin icra müdürlüğünce kabul edildiğini ve borçlu tarafından itirazi kayıtla ödeme yapıldığını, borçlunun ödeme dekontuna da açıkça "itirazi kayıtla borç ödemesidir" ibaresini eklediğini, tahsilat makbuzu ile de bu hususun sabit olduğunu, sabit olduğu üzere borçlu tarafından ödenen tutarın müvekkiline ödeme yapılmasına dair bir muvafakat ve açık rıza beyanı bulunmadığını, yaşanan süreçte 18.04.2022 tarihinde icra müdürlüğüne talep açtıklarını...

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Karasu İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/35 esas ve 2018/42 karar sayılı kararı ile davacıyı haksız görerek aleyhine hüküm kurulduğunu, borçlu kişi hakkında icra takibi kararının kesinleşmesinin ardından icraya konu olan borcun ödenmesi, ibra edilmesi veya takas edilmesi gibi nedenlerle itfa söz konusu olduğunda fakat alacaklı durumunda olan kişi icra takibine devam etmek için girişimlerini sürdürüyorsa borçlu kişinin icra mahkemesinden takibin iptalini isteyebileceğini, takibin iptalinin yasal şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Karasu İcra Müdürlüğü'nün 2021/225 esas sayılı takip dosyası....

            UYAP Entegrasyonu