Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; İİK’nun Onaltıncı Bab'ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; Ödeme emrinin borçlu şirkete 20.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği, Borçlu şirket yetkilisi tarafından 26.02.2014 tarihinde borca itiraz edildiği, takibin durduğu, alacaklı tarafından itirapzın iptali davası açıldığı, itirazın iptaline ilişkin kararın henuz kesinleşmediği dolayısı ile henüz takip kesinleşmeden 09/03/2016 tarihinde şikayette bulunulduğunun anlaşılması karşısında, şikayet tarihi itibariyle kesinleşmiş bir takip bulunmadığından, CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma...

    ŞİKAYET OLUNAN : ... Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, dava dışı borçluya ait menkullerinin satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde haczi düşmüş olan davalıya birinci sıranın verildiğini, davalının satış isteminde bulunarak 50,00 TL satış avansı yatırdığını, icra müdürlüğünce çıkarılan bakiye avansın 7 günlük süre içinde ödemesi aksi halde satış isteminden vazgeçmiş sayılacağına ilişkin muhtıranın tebliğine rağmen bakiye avans süresinde yatırılmadığından davalı haczinin düştüğünü ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      Yukarıda izah edildiği üzere, şikayet konu 17.07.2020 tarihinde davacıya yapılan ödeme emri tebliğine ilişkin şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karara verilmesi ( Yargıtay 34 XX 839/909 E 2016/13728 K) ve şikayetin konusu, takip dayanağı belgenin ödeme emrine eklenmemesine dair icra memur işlemi olup, alacaklı tarafça da dayanak belgenin tebliğ edilmediğine yönelik şikayete karşı çıkılmaması sebebi ile şikayetçi lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerekir iken, gerekçede ödeme emrinin iptaline karar verilmiş iken hükümde takibin iptaline karar verilerek, hüküm ve gerekçe arasında çelişki oluşturacak şekilde takibin iptaline karar verilmesi ve şikayetçi lehine vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 353/1- b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının...

      /01/2022 tarihli kararının iptaline yönelik şikayetlerinin icra müdürlüğünce B.çekmece 2 İHM nin 21/12/2021 tarih ve 2019/808 E ve 2020/2298 K sayılı kararının 1 nolu bendinde ödeme emrinin iptaline yönelik işlemine dayandığı için reddine" karar verildiği yazılmış olup, bu şekli ile hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratılmakla kararın bu nedenle usul ve yasaya uygun olmadığı belirlenmiştir....

      Şikayet yoluyla mükerrerlik nedeniyle takibin iptali istenemeyeceği gibi, bu husus re'sen de nazara alınamaz. O halde mahkemece, takibin şekli bakımından icra mahkemesine yapılan itirazın geçersiz olduğu göz önünde bulundurularak, borçlunun itiraza yönelik isteminin reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir. İcra hukukunda, kural olarak, şikayet hakkı takibin taraflarına aittir. Ancak, İİK'nın 142. maddesinin son fıkrası hükmüyle bu kurala bir istisna getirilmiştir. İİK'nın 142. maddesinin son fıkrasında "Ancak itiraz alacağın esas ve miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dairse şikayet yoluyla tetkik merciine arz olunur" hükmü yer almaktadır. Başka bir anlatımla, satış bedelinin borçları ödemeye yetmemesi üzerine sıra cetveli düzenlenirse, alacaklılar, diğer alacaklıların icra dosyalarındaki takip hukukuna aykırı işlemlerin kendi sırasına etkili olduğunu ileri sürerek, sıra cetveline itiraz edebilir. Ödeme emrinin tebliği; takibin kesinleşmesi, haciz hakkının doğup doğmadığı ve sonuç olarak satış bedelinin paylaştırılmasına dair sıra cetvelinin düzenlenmesiyle doğrudan ilgili olduğundan, şikayetçi alacaklının tebligatın yasaya uygun bulunmadığını, yani usulsüzlüğünü ileri sürerek, sıra cetveline itirazı mümkündür. Yargıtay 19....

          Bu haliyle davacı vekilinin dava dilekçesinde yer verdiği icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve fer'ilerine ilişkin itirazları fuzuli olup mahkemece bu husus ve takibin şekli gözetilmeksizin yetki itirazı uyarınca değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan davacı vekilinin takip talebine ve takibin şekline göre borçluya ödeme emri gönderilmesinin gerekli ve yeterli olduğu, buna rağmen ödeme emrinin yanı sıra borçluya takip talebine aykırı şekilde icra emri gönderildiğine ilişkin iddiaları ise şikayet mahiyetinde olup icra mahkemesi nezdinde değerlendirilmesi gereken hususlardandır. Zira takibin şekline göre borçluya icra emri gönderilmesine imkan bulunmayan durumlarda borçluya gönderilen icra emrinin süresiz şikayet yoluyla iptali istenebilir. Esasen davanın konusu da bu yöne ilişkin şikayet olup mahkemece davanın mahiyetinin kavranamadığı görülmektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda takibin dayanağı olan belgenin eda hükmü içermediğini, ilam niteliğinde olmadığını, borcun ödenmiş olmasının ya da dosyanın infazen işlemden kaldırılmasının şikayetin incelenmesine engel teşkil etmeyeceğini açıklayarak icra emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2022 NUMARASI : 2022/494 ESAS - 2022/677 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Şikayetçi vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; borçlu müvekkil hakkında Malatya İcra Müdürlüğünün 2022/36283 Esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, alacağa konu takibin dayanağı ilam Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin 2021/1139 Esas ve 2022/2314 Karar sayılı Kararı ile kamulaştırma bedelinin fazla yatırılan miktarının iadesine karar verilen kısma ilişkin olduğunu, takibe dayanak gösterilen ilama karşı temyiz kanuna yoluna başvurulmuş olup işbu karar henüz kesinleştiğini, başlatılan icra takibinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerden dolayı şikayetin kabulü ile takibin durdurulmasına, takibin ve icra emrinin iptaline ve yargılama giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin davalı kuruma yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            , takibin müvekkili idare yönünden iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu