WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayalı rücuan tazminat talebi ile başlatılan takibe itiraz sebebi ile itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalının murisinin sebep olduğu kazada davacıya kasko sigortalı araç hasarlanmış, ödenenin rücuan tahsili amacı ile başaltılan takibe davalının itiraz etmesi üzerine itirazın iptali ile takibin devamı talep edilmiştir. Davalı, kazaya sebep olan murisin mirasçılarından sadece biri olup diğer mirasçılar aleyhine başlatılmış takip ve dava bulunmamaktadır. Mahkemece, iştirak halinde mülkiyette tüm mirasçılar aleyhine takip yapılması gerektiği, tek bir mirasçı aleyhine yapılan takip ve açılan davada dava şartı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Davalının murisin takip tarihinden önce öldüğü anlaşılmaktadır. Borçlunun ölümünden sonra tereke alacaklıları mirası kabul etmiş mirasçılara karşı takip yapabilir....

    Tüm bunlardan öte, davalıya idari yaptırım kararı tebliğ edilmemiş ve davalının itiraz hakkı tanınmamış böylece kesinleşmeyen idari yaptırım/ceza kararı, genel haciz yolu ile takibe konu edilmiştir. Bir an için kararın takibe konulmasında yasal engel bulunmadığı iddia edilse bile açılan itirazın iptali davasında icra inkar tazminatına hükmedilmesi de hatalıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği kanaatinde olduğumdan, sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum....

      Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı aleyhine ilamsız takibe geçtiği, davalı kooperatif adına başkan Adnan Diricanlı'nın 01.07.2011 tarihli itiraz dilekçesi ile takibe itiraz ettiği, kooperatifin, başkan, başkan yardımcısı ve muhasip üyeden ikisinin attığı çift imza ile temsil edildiği, bu durumda tek imza ile yapılan itirazın davalı kooperatifi bağlayamayacağı ve geçersiz olduğu gerekçesiyle, davalının Kayseri 7. İcra Müdürlüğü'nün 2010/15550 sayılı takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı temyiz etmiştir. Dava, fazla ödeme iddiasına dayalı olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Ödeme emrine itiraz eden kooperatif başkanı A. D. tek başına kooperatifi temsile yetkili olmadığı, kooperatif başkanı A. D. başkan yardımcısı S. G. ve muhasip üye B....

        İİK'nun 170/4. maddesinde; icra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceği düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, alacaklının, takip dayanağı beş adet çekten 01.12.2015 keşide tarihli 60.000,00 TL miktarlı çek haricinde takibe konu diğer dört adet çekte, lehtarın cirosu ile yetkili hamil sıfatını kazandığı görülmektedir. Bu durumda, dört adet çek yönünden alacaklı hamil, imzaya itiraz eden keşidecinin imzasının sıhhatini bilemeyeceğinden, kötü niyetli veya ağır kusurlu kabul edilemez....

          Davalı borçlu haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli olarak işbu takibe itiraz etmiş ve icra takibini durdurmuştur. Alacağına kavuşamayan müvekkil adına huzurdaki davayı ikame etmeden evvel tarafımızca zorunlu arabuluculuğa başvurularak dava şartı yerine getirilmiştir. Ne var ki, ekte sunmuş olduğumuz Arabuluculuk Son Tutanağından da anlaşılacağı üzere taraflarca uzlaşma sağlanamamıştır. Davalının itirazlarının hiçbir hukuki mesnedi bulunmamakla işbu itirazlar kötü niyetli olduğundan ve arabuluculuk görüşmesinde de anlaşma sağlanmamış olduğundan huzurdaki davayı açma gereği hâsıl olmuştur. Davalı taraf itiraz dilekçesinde hiçbir somut itiraz sebebi ileri sürmemiş, yalnızca böyle bir borcunun olmadığını belirterek takibe, tüm faiz ve ferilerine itiraz etmiştir. Takibe dayanak fatura ve cari hesap alacağı bulunmakta olup, işbu hususlar her iki tarafın da ticari defterlerinde ve cari hesap kayıtlarında da yer almaktadır....

            İcra Müdürlüğünde takibe konu edildiği, incelenen mahkeme kararının aynı taşınmaza yönelik bulunduğu ve karar gereği taşınmazdan tahliye isteminin men-i müdahale kararı uyarınca gerçekleştirilmesi gerektiği, kaldı ki borçlu davalı tarafça tahliye taahhütnamesine ayrıca ve açıkça itiraz edildiği bu aşamada alacaklı yanın ayrıca tahliye talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, tahliye taahhüdü nedeni ile yapılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı vekili tarafından süresi içerisinde takip yapılarak davalıya örnek 14 ödeme emri tebliğ edilmiştir. Borçlu süresi içerisinde takibe, taraflar arasında aynı taşınmaza yönelik meni müdahale davasının olduğu ayrıca alacaklı ile aralarında kira sözleşmesi bulunmadığı sebepleri ile itiraz edilmiştir....

              MTS sayılı dosyası ile yasal takibe başlandığını, davalının süresi içerisinde takibe itiraz etmesi sebebiyle takibin durduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını beyanla davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. KANITLAR VE GEREKÇE : Mahkememizce Antalya MTS Takip Sistemi ... esas sayılı takip dosyasının yapılan incelenmesinde özetle; alacaklının ... A.Ş., borçlunun ... olduğu, 16.615,59 TL üzerinden takibe geçildiği, davalının yapılan takibe itiraz etmesi üzerine takibin geçici olarak durduğu görülmüştür Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava abonelik fatura alacağından kaynaklı alacak iddiası ile yapılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır....

                İcra Müdürlüğünün 2013/2057 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptaline, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, nafaka alacağına yönelik takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. 2004 Sayılı İcra İflas Kanununun 62/1 maddesi; “İtiraz etmek isteyen borçlu itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine bir dilekçe ile, veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur.” hükmünü düzenlemiştir. Borçlu tarafından, takibe itiraz edilmez ya da süresi içinde itirazda bulunulmaz ise, takip kesinleşir ve alacaklı aynı kanunun 78. maddesi gereğince haciz konulmasını isteyebilir....

                  - K A R A R - Davacı vekili, davalı aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla takibin iflas yoluna çevrildiğini, davalının takip konusu borcu ödemediğini, takibe itiraz etmediğini ileri sürerek davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap vermemiş ve duruşmalara gelmemiştir. Mahkemece davalının iflas yoluyla takibe itirazda bulunmadığı, iflas avansının ödendiği, depo emri tebliğine rağmen ödeme yapılmadığı gerekçesiyle davalı şirketin iflasına karar verilmiş, hüküm ... Factoring AŞ. tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan haciz yoluyla takip İİK’nun 43.maddesi uyarınca iflas yoluna çevrilmiş, iflas ödeme emrine davalı itiraz etmemiştir. Bu durumda iflas talebi İİK’nun 166.maddesinde öngörülen usulle ilan edilmeli, diğer alacaklıların davaya müdahale veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürme imkanı tanınmalıdır....

                    -TL ödenmeyen Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık 2008 kiraları toplamı 4.600 TL kira alacağının tahsili istenmiş davalı, 25.12.2008 tarihli itiraz dilekçesinde Ağustos 2008 kirasından 100.-TL borcunun bulunduğunu bunun dışında borcunun bulunmadığını ileri sürerek itiraz etmiştir. Davacı ise 12.01.2009 tarihli dava dilekçesi ile itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur. Mahkemece konunun yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Takibe dayanak yapılan 20.07.2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayıp bu sözleşme hükümleri tarafları bağlar. Davalı şirket yapılan takibe karşı 100.-TL dışında borcu olmadığına itiraz etmiş sözleşmeye ve aylık kiraya açıkça itiraz etmemiştir. Bu durumda kira ilişkisi ve takip konusu miktar kesinleşmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu