"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında özetle;Şirket sorumlusuna çıkartılan 52 adet ödeme emrinin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması, kesinleşenler hakkında davanın esasına girilmesi, kesinleşmeyen takipler bakımından yükümlü tarafından ödeme emrinin iptali için dava açılıp açılmadığının sorulması, takip henüz kesinleşmemiş ise mahkemece takibin kesinleşmesi için davacı hazineye mehil verilmesi, açılan davalar varsa bu davaların sonucunun beklenip keza takibin kesinleşmesi durumunda işin esasına girilip davanın sonuçlandırılması gereğine değinilmiştir....
Dosyadaki belgelerden, takibin şirket aleyhine yapıldığı, davacı aleyhine yapılan takip veya çıkarılan ödeme emrinin bulunmadığı anlaşılmakta olup; ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak davacı ... tarafından açılan davanın, hukuki yararı bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 01.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
takibin iptaline, mahkeme aksi kanaatte ise ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı borçluya 9 örnek ödeme emri göndermeleri gerekirken sehven 6 örnek ödeme emri gönderdiklerini kabul ettiklerini, bu durumun ilamsız takip yapılmasına engel olmadığını, davacının takibin iptaline yönelik taleplerinin yerinde olmadığını, icra emrinin iptali ile 9 örnek ödeme emri gönderilmesi gerektiğini belirterek takibin iptaline ilişkin talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davalıların kabulü nedeni ile icra emrinin iptaline yönelik talebin kabulüne, İzmir 23. İcra Müd.'nün 2020/2207 Esas sayılı takip dosyasında davacı borçluya gönderilen icra emrinin iptaline karar verilmiştir....
Hal böyle olunca; her ne kadar İlk Derece Mahkemesinin ödeme emrinin iptaline yönelik kararı yerinde ise de, mükerrerlik şikayetinin esasının incelenmesi hatalı olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle, borçluların İİK’nın 58 ve 61. maddelerine dayalı şikayetlerinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline, ödeme emrinin iptali sebebiyle sair şikayet nedenlerinin incelenmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde öncelikle mükerrerlik iddiası incelenerek takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23....
yönelik talebin reddine ilişkin karara karşı temyiz kanun yolu başvuru isteminde bulunulduğu anlaşılmakla; Davacı tarafça dava konusu edilen------dosyasından gönderilen ve bu ödeme emrine itiraz üzerine mahkememizce itirazın iptali ve takibin devamı konusunda açılan dava ile ilgili ödeme emrinin iptaline karar verilmiş bulunması nedeniyle usulüne uygun bir takipten ve gönderilerek tebliğ edilip buna dayalı olarak açılan davada usulüne uygun bir ödeme emrinden, takipten söz edilemeyeceği, kaldıki takip dosyasından yeniden düzenlenerek gönderilen ödeme emrine karşı davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine bu yapılan itirazın iptali konusunda da--------------- dosyasında itirazın iptali konusunda dava açıldığı ve dava dosyasının da derdest bulunduğu belirlendiğinden; Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan iş bu davanın koşulları oluşmadığından usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....
Bu iddia, ancak alacaklı tarafından açılacak itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davasında tartışılacak bir husus olup, bu sebeple takibin ya da ödeme emrinin iptaline karar verilmesi mümkün olmadığından, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. Davacı takibe dayanak sözleşmeye ilişkin olarak damga vergisi ödenmediğini ileri sürerek ödeme emrinin iptalini talep etmiş ise de, söz konusu eksikliğin ödeme emrinin iptalini gerektirmediği, vergi alacağının her zaman ilgilisinden tahsil edilebileceği anlaşıldığından davacının bu konudaki istinaf sebebi de doğru görülmemiştir....
Davalı, davacı bankanın hakkında başlattığı takip dosyasında ödeme emrinde borcun kaynağı olarak gösterdiği kredi kartı üyelik sözleşmesinin takip dosyasına sunulmadığını ve ödeme emrinin ekinde kendisine tebliğ edilmediğini, bu nedenle takibin ve ödeme emrinin iptalinin gerektiğini, bu nedenle usulüne uygun yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından açılan itirazın iptali davasının reddi gerektiğini, davacı banka tarafından kendisine gönderilen bir ihtarname ve hesap özeti bulunmadığını, dolayısıyla alacak muaccel olmadan icra takibi yapılamayacağını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereği davalının kullandığı kredi kartı harcamalarına dair borcunu ödemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun Mersin 7. İcra Müdürlüğü’nün 2010/4147 E....
konusu olabilecek bu senetler ile ilgili ayrı takip yapması gerektiğini, müvekkile çıkarılan ödeme emrinin bulunduğu zarfta sadece “yenileme ve ödeme emri” şerhinin bulunduğunu, takip dayanağı belge suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin bir açıklama tebligat parçası üzerinde yer almadığını, takip dayanağı belgeler müvekkile tebliğ edilmediğini ve ödeme emrinin iptali gerektiğini, yerel mahkeme müvekkile yapılan tebliğin usulüne uygun olduğu haksız sonucuna vardığını, icra dosyasından müvekkil T1 09.01.2018 tarihinde tebligat yapıldığının gözüktüğünü, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkil T1 açısından usulsüz tebligatın iptali ve takip dayanağı belgelerin müvekkile tebliğ edilmemesi sebepleri ile ödeme emrinin iptali ile süresinde itiraz edildiğinden, çek ve senetler zamanaşımına uğradığını ve bu sebeple takibin iptal edilmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesini talep...
Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; takibin şekli farketmeksizin ödeme emrinin vekile tebliği gerektiğini, asile ödeme emri gönderilmesinin usulsüz olduğunu, lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Başvuru, ödeme emrinin vekil varken asile tebliğ edilmesi nedeniyle iptali talebi, bu talebin kabul edilmemesi/aksi kanaatte olunması halinde ise usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....