Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, davacı borçlular tarafından açılan takibin iptali şikayetine ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; İlk derece mahkemesince de belirtildiği üzere, dava ilamsız icra takibinde borcun sebebinin takip talebinde ve ödeme emrinde yazılı olmadığı, borcun sebebinin gösterilmediği iddiasıyla takibin iptaline yönelik şikayet davası olup, bu sebebe dayalı olarak yapılan şikayetler süresiz şikayete tabi olmayıp ödeme emri tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerekmekteyken, davacılara ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra şikayet yoluna başvurulduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince şikayetin süreden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

İİK'nun 168. maddesinin 3. bendinde, ödeme emrinin "Takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfını haiz değilse, beş gün içinde icra mahkemesine şikayet etmesi lüzumu(nu)" içermesi gerektiği düzenlenmiştir. İİK'nun 170/a-1 maddesinde "Borçlu,alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir." hükmü yer almaktadır. Takip hakkına yönelik yönelik şikayet için ödeme emrinin tebliğ edilmiş olması şart değildir. Fakat, ödeme emri tebliğ edilmiş ise tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük sürede şikayetin yapılması gerekir. Somut olayda, takibin dayanağı olan 2006617 seri numaralı emre yazılı tacir çeki incelendiğinde, alacaklının çekin lehtarı olmadığı ve çekin ibrazından önceki ciro silsilesinde yer almadığı gibi ibrazdan sonra da alacaklıya (alacağın temliki hükmünde) ciro yapılmadığı anlaşıldığından mahkemece, İİK'nun 170/a maddesine göre takibin iptaline karar verilmesi isabetli olmuştur....

Hukuk Dairesi’nin 31.10.2019 tarih ve 2018/419 E. - 2019/1831 K. sayılı ve kesinleşmiş kararında, takibin asıl borçlularından biri olan ... ... Ltd. Şti. yönünden takibin iptali talebinin reddedildiği, dolayısıyla adı geçen şirketin borçları yönünden ipotek borçlusunun sorumluluğunun devam ettiği görüldüğünden, Bölge Adliye Mahkemesinin, ipotek borçlusu ... yönünden takibin tümden iptaline karar verildiğine dair gerekçesi yerinde bulunmamıştır. Öte yandan; Bölge Adliye Mahkemesinin, zorunlu takip arkadaşlığı nedeniyle ipotek borçlusu hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi nedeniyle asıl borçlu hakkında da takibe devam edilemeyeceği yönündeki değerlendirmesi de, aynı gerekçeyle isabetsizdir. Zira ipotek borçlusu yönünden takip, ... ... Ltd. Şti.’nin borçları ile sınırlı olarak devam etmektedir....

    Şti. aleyhine İstanbul 29.İcra Müdürlüğü (Şişli 4.İcra Müdürlüğü) 2006/23834 E. ( Yeni dosya İstanbul 29.İcra Müdürlüğü 2019/20858 ) sayılı icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, dosyada geçerli bir ödeme emri olmasına rağmen, icra müdürlüğünün hatalı işlemi ile dosyadan yenileme emri gönderileceği yerde ödeme emri gönderilmesi üzerine, karşı yan tarafından takibin zamanaşımına uğradığı ve ödeme emrinin usulüne uygun olmadığı iddiaları ile icranın geri bırakılmasına ve ödeme emri ile takibin iptaline karar verilmesi istemli işbu davanın açıldığını, borçlu şirkete 28.09.2006 tarihinde daimi çalışanına ödeme emri tebliğ edildiğini, kendilerinin bu yönde talepleri bulunmamasına karşın icra müdürlüğünce gönderilen ödeme emrinin borçluya itiraz hakkı vermediğini, bu nedenle ödeme emrine yönelik şikayetin reddinin gerektiğini, ayrıca İstanbul 1....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi K A R A R Asıl ve birleşen dosyada şikayetçi vekilleri, şikayet olunanın takibinin kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip olmasına karşın takibe dayanak tutulan senette tanzim yeri bulunmadığını ve bu itibarla senedin bono niteliğine haiz olmadığını ileri sürerek şikayet konusu sıra cetvelindeki şikayet olunanın 1. sıradaki yerinin iptali ile şikayet olunana ayrılan payın alacağı oranında müvekkillerine ödenmesini istemiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini savunmuştur....

      Ticaret Ltd.Şti. ve diğer borçlu aleyhine 12/01/2016 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, adı geçen borçlunun aynı tarihte icra mahkemesine başvurusunda; çekin iptali kararının kaldırılması için dava açılmadan takibe başlandığını ileri sürerek takibin iptali ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, takibe dayanak çekte ibraz tarihinin olmadığı ve keşide tarihinden sonra yasal on günlük süre içerisinde davacı borçlu aleyhine takibe de geçilmediği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile davacı-borçlu hakkındaki takibin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 E. - 2011/300 K. sayılı ve 11.05.2011 tarihli kararı). Takibin iptaline karar verilebilmesi için, şikayet tarihi itibariyle başlatılmış bir takibin mevcut olması gerektiği tereddüde yer vermeyecek kadar açıktır....

        Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunanın haczinin, ödeme emrinin usulüne tebliğ edilmemesi nedeniyle takibi kesinleşmediğinden usulsüz olduğunu, ayrıca müvekkilinin alacağının ilama dayalı olduğu ve dava tarihinin şikayet olunanın takibinden önce olduğunu, bu durumda İİK'nun 100. maddesine göre paylaştırma yapılması gerektiğini, fakat sıra cetvelinde şikayet olunanın .... sırada gösterilerek tüm paranın ona ayrıldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, kendi hacizlerinin önce olduğunu savunarak, şikayetin reddine karar verilmiştir....

          Şti. aleyhine icra takibi yapıldığını, söz konusu takibin kesinleşmesi üzerine borçlu şirketin taşınmazların kaydına haciz konulduğunu, dosyadan taşınmazların satışının istendiğini, bu yönde karar verildiğini, dosyaya satış avansının taraflarından yapıldığını, dolayısıyla satış istenmiş olması ve satış masrafı yatırılmış olması nedeniyle hacizlerin düşmediğini, sıra cetveli düzenlendiğini sıra cetvelinin hatalı olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekilleri davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece iddia savunma ve dosya kapsamında; şikayetçi vekilinin haczinin düşmediği gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararı şikayet olunan ... Bankası vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre şikayet olunan ... Bankası A.Ş. vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

            Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince takibin şikayetçi borçlu yönünden iptaline karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararın kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; ... 3....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin olarak Dairemizin 26.04.2012 gün ve 2012/688 Esas 2012/3152 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayet olunan tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Şikayetçi vekili, satılan taşınırlar için sıra cetveli düzenlenmiş ve şikayet olunana da pay ayrılmış ise de her iki alacaklının borçlularının farklı olduğunu, şikayet olunanın daha evvel ileri sürdüğü istihkak ve muvazaa iddialarının reddedildiğini, mahcuzların borçlusuna ait olduğunu ispatlayamayan şikayet olunanın sıra cetveline alınmasının hatalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu