Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

itiraz edilmediğini, bu yönlerden takibin kesinleştiğini, takibe konu borcun ödenmediğini, mecurun tahliye edilmediğini, takibe yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu beyanla, davanın kabulü ile itirazın kaldırılmasına, alacağın %20' sinden az olmamak üzere tazminatın davalıdan tahsiline ve tahliyeye karar verilmesini istemiştir....

İcra Müdürlüğünün 2005/359 Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının borca ve imzaya itirazda bulunması üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, tarafların kardeş olduklarını, takibe konu belgenin de babalarından kalan miras ve annelerine ait malvarlığının paylaşım ve tasarrufuna ilişkin olarak davalı tarafından imzalanarak verildiğini, vade tarihinin babalarından kalan evdeki vekil edenine ait miras payının davalıya devir tarihinden itibaren 30 gün olarak belirlendiğini, davacının ev üzerindeki miras payının davalıya devredildiğini, davalının da vekil edeninin banka hesabına 24.131 TL gönderdiğini, bakiye alacağın tahsili için yapılan takibe de itiraz ettiğini açıklayarak davalı-borçlunun takibe itirazının iptali ile % 40 icra- inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

    Başka bir anlatımla daha önce aynı konuda derdest bir icra takibi bulunduğundan haklarında mükerrer olarak girişilen bu icra takibinin yerinde olmadığı gerekçesiyle takibe itiraz edilmiştir. Sadece mükerrerlik (derdestlik) sebebiyle takibe itiraz edilmesi halinde bu itirazın ortadan kaldırılması icra mahkemesinden istenebilir. Somut olay bakımından görevli mahkemenin icra mahkemesi olduğu gözden kaçırılarak mahkemece işin esasına girilip yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      KARAR Davacı, davalı aleyhine ... 8.İcra Müdürlüğünün 2010/17225 sayılı dosyasında yürüttüğü takibe davalı borçlunun haksız şekilde itiraz ettiğini, borcun takibe konu çeklerden kaynaklandığını, davalının bu çekler üzerindeki imzaları inkar etmediği gibi ödeme def’inde de bulunmadığını ileri sürerek, itirazın iptaline ve davalının %40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, süresinde devaya cevap vermemiş, yargılama içerisinde takibe konu çeklerin süresinde bankaya ibraz edilmemiş olmakla İ.İ.K.nın 68. maddesi anlamında belge olmadığını, çeklerin neye istinaden verildiğinin davacı tarafça ispatı gerektiği savunup, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalının takibe konu çeklerdeki imzayı ikrar ettiği göz önünde bulundurulduğunda, ödeme olgusunun ispatının da davalı tarafa ait olduğu, davalı tarafça bu hususun ispat edilemediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir....

        -KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin kambiyo senedine dayalı olarak davalı hakkında ilamsız takibe geçtiğini, ancak davalının yetki ve esasa ilişkin olarak takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu öne sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermeyip, yargılamaya da katılmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, takip dayanağı çekin keşide yeri, muhatap banka ve davalı şirketin ikametgah yerinin ... olduğu dolayısı ile davalı takip borçlusu yönünden yetkili icra dairesinin ... İcra Dairesi olduğu, diğer takip borçlusu dava dışı ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde takibe itirazın iptaliyle %40 tazminatın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava dilekçesinde, davalılar ile davacı arasında 18.11.2008 tarihinde gayrimenkul satım sözleşmesi yapılıp, davacı tarafından 5.000 TL kaparo ödendiği, ancak davalıların sözleşmeye uymayıp taşınmazı başkasına sattıkları, kaporanın tahsili için yapılan takibe de haksız olarak itiraz ettikleri ileri sürülerek, takibe itirazın iptaliyle %40 tazminatın tahsiline karar verilmesi istenilmiştir....

            Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacının davalı ile ticari alışverişte bulunduğu, senet bedeli ödenmediğinden davalı aleyhine başlatılan takibe, davalının, senet bedelinin bir kısmını davacıya elden ödediğini beyan ederek itiraz ettiği, takibe konu borcun miktar itibarıyla tanıkla ispat sınırının üzerinde bulunması nedeniyle davalının tanık dinletme talebinin reddine karar verildiği, davalının senet bedelinin ödendiğini ve takibe yapılan itirazın haklı olduğunu İ.İ.K.'nun 169/a maddesinde belirtilen belgelerle ispat edemediği, takibin haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının... İcra Müdürlüğü’nün 2015/11404 E. sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

              - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında akdolunan finansal kiralama sözleşmesi kapsamında davalı yanca kira bedellerinin ödenmemesi üzerine müvekkilince akdin feshedildiğini, ödenmeyen kira alacağının tahsili için davalı borçlu aleyhine girişilen takibe kısmi itiraz sonucu takibin kısmen durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle, takibin devamına ve %40 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı yanca düzenlenmiş toplam 11.998,00 TL.'lik iki adet temerrüt faturasına karşılık müvekkilince toplam 10.735,00 TL ödemede bulunulduğunu, bakiye 1.264,09 TL dışında bir borç kalmadığını, bu nedenle ödemeye konu tutar yönünden takibe kısmi itiraz edildiğini bildirerek, davanın reddini savunmuş ve %40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir....

                Karşı Oy Şikayetçi borçluya tahliye ihtarlı kira alacağına dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluya gönderilen örnek 13 ödeme emrine karşı borçlunun süresinde icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde takibe dayanak 01.05.2013 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile ilgili olarak, kira borcunun doğduğu mecurun borçlu ile eşi ... Şenyuva'nın aile konutu olduğunu, eşi ...'in iş yoğunluğu nedeniyle sözleşmeyi kendisinin imzalamak zorunda kaldığını, tüm kira bedellerinin sözleşmenin kurulduğu an itibariyle eşi ... ... tarafından ev sahibine ödendiğini, boşanma davasında mecurun 26.02.2015 tarihinde aile mahkemesince şikayetçi borçlu ve müşterek çocuğa tahsis edildiğini, takibe konu borcun eşi ...'den talep edilmesi gerektiğini, ödeme emrinin eşi ...'e gönderilmesi gerektiğini belirtmiş olup, itiraz dilekçesinin başında "Takibe konu kira borcuna ilişkin beyanlarının sunumudur" cümleciğinin bulunduğu görülmektedir....

                  İİK'nın 72/7. maddesine göre takibe itiraz etmemiş veya itirazın kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs ödediği tarihten itibaren bir sene içinde umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geri alınmasını isteyebilir. İstirdat davasının açılabilmesi için borçlunun borçlu olmadığı parayı cebri icra tehdidi altında ... olması gerekir. Borçlunun takibe itiraz etmemesi veya itirazının kaldırılmasından sonra cebri icra tehdidi ile karşı karşıya kalması durumunda yaptığı ödeme cebri icra tehdidi altında yapılmış bir ödeme olarak kabul edilir. İcra takibinden sonra ancak ödeme emrinin tebliğinden önce yapılan ödeme İİK'nın 72/7. maddesi kapsamında kabul edilen bir ödeme niteliğinde değildir. Bu durumda borçlu ödediği parayı İİK'nın 72/7. maddesine değil, BK'nın 62 (TBK m. 78) maddesine göre geri isteyebilir....

                    UYAP Entegrasyonu