DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, bonoya dayalı, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti olup, yasal dayanağı İİK'nun 71/2. maddesidir. İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nun 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. 6102 sayılı TTK'nun 778. maddesinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 749. maddesi gereğince, keşideciye karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren 3 yıldır....
CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; 18.11.2013 vade tarihli senetler için 28.11.2013 tarihinde takip başlatıldığını, takibin kesinleşmesi üzerine dosyadan sorgu, haciz başta olmak üzere birçok işlem gerçekleştirildiğini, 25.04.2014, 22.10.2014, 16.01.2015, 12.04.2016, 26.08.2016, 21.12.2016 tarihli dilekçeler ile hacizli taşınmazların ve araçların satışının talep edildiğini dosyaya defalarca satış avansı depo edildiğini, dosyada satış talepleri ve satış avansları mevcut olduğundan hacizlerin canlı olduğunu takibe konu senetler için zamanaşımı süresinin kesildiğini iddia ederek davanın reddini istemiştir. III....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davacı hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından takibin kesinleşmesi sonrası zaman aşımının gerçekleştiği ileri sürülerek şikayette bulunulduğu ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İstanbul 18. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/1176 esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacı T1 tarafından İstanbul 6.icra müdürlüğünün 2020/19050 esas sayılı dosyasına ilişkin 21.12.2020 tarihli dava dilekçesi ile zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılması talebi ile dava açıldığı, 24.02.2021 tarihli kararla icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
Davalının davacı aleyhine kambiyo senetlerine dayalı olarak Trabzon İcra Müdürlüğü'nün 2015/61314 esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığı, takibin kesinleşmesi üzerine haciz aşamasına geçildiği, takibe konu borcun davacının maaşından kesilmek suretiyle karşılandığı, Trabzon 1....
Davalı, süresinde zamanaşımı def'inde bulunmuş olup, mahkemece dava İİK’nin 72.maddesi gereğince istirdat davası olarak değerlendirilerek, zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Eldeki dava klasik istirdat davası olmayıp, İİK’nin 72.maddesinde belirtilen zamanaşımı süresine tabi değildir. Davacının şikayeti üzerine davalı hakkında açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçundan dava açılmış ve davalı aleyhine karar verilmiştir. Davalı hakkında açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçundan TCK’nın 209/1 maddesi gereğince 1.500,00 TL adli para cezası verildiğine göre; olayda dava zamanaşımı söz konusu olup, 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolmasından bahisle davanın reddi doğru değildir. Öyle olunca, bütün deliller değerlendirilerek karar verilmelidir. Mahkemece, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Maddesi gereğince kesinleşmesi gerekmeyen kararlar yönünden borçludan tahsil işlemi yapıldıktan sonra infaza konu ilamın üst dereceli mahkeme tarafından bozulması halinde borçlu iş bu maddeye dayanarak ayrıca takip yapılmaksızın eski hale iade yoluna başvurabilir. Somut olay da ise, takibin kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip olduğu, ilama dayalı bir takibin bulunmadığı, iş bu takibe ilişkin olarak yapılan borca itiraz sebebiyle mahkememizce verilen kararın takibi ilama dayalı takip haline getirmeyeceği bu nedenle İİK'nın 40. Maddesinin uygulanmasının mümkün değildir. 2004 sayılı İİK'nın 361. Maddesinde fazla ödenen paranın iadesine ilişkin hüküm düzenlenmiştir. İcra dairesince bu hüküm kapsamında işlem tesis edilmesi gerekmektedir. İşlem tesis edilirken de ödenen tüm paranın değil zaman aşımı definin mahkemesine ileri sürüldüğü tarihten itibaren ödenen para var ise iş bu paranın iadesi söz konusu olabilecektir. Zira zaman aşımı iddiası bir defidir....
Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu borca itirazlarını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, ayrıca aynı Mahkemede 2018/941 esas sayılı dosyada ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla şikayette bulunduğunu belirterek borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiş, Mahkeme davacı borçluya ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğu, borçlunun itirazının ise süresinde olmadığı gerekçesiyle usulsüz tebliğe ilişkin şikayet hakkında verilen kararın kesinleşmesi beklemeden davanın süre yönünden reddine karar vermiştir. Davacının aynı Mahkemede açtığı 2018/941 Esas sayılı dosyada usulsüz tebliğ şikayeti reddedilmiş ise de, anılan kararın istinaf edilmesi sonucunda İstanbul BAM 20....
nun olay tarihinden önce 24.06.2010 tarihinde nefes darlığı şikayeti ile...Hastanesine başvurduğu, burada kendisine ASTIM ATAĞI teşhisi konulduğu, gerekli tedavisi yapılarak taburcu edildiği, 16.07.2010 tarihinde her iki omuz ve dizde ağrı şikayeti ile aynı hastanenin ortopedi kliniğine başvurduğu, burada da ROTATOR KUF SENDROMU teşhisi konulduğu, 04.09.2010 tarihinde sağ yan ağrısı şikayeti ile yapılan başvuruda RENAL KOLİK teşhisi konulup taburcu edildiği, en son 14.09.2010 tarihinde saat 05:50 sıralarında 1 aydır devam eden belinin sol tarafındaki ağrı, kusma, ve karın ağrısı şikayeti ile pratisyen hekim olan Dr. ..."...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 26.06.2015 tarih ve 2015/44 E.-2015/63 K. sayılı dosyasında, şikayetçi, muris .... olup muris hakkında yapılan takipte murisin haczedilmezlik şikayeti hakkında verilen karar, takibin mirasçılara yöneltilmesinden sonra mirasçıların kendi adlarına yapacakları haczedilmezlik şikayeti yönünden kesin hüküm teşkil etmez. Tarafları aynı olmayan.... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 26.06.2015 tarih ve 2015/44 E.-2015/63 K. sayılı kararı eldeki meskeniyet şikayeti yönünden HMK'nun 303. maddesi anlamında kesin hüküm niteliğini taşımaz. O halde mahkemece, borçlu mirasçıların meskeniyet şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak kesin hüküm nedeniyle istemin reddedilmesi isabetsizdir....
Emlak Bankası A.Ş. açısından da uygulanacağını, takip dosyasındaki yenileme taleplerinin zamanaşımı süresini kestiğini, 10 yıllık zamanaşımı süresinin 10.05.2011 tarihinde dolacağını, ancak henüz 10 yıllık süre dolmadan 26.11.2003 tarihinde yürürlüğe giren 5020 sayılı Yasanın 27. maddesi ile eklenen Ek Madde 3 ile getirilen değişiklik sonucu zamanaşımının 20 yıla uzadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin zamanaşımı şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 33, 71; 818 sayılı Borçlar Kanununun 125; TBK'nın 146. maddesi. 3....