itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe, takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz ettiği, takibin durdurulmasını talep ettiği, borçlu borca itiraz ederek takibi durdurduğu, itirazı haksız ve dayanaksız olduğu, davalılar her ne kadar borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz etmiş ise de icra takibine konu olan alacak, davalıların kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalılar bedelden sorumlu olduğu, izah edilen nedenlerle İstanbul 30....
itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe, takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz ettiği, takibin durdurulmasını talep ettiği, borçlu borca itiraz ederek takibi durdurduğu, itirazı haksız ve dayanaksız olduğu, davalılar her ne kadar borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz etmiş ise de icra takibine konu olan alacak, davalıların kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalılar bedelden sorumlu olduğu, izah edilen nedenlerle İstanbul 30....
ettiği, borçlu itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe, takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz ettiği, takibin durdurulmasını talep ettiği, borçlu borca itiraz ederek takibi durdurduğu, itirazı haksız ve dayanaksız olduğu, davalılar her ne kadar borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz etmiş ise de icra takibine konu olan alacak, davalıların kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalılar bedelden sorumlu olduğu, izah edilen nedenlerle İstanbul 23....
itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe, takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz ettiği, takibin durdurulmasını talep ettiği, borçlu borca itiraz ederek takibi durdurduğu, itirazı haksız ve dayanaksız olduğu, davalılar her ne kadar borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz etmiş ise de icra takibine konu olan alacak, davalıların kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalılar bedelden sorumlu olduğu, izah edilen nedenlerle İstanbul 13....
Davalı borçlu 30.05.2012 tarihli itiraz dilekçesinde; kendisinden alacaklı olduğunu iddia eden kişiyle bir sözleşme yapmadığını, bu kişiye borcu olmadığını bildirerek takibe itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesi'ne başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesi ile davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dosya içerisinde 2004 sy. İİK'nun 68-68/a maddelerinde belirtilen belgelerden herhangi birinin bulunmadığı, bu durumda davacı genel mahkemede itirazın iptali davası açabilir ise de İcra Mahkemesinde itirazın kaldırılmasını isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir....
Şirketi'nde işçi olarak çalıştıklarını, müvekkillerinin işçilik alacaklarını tahsil edemedikleri için davalı tarafa karşı iflas yolu ile adi takibe başladıklarını, ödeme emirleri davalı şirkete tebliğ edilmiş olup, iflas ödeme emrine karşı itiraz edilmediğini, iflas takiplerinin kesinleştiğini, İcra İflas Kanunun 156. maddesi gereği davalı tarafın ödeme emrindeki 7 günlük yasal süre içinde borçlu tarafından iflas ödeme emirlerine itiraz etmediğini, takibin kesinleştiğini, davacı ...'in işçilik alacakları toplamı 22.098,00 TL olduğunu, bu alacağın tahsili için ... 32. İcra Dairesinin... E. sayılı dosyasından 06.10.2021 tarihinde iflas yolu ile adi takibe başlandığını, 15.10.2021 tarihinde davalı şirkete tebliğ edilmiş edildiğini, iflas takibine davalı şirket tarafından itiraz edilmediğini, takibin 22.10.2021 tarihinde kesinleştiğini, İİK 156. maddesi kapsamında ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, ...'un işçilik alacaklarının 11.288,00 TL olduğunu, bu alacağın tahsili için ... 32....
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda, müvekkili banka ile davacı arasında alacak borç ilişkisi nedeniyle davacı tarafından tanzim edilen 500.000,00 TL bedelli bononun takibe konu edildiğini, müvekkili bankanın alacaklı olduğunu, Adım Okul Gereçleri Aş ve T1 borçlu olduğu takibe davacı borçlu T1 vekili tarafından imzaya ve borca itiraz edildiğini, mahkemece davacının haksız imzaya ve borca itiraz davasının reddine karar verildiğini, cevap dilekçelerinde davacının davanı haksız olarak ikame ettiğini, alacağın tahsilini sürüncemede bırakılma amacı olduğundan davacı hakkında %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, ancak mahkemece yasal şartlar oluşmadığından tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiğini, borçlu aleyhine İİK’nun 168 f/4 maddesi uyarınca takibe konu edilen senede dayanan alacağın %10’u oranında para cezasına hükmedilmesinin gerektiğini, bu nedenle ilk derece mahkemesinin 2 nolu hükmünün kaldırılmasına karar verilmesini...
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketçe davalı şirkete faturalar içeriğindeki mal ve hizmetlerin verildiğini alacağın tahsili için başlatılan icra takibinde ödeme emrinin tebliğinden sonra ana paranın ödendiğini ancak borcun bulunmadığı gerekçesiyle takibe itiraz edildiğini belirterek davalının icra masrafları vekalet ücreti ve faizi de kapsayan itirazının iptaliyle takibin devamına, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin takipten önceki ödemelerinin mahsubu ile bakiye 35.156.186.014.TL. lik borcunu 5.11.2003 tarihinde ödeyerek takibe itiraz ettiğini müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini ve takibe neden olmadığını, icra masrafları vekalet ücreti ve faizin talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir....
Davalı süresinde yaptığı 1.4.2011 tarihli itirazında ödeme emri ekindeki kira sözleşmesi altındaki imzaya itiraz etmediği gibi kiracılık ilişkisine de karşı çıkmamış,takibe dayanak yapılan kira sözleşmesinin kendisi veya kiralayanın el yazısıyla doldurulmadığına itiraz etmiştir.Yargılamada 21.9.2011 tarihli oturumdaki savunmasında ise kira sözleşmesini kabul etmediğini ancak davacının evinde oturduğunu kabul etmiş, davacının despotça hareketi nedeniyle kiralananı tahliye etmediğini ve bu nedenle takibe itiraz ettiğini beyan etmiştir.Bu durum karşısında davacı kira sözleşmesi altındaki imzaya karşı çıkmadığı ve kiracılığı kabul ettiğine göre takibe dayanak yapılan 5.9.2010 başlangıç tarihli sözleşme hükümlerine göre uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın red edilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....
İlamsız takiplere ilişkin, İİK'nun 62. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Aynı kanunun 66. maddesine göre de, müddetinde yapılan itiraz, takibi durdurur. Ödeme emrine itiraz edilmesi halinde, duran takibin devamını sağlayabilmek için alacaklı, İİK'nun 68. maddesine göre itirazın kaldırılmasını isteyebileceği gibi, İİK'nun 67. maddesi uyarınca genel mahkemede itirazın iptali davası da açabilir. Ödeme emrinin borçluya 12.03.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun 16.03.2012 tarihinde yasal yedi günlük süresi içerisinde takibe itiraz ettiği görülmektedir. Bu durumda, süresinde yapılan itiraz üzerine takip durduğuna göre, takibin devamı ve haciz işlemlerine başlanabilmesi alacaklının itirazın iptali veya itirazın kaldırılması hakkında sunacağı mahkeme kararına bağlıdır....