İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Alacaklının takipten feragat etmesi nedeniyle şikayetin konusuz kaldığı, takibin dayanağı ilamın tapu iptal ve tescil davası olduğu, ilamın 21.01.2022 tarihinde kesinleştiği ancak icra takibine konu ilam vekalet ücretine karar tarihinden itibaren faiz işletildiği, şikayetin başlangıçta haklı olduğu gerekçesiyle şikayetin konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 525TL vekalet ücretinin şikayet edilenden alınarak şikayet edene verilmesine karar verildiği görülmüştür....
Maddesine aykırılık teşkil ettiğinin, dosya kapsamından anlaşılan bu durumun mahkemece gerek istem üzerine, gerek resen dikkate alınması gerektiğinin kabul edildiğini, o halde takibin iptaline yönelik bir davanın varlığının satışa yönelik ihalenin yapılmasını engellemekte ise takibin iptali yönünde bir kararın varlığının da öncelikle tescile ilişkin işlemlerin yapılmasını engelleyeceğini, takibin iptali durumunda ihale bedelinin alıcıya ödenemeyeceğinin açık olduğunu, aynı sonucun ihale ile alınan taşınmazın borca mahsuben ihale alıcısı ve takip alacaklısının adına tescili açısından da geçerli olacağını beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve şikayetin reddini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca icra memur işlemini şikayete ilişkindir. İzmir 6....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin iptaline yönelik şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinde daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İİK.nun 4949 sayılı Kanunla değiştirilen 363/1. maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı kanunun ek 1. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.01.2012 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığından uyuşmazlık konusu değerin 4.870,00 TL'yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur. Temyiz dilekçesinin REDDİNE, 02.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
, vekillerine de bu yazışma örneklerinin verildiğini, buna rağmen kuruma karşı icra takibi yapılmasının iyi niyetli olmadığını, şikayet edilenin icra emrinde bildirdiği 43.807,50 TL'ye işletmiş olduğu 6.405,50 TL gecikmiş gün faizlerinin de neye göre hesaplandığının anlaşılamadığını belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, İlk derece mahkemesi dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucu verdiği kararında özetle;dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, takibe konulan belgede şikayetçi kurum vekilinin kimlik bilgilerine yer verilmediğinden vekil yerine asile tebliğ yapılmasında kanuna aykırı yön bulunmamakta ise de; takibe konulan belgenin ilam veya ilam niteliğini taşıyan belgelerden olmadığı, bu nedenle şikayetçi kurum aleyhine ilamlı takip yapılamayacağı kanaatine varılarak bu hususun kamu düzenine ilişkin olduğu da gözetilerek şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, İstinaf başvuru dilekçesinde özetle;18/01/2019 tarihinde davalı idareye bildirimde bulunulduğu...
Şikayet olunan, ...... vekili bazı icra takip dosyalarında takibin iptaline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, sıra cetvelinde takibi iptal olunan alacaklılara pay ayrıldığını savunarak, sıra cetvelinin düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Şikayet olunan ...... vekili ve..... vekili davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayetin bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, müvekkilinin alacağının tahsili için takip yapıldığını, takibin 24.05.2011 tarihinde kesinleştiğini, 15.07.2011 tarihinde borçlunun aracına haciz konulduğunu, 04.05.2012 tarihinde aracın satıldığını, elde edilen paranın şikayet olunan vergi dairesine ödenmesine karar verildiğini, şirket müdürü olan borçlunun şirketin vergi borcundan sorumlu olması için şartların oluşmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile davalıya ayrılan paranın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, borçlu...'...
Talep, kira alacağının tahsili için başlatılan takipte, İcra Müdürlüğünün takibin durdurulmasına dair kararının iptaline ilişkin şikayet başvurusuna yöneliktir. HMK'nun 26. maddesine göre, “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. " "Taleple bağlılık" olarak da ifade edilen bu ilke uyarınca, hâkimin tarafların talep sonucu ile bağlı olduğu açık olup, somut olay bakımından, alacaklı şikayet dilekçesinde, itirazın yetkisiz kişilerce yapıldığını ve yerinde olmadığını, borca itiraz süresinin de geçtiğini bildirmekle şikayetin sadece İcra Müdürlüğünün durdurma kararının iptaline yönelik olduğu anlaşıldığından, Mahkemece alacaklının talebi dışında borçlunun takibe itirazının yerinde olup olmadığı değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçi borçlunun, şikayet dilekçesinde takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece kamu düzeni nedeniyle resen dikkate alınması gereken sebeple takibin iptaline karar verildiği, bu nedenle mahkemece şikayet dilekçesinde takibin iptali sebebi olarak ileri sürülen nedenlerin gerekçelendirilmesine gerek olmadığı gibi, şikayetçinin bu taleple istinaf başvurusunda bulunmasında da hukuki yararının bulunmadığı, davalı alacaklı katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunmuş ise de, şikayetçinin istinaf istemi usulden reddedildiğinden HMK'nın 348/2. maddesi dikkate alınarak davalının katılma yoluyla yapılan istinaf başvurusunun da reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile şikayetçi borçlunun istinaf başvurusunun hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, davalı alacaklının katılma yolu ile istinaf başvurusunun HMK'nın 348/2. maddesi dikkate alınarak reddine karar verilmiştir. V....
Mahkemece takibe dayanak ilamda alacaklının Remzi Karakuş, takipteki alacaklının ise ... olması nedeniyle takibin ilama aykırı olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile ... 2.İcra Müdürlüğü'nün 2013/1177E.sayılı dosyasındaki takibin iptaline, takip iptal edildiğinden şikayetçinin brüt-net alacak ayrımı ve faize yönelik taleplerinin incelenmesine gerek olmadığına karar verilmiştir. Hüküm alacaklı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Alacağın temliki 6098 Borçlar Kanunu'nun 183-194. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Alacağın temliki ile alacak hakkı bunu devralan 3. kişiye geçer. Böylece devralan daha önce temlik edene ait olan alacak hakkını kesin olarak iktisap eder; bunun üzerinde “tasarruf etme” yetkisini kazanır. Temlik eden alacaklının da bu aşamadan sonra artık tasarruf hak ve yetkisi bulunmadığından (kalmadığından) bu alacağa dayalı olarak herhangi bir hukuki işlem yapması mümkün değildir....