Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olup, bu itiraz nedeni ile takibin iptali talebinde bulunulmasının mümkün olmadığını, dava dilekçesindeki itirazın yetkiye ilişkin olup, imzaya itiraz dışındaki bütün itirazların borca itiraz olarak kabul edildiği nazara alındığında imzaya itiraz halinde uygulanacak prosedüre dayanılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibin iptali sebepleri İİK 71. maddede belirtilmiş olup dosya kapsamında sonucun itfa veya imhal edildiğine dair herhangi bir belge sunulmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13/01/2023 gün, 2022/648 Esas- 2023/27 Karar ilamı ile, "Takibe dayanak bononun incelenmesinde; ödeme yeri yazılmamış olup düzenleme yeri İstanbul olduğundan İstanbul icra müdürlüklerinde takip başlatılabileceği" gerekçesi ile, "1- Davanın REDDİNE," karar verilmiştir....
olduğunu, ipotek üst sınır ipoteği olduğundan takipte bu miktardan fazlasının istenemeyeceğini beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Taraflar arasında, uyuşmazlık konusu takipten başkaca bir takibin bulunmadığı da gelen yazı cevapları ile belirlenmiş olmakla, davacı tarafça itfa iddiasına dayanak yapılan ibranamenin, davaya konu takibe ilişkin olduğu, ispat külfeti üzerinde bulunan davalı tarafça aksinin ispat olunamadığı kanaatine varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. Davaya konu takibin haksız olduğuna ilişkin hiçbir iddia ve ispat vasıtası sunulmadığı, icra dosyasının yenilenmesi üzerine işbu davanın açıldığı, İİK'nun 72/5. maddesinin lafzî yorumundan hareketle tazminat koşullarının oluşmadığı kanaatiyle tazminat isteminin reddine dair karar vermek gerekmiştir....
İcra dosyasının yapılan incelemesinde ise takibin 07/07/2008 tarihinde açıldığı,13/09/2008 tarihinde haciz işlemi yapıldığı, sonra 6 aylık süre geçtikten sonra 18/11/2009 tarihinde haciz şerhi konulması talep edildiği, daha sonraki işlemlerde de 6 ayı geçen sürelerden sonra işlemlerin yapıldığı anlaşılmıştır. Dolayısı ile takip sonrasında zamanaşımı kesen işlemlerin kimi zaman 6 ayı geçtikten sonra ifa edildiği görülmüştür. Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde dosya kül halinde incelendiğinde; Az yukarıda izah edilen nedenlerle takip ve dava konusu çekin takip sonrasında zamanaşımına uğradığı görülmekle davanın reddine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
akdedildiğini, bu ...... ile alacaklıya bazı taşınmazların 15 gün içerisinde devir ve temlik edilmesinin vaat edildiğini, alacaklının da edinilmiş mallara ilişkin talepleri ile tazminat ve nafaka alacağından ...... ettiğini, verilen sürede taşınmaz tapuları ...... gereğince devredildiğinden karşı tarafın edinilmiş mal, tazminat ve nafaka alacağının kalmadığından bahisle takibin ödeme nedeniyle iptalini talep etmiş; Mahkemece bahsi geçen ...... esas alınarak davanın kabulü ile ... 16. ... Müdürlüğü'nün 2012/16988 Esas sayılı dosyasında yapılan takibin iptaline karar verilmiştir. İİK'nun 33/1. maddesinde "... ... emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile ... Mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut ... Dairesinde veya ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının ilamlı icra takibine konu edildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda sair iddiaların yanında; her ay nafakaya ilişkin ödemelerin davalının banka hesabına gönderildiğini ancak ödeme yaparken nafaka borcu olarak belirtmediğini, borcunun olmadığını ileri sürerek ödeme emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, 7.016,00 TL ve ferileri yönünden takibin iptaline, artakalan birikmiş alacak ile takipten sonraki nafakalar yönünden takibin devamına, ödeme...
Mahkemece ibranamenin alacaklı ... yönünden bağlayıcı olacağı, bu alacaklı lehine hükmedilen manevi tazminattan davacı şirketin sorumlu olduğu miktar kadarının itfa edildiğinin kabulü gerektiği gerekçesiyle 2.000,00 TL manevi tazminat alacağı yönünden icranın geri bırakılmasına, fazladan talep edilen 1.155,70 TL işlemiş faiz yönünden takibin iptali ve takibin 12.194,38 TL yönünden devamına karar verilmiş olup hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Takibe dayanak ... 19. İş Mahkemesi'nin ... sayılı ilamında “...Davanın kısmen kabulü ile; Davacı Sulhettin'in 17.459,18 TL maddi, 15.000,00 TL manevi ,davacı ...'ın 27.072,59 maddi, 15.000,00 TL manevi, davacılar Zekiye, Nimet, Ercan ve Erhan'ın 4.000,00'er TL manevi tazminat davalarının KABULÜ ile olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazla istemin reddine...” karar verilmiştir....
İcra ve İflas Kanunu’nun 71/1. maddesine göre borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede, borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Somut olayda borçlu, itfa iddiasına dayanak olarak, 08.09.2012 tarihli “senet alındı belgesi”, 03.01.2013 tarihli “tahsilat makbuzu” başlıklı belgeler sunmuş ve menfi tespit davasında alacaklı vekilinin 18.04.2013 tarihli cevap dilekçesini göstermiş olup; 08.09.2012 tarihli “senet alındı belgesinin” incelenmesinde; ...24....
Davacının istinafa konu ettiği miktar, mahkemece reddedilen (takibin devamına karar verilen) 15.208,17- TL'ye ilişkin olup, bu miktar 18.710- TL'yi geçmediğinden davacının istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı/alacaklı mirasçılarının istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; Davacı/borçlu vekili, hakkında başlatılan ilamlı takipte, takibe konu alacağın tüm fer'ileri ile birlikte takip tarihden önce 08/06/2021 tarihinde alacaklıya ödendiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Dava bu hali ile takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin ödeme nedeniyle itfa itirazı olup, yasal dayanağı İİK'nın 33/1. maddesidir. İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca, icra emrinin tebliğinden önceki itfa itirazının icra emrinin tebliği üzerine 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine başvurularak ileri sürülmesi gerekir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 27/05/2021 tarihli, 2020/597 Esas, 2021/288 Karar sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b. 1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gerekli 80,70- TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30- TL'nin mahsubu ile bakiye 21,40- TL harcın istinaf edenden alınarak hazineye irat kaydına, 3- İstinaf kanun yolu yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4- HMK 333. madde gereğince kararın kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda İİK'nun 364.maddesi gereğince uyuşmazlık konusu alacağın miktarı 107.090,00- TL'yi geçmediğinden miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....