Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borculunun "borçlu değilim" ,"borcum yoktur", "alacaklının takibe yetkisi yoktur", "itiraz ediyorum", "borçtan sorumlu değilim" ve sair şekilde itiraz istemini dile getiren, itiraz iradesini ortaya koyan sözcüklerin kullanılması yeterlidir. Bu konuda, kullanılan sözcüklerin sözlük anlamına bakılmayıp, onu kullanan kişinin gerçek maksat ve isteği göz önünde tutulmalıdır. Borçlunun dilekçesinden genel olanak "itiraz iradesi" çıkarılabiliyorsa bu geçerli bir itiraz olarak kabul edilmelidir. Bu konuda, kuşkuya düşülmesi halinde, borçlu lehine hareket edilmelidir. Zira, itirazın geçerli sayılmaması durumunda, borçlu borcu kabul etmiş saylacağından, gerçek iradesine aykırı bir durumla karşı karşıya kalabilecektir....

Davacı yanın mahkememize ibraz ettiği ticari defter ve kayıtları ile davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği, davalının takibe yaptığı kısmi itiraza ilişkin herhangi bir ödeme belgesi ibraz etmediği, bu halde kısmi itirazında haklılığını ispatlayamadığı anlaşılmış takip talebinden sonra davalının davacıya ödemeler yapmaya devam ettiği, 8.250,00TL'lik ödeme gerçekleştirildiği anlaşılmış, bu meblağın itiraza konu 21.681,51TL'den mahsubu ile davacının takibe yapılan itiraz üzerine duran kısım yönünden 14.061,93TL alacaklı olduğu anlaşılmış, takibin itiraz üzerine duran kısmının bu tutar üzerinden devamına karar verilmiş; davacının takipten sonra yapılan ödemeleri mahsup etmeden itirazın tümünün iptali amacıyla işbu davayı açtığı anlaşıldığından icra inkar tazminatına hükmolunmamış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    İtirazın iptâli davasının konusu; davacı tarafından takibe konu edilip, davalı tarafından itiraz edilen alacak kaleminden ibarettir. Eldeki davada; davacı, 31.03.2009 tarih ve 610584 seri numaralı ve 71.020,23 TL bedelli faturada gösterilen işlerin taraflarınca yapılıp teslim edildiğini, söz konusu fatura bedelinden bakiye 65.000,00 TL'nin ödenmediğini ifade ederek, sadece bu faturaya dayanmak suretiyle icra takibine girişmiş; davalı ise, davacı tarafa borçlarının bulunmadığını savunarak takibe itiraz etmiştir. Buna göre, davanın konusunun davacı tarafından takibe dayanak yapılan 31.03.2009 tarih ve 610584 seri numaralı fatura ile sınırlı olduğu kabul edilmelidir. Bu yönüyle, mahkemece, tarafların ticari defterlerinde yer alan tüm ödemelerin bu fatura için yapıldığının kabulü gerekirken, takibe ve dolayısıyla davaya konu edilmeyen faturaların davacı alacağına ilave edilmesi suretiyle sonuca varılmış olması doğru değildir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının takibe süresi içerisinde itiraz ettiği, yetki itirazında bulunduğu, davacının adresinin Yatağan/Muğla olduğu, her ne kadar takibe konu senette İstanbul icra müdürlükleri yetkili kılınmış ise de davacı takip borçlusunun tacir olmadığı, bu nedenle yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu, davacı gerçek kişinin tacir olduğunu ileri süren davalının bu iddiasını ispatlaması gerektiği, ancak davacının gerçek kişi tacir olduğuna dair herhangi bir ticaret sicil kaydının dosyaya ibraz edilmediği, bu nedenle yetki sözleşmesi geçersiz olduğundan yetki itirazının kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararı yasaya uygun olmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) hükümlerine göre yapılmaktadır. İİK’nın 50. maddesi; “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin senet borçlusu Aydın Dağlı'dan almış olduğu senedi takibe koyduğunu, davacının borca ve takibe hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini söyleyerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Dosya incelendiğinde; davacı borçlu aleyhine alacaklı tarafından Gaziosmanpaşa 6. İcra Müdürlüğü’nün 2021/106667 E sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapıldığı, takibin dayanağını, 100.000,00 TL Miktarlı 26/06/2021 Tanzim Tarihli,26/07/2021 Vade Tarihli senedin oluşturduğu, ödeme emrinin borçluya 10.08.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun yasal süresi içinde mahkememize itiraz ettiği anlaşılmıştır....

        Davalı borçlu vekili 14.08.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, icra takibine konu borca itiraz ettiklerini, müvekkilinin böyle bir borcu olmadığını, takibe konu kira sözleşmesine de itiraz etliklerini bildirmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Davalı borçlu vekili, müvekkili ile davalı arasındaki 01.10.2006 tarihli kira akdinin 2013/Haziran ayı itibariyle sona erdiğini, müvekkilinin davacının kiracısı olmadığını, müvekkilinin kiracı olduğu döneme ilişkin kira borçlarının tamamını ödediğini, davacıya herhangi bir kira borcu olmadığını bildirerek davanın reddini talep etmiş ve dosyaya "protokol" başlıklı belgeyi sunmuştur....

          Alacaklının takibe devam edebilmesi için itirazın icra mahkemesinden kaldırılmasının istemesi gerekir. İcra mahkemesi, takibe dayanak belgenin İİK'nun 68/1. maddesi kapsamında bir belge olduğunu tespit eder ise itirazın kaldırılmasına karar verir. Somut olayda takip konusu belge borçlu ... ile alacaklı olan avukat ... arasında düzenlenen vekalet sözleşmesi olup, sözleşmede "1500 TL peşin, 2500 TL ilk duruşmada 5000 TL, ikinci duruşmada 5000 TL, üçüncü duruşmada ödenecektir. Avukat tarafından başkaca ücret talep edilmeyecektir " şeklinde yazı bulunduğu, vekalet sözleşmesi başlıklı adi belgenin altının taraflarca imzalandığı, alacaklının 15000 TL asıl alacak üzerinden takibe geçtiği borçlunun icraya itirazında alacaklıya 5000 TL ödediğini başka bir borcunun bulunmadığını beyanederek borca itiraz ettiği görülmektedir. Anılan belge İİK'nun 68/1 anlamında, kayıtsız şartsız borç ikrarı içermemektedir....

            Davalı borçlu 07.10.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, alacaklı şirketin müvekkili şirket ile imzalanan sözleşmenin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, dolayısıyla kira alacağının muaccel olmadığı ileri sürerek takibe, borca ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, takibe dayanak alınan kira sözleşmesinin 21.11.2014 imza tarihli kira sözleşmesi olduğu, aylık kira bedeli konusunda kira sözleşmesinin 9 ve 9/1. maddelerinde anlaşmaya varıldığı, aylık kira bedelinin sözleşmeden açıkça anlaşılamadığı, şartların ne şekilde gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir....

              Esas sayılı dosyasında takibe , davalı borçlu tarafından dosyaya sunulan itiraz dilekçesi (EK-1) ile asıl alacağa , asıl alacağın sebebine, takibe dayanak belgelere, işlemiş faize, işleyecek faize, faiz oranına, masraflara, yetkiye ve tüm feriler ile takibin tamamına itiraz edilmiş olup düzenlenen tensip tutanağı(EK-2) ile takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Ancak işbu haksız ve dayanaksız itirazın iptali ile takibin devamına, ilaveten alacağın likit olmasından mütevellit karşı taraf aleyhine alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. Müvekkil banka ile davalı borçlu arasında imzalanan sözleşme ile davalı borçlu adına ... no'lu kredi kartı hesabı açılmış ve kendisine kredi kartı ile hesaba bağlı ek kart gönderilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu