Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinde alacaklı unvanının sehven yanlış yazıldığını, bu hususun takibin iptalini gerektirmediğini, ödeme emrinin hazırlanmasında sehven gerçekleşen hata söz konusu olduğundan kötüniyet tazminatının da yersiz olduğunu, senedin kambiyo vasfına haiz olduğunu bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; şikayetin kısmen kabulü ile, Bursa 6. İcra Müdürlüğü 2020/977 takip sayılı dosyasında davacı adına çıkarılan ödeme emrinin iptaline, fazlaya ilişkin istem olan takibin iptali talebinin reddine, yasal şartlar oluşmadığından tazminat talebinin reddine, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bursa 6. İcra Müdürlüğü'nün 2020/977 Esas sayılı dosyasına konu edilen senet incelendiğinde ödeme emrinde alacaklı olarak görünen T3 A.Ş.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Dava, ödeme emrinin ve icra takibinin şikayet yoluyla iptali istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 03.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı banka vekilince, icra mahkemesi tarafından takibin değil icra emrinin iptaline karar verildiği, bu nedenle icra mahkemesi kararına uygun olarak ilamlı yerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip usulüne göre yeniden ödeme emri düzenlenmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı savunulmuşsa da; icra emrinin iptal edilmesi, ilamlı olarak başlatılan takibin ilamsıza dönüştürülerek ödeme emri düzenlenmesine cevaz vermemektedir. Nitekim, ............. Karar sayılı içtihadına konu somut uyuşmazlıkta da tıpkı somut olayımızda olduğu gibi icra mahkemesinin ilamlı icra emrinin iptali sonucunda aynı icra dosya numarası üzerinden ilamsız ödeme emrinin düzenlenerek takibe devam edilmesinin usulüne uygun olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle davacı banka vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiş olup, usul ve yasaya uygun yerel mahkeme kararına vaki istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmiştir....
Somut olayda; borçlunun, icra dosyasındaki taraf sıfatına, alacak ve tüm ferilerine süresinde icra dairesinde itiraz ettiği ve aynı zamanda borçlu sıfatı ile hatalı olarak tarafına gönderilen ödeme emrinin iptali ve ödeme emri tebliğ işleminin düzeltilmesi talebiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar, mahkemece, borçlunun başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilerek, ilamsız takipte tüm itirazların icra dairesine yapılması gerektiğine ve borçlunun icra müdürlüğüne itirazı sonucu takibin durduğundan bahisle icra mahkemesine başvurusunda hukuki yararı bulunmadığına hükmedilmiş ise de, borçlunun icra mahkemesine başvurusu ödeme emrinin iptali ile birlikte ödeme emri tebliğ işleminin düzeltilmesi talebine ilişkin olup İİK'nun 58/2. maddesi kapsamında şikayet niteliğindedir....
Somut olayda; borçlunun, icra dosyasındaki taraf sıfatına, alacak ve tüm ferilerine süresinde icra dairesinde itiraz ettiği ve aynı zamanda borçlu sıfatı ile hatalı olarak tarafına gönderilen ödeme emrinin iptali ve ödeme emri tebliğ işleminin düzeltilmesi talebiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar, mahkemece, borçlunun başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilerek, ilamsız takipte tüm itirazların icra dairesine yapılması gerektiğine ve borçlunun icra müdürlüğüne itirazı sonucu takibin durduğundan bahisle icra mahkemesine başvurusunda hukuki yararı bulunmadığına hükmedilmiş ise de, borçlunun icra mahkemesine başvurusu ödeme emrinin iptali ile birlikte ödeme emri tebliğ işleminin düzeltilmesi talebine ilişkin olup İİK'nun 58/2. maddesi kapsamında şikayet niteliğindedir....
Öğretide de ödeme emrinin iptali halinde, yeni ödeme emrinin gönderilmesinin alacaklının yapacağı bir işleme bağlı olduğu durumlarda, ödeme emrinin iptaline ilişkin kararın tefhimi veya tebliği tarihinden itibaren 7 gün içerisinde bu işlemin yapılmamasının ihtiyati haczi hükümsüz kılacağı belirtilmiştir. (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, İstanbul 2006, s.910,911) Somut olayda, çek aslı dosyaya ibraz edilmediği için ödeme emri iptal edilmiştir. Ödeme emrinin iptali takibin iptali sonucunu doğurmaz ise de alacaklının ödeme emrinin iptaline ilişkin kararının tefhim ve tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde çek aslını icra dairesine vererek yeni bir ödeme emri gönderilmesini sağlaması gerekir (İİK., m.264,II’ye kısasen). Aksi halde ihtiyati haciz hükümsüz kalır (İİK. m.264,IV)....
Maddesi gereğince icra emrinde gösterilmesi gereken ödeme süresinin 30 gün olduğu, şikayet edilen icra emrinde ise ödeme süresinin 7 gün olduğunun belirtildiği, bu nedenle icra emrinin iptalinin gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleşen dosya yönünden şikayetin kabulüne, şikayetçiler adına çıkartılan icra emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 İş. Mak. Tic. San. Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibin iptali talebine yönelik şikayet sebepleri incelenmeden icra emrinin iptaline karar verilmesinin doğru olmadığını belirtmiş ve ayrıca şikayet dilekçesi içeriğini tekrar ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, takibin ve icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı Beyka İnş. Hafriyat Nak. İş. Mak. San. Tic. Ltd....
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2. bendinin 2. cümlesindeki "ödeme emrinin iptaline" sözcüklerinin silinerek yerine "takibin durdurulmasına" sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 17/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2. bendinin 2. cümlesindeki "ödeme emrinin iptaline" sözcüklerinin silinerek yerine "takibin durdurulmasına" sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 17/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/6269 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı ve ödeme emrinin 26.12.2012 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalının ödeme emrinin tebliği tarihinde belirtilen aylardaki ortak gider borcunu öğrendiği anlaşıldığına göre bu aylar için 26.12.2012 tarihinden itibaren gecikme tazminatına hükmedilmesi gerekirken, ödeme emrinin tebliğinden önceki tarihten itibaren gecikme tazminatı hesaplayan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....