Takibe yasal süresi içinde itiraz eden borçlu davalılar, davacı alacaklıya kira veya herhangi bir borçları bulunmadığını belirterek borca ve ferilerine itiraz etmişlerdir. İİK.nun 269/2 maddesinde '' borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi kabul etmiş sayılır '' düzenlemesi bulunmaktadır. Davalı borçlular takibe itirazlarında açıkça ve ayrıca sözlü kira sözleşmesine ve alacağın miktarına karşı çıkmadığına göre kira ilişkisi ve takip konusu miktar kesinleşmiştir. Artık davalıların borcu ödediklerini İİK 269/c maddesinde nitelikleri belirtilen belgelerle ispat etmeleri gerekmektedir. Davalı borçlular yargılama sırasında taraflar arasında kira ilişkisi bulunmadığını bildirmişler ise de İİK'nun 63. maddesine göre itiraz eden borçlu itirazın kaldırılması duruşmasında alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez....
Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara ----------- kararında da değinilmiştir. Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; davacı şirketin------- dosyasında takibe konu ettiği faturadan kaynaklı davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Celp edilen---------sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine ---- tarihinde -------- fatura nolu faturadan kaynaklı ------ asıl alacak için takip başlattığı, davalı borçlunun davacı tarafa herhangi bir borcunun olmadığını belirterek takibe itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Mahkememizin ----- tarihli duruşmasının ---- nolu ara kararınca; TTK 83....
İcra Müdürlüğünün 2020/934 esas, 2020/930 esas, Kütahya 1.icra müdürlüğünün 2020/951 esas sayılı takip dosyalarından takip açıldığını, bu takiplere karşı müvekkili tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, bu takiplerle alakalı olarak itiraz iptal edilmeden iş bu senedin takibe konulmuş olup takibin mükerrer olduğunu, takibe konu senedin konusuz olduğunu, müvekkili hakkında daha önce üç adet ilamsız takip açılmış olup bu defada örnek 10 şekline dayalı takip açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili hakkında açılan takibe dayanak senedin teminat senedi olduğunu, takibe dayanak senedin kayıtsız ve şartsız borç ikrarı içermediğinden İİK'nın 170/a maddesi gereğince takibin ve ödeme emrinin iptali gerektiğini, takibin kesinleşmesi ve durdurulmaması halinde işlemlerin devam edeceğinden telafisi mümkün olmayan zararların oluşacağını belirterek ödeme emri usulsüz olduğundan şikayetlerinin kabulüne, müvekkilinin borçlu olamamasından dolayı borca ve takibe itirazlarının kabulüne...
Davanın dayanağını oluşturan icra takip dosyası incelendiğinde, davacı vekilinin kısmi davada belirlenen bakiye alacağının tahsili amacı ile 16.04.2007 tarihinde takibe geçtiği, ödeme emrinin davalıya 17.04.2007 tarihinde tebliğ edildiği ve davalının aynı gün vekili aracılığı ile itirazda bulunduğu, takibe itiraz dilekçesinin davacıya tebliğine dair bir delile rastlanmadığı, icra müdürlüğünce 25.04.2007 tarihinde itiraz nedeni ile takibin durdurulmasına karar verildiği, icra dosyasının takip edilmemesi nedeni ile 30.11.2008 tarihinde işlemden kaldırıldığı, bu davanın ise 14.08.2009 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Dava açmak için aranılan bir yıllık hak düşürücü sürenin davacı alacaklının itirazı öğrendiği tarih esas alınarak belirlenmesi gerekir. Kısaca itiraz dilekçesi tebliğ olunmadıkça hak düşürücü süre başlamayacağı gibi dosyanın icra müdürlüğünce işlemden kaldırılması da bu süreyi etkilemeyecektir....
Davalı borçlu 08.06.2015 tarihinde takibe itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklılar vekili icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2019/5634 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde takip alacaklısı davacı vekilince davalı borçlu şirket aleyhine aylık 45.000,00 TL den 2019 yılı temmuz, ağustos, eylül,ekim ve kasım ayı kira alacaklarının faizi ile birlikte tahsili talebi ile takip yapıldığı, örnek 13 ödeme emrinin davalı şirkete 04/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 06/12/2019 tarihinde uyaptan gönderilen dilekçe ile borçlu vekili tarafından takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır. Somut durumda davalı borçlu şirkete ödeme emrinin 04/12/2019 tarihinde tebliği karşısında 06/12/2019 tarihinde yapılan itirazın yasal 7 günlük sürede olduğu açıktır. Bu durumda mahkemesince itirazın süresinde olmadığı gerekçesi ile davanın kabulü kararında isabet olmayıp davalının takibe itiraz sebepleri dikkate alınarak davacı yanın itirazın kaldırılması istemi yönünden esastan inceleme yapılması gerekir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkil tarafından davacılar T1 T2 Ve Ticaret Limited Şirketi haklarında Alaşehir İcra Müdürlüğü'nün 2019/2575 E. nolu dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile ödeme emri gönderilerek icra takibi yapıldığını, Alaşehir İcra Müdürlüğü'nün 2019/2575 Esas nolu dosyası ile yapılan kambiyo senedine mahsus icra takibine ilişkin olarak gönderilen ödeme emrine istinaden T1 takibe konu bonolarda borçlu şirket yetkilisi olarak imza attığını, bonolarda adının yer almadığını, şahsı adına atılmış imza bulunmadığını, borçla şahsi ilgisinin bulunmadığını iddia ederek haksız ve kötü niyetli olarak huzurdaki takibe, borca ve imzaya itiraz davasını açtığını, bu davanın taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, davacı borçlunun kötü niyetli olarak borca ve imzaya itiraz ettiğini, müvekkilinin takibe konu bonolara istinaden takip talebinde belirtilen miktarda davacı borçludan ve diğer borçlu şirketten alacaklı olduğunu, davacı T1 takibe konu...
Somut olayda, takibe dayanak kira sözleşmesinin kiraya veren davacı ile kiracı davalı arasında imzalandığı, davalının takibe dayanak kira sözleşmesindeki imzasına ve kira bedeline itiraz etmediği tartışmasızdır. Yasal süresi içinde takibe itiraz etmeyen davalının, ödeme iddiası dışında başka bir neden ileri sürmesi de mümkün değildir. Davalının istinaf başvuru dilekçesinde ödeme iddiasında bulunmadığı ve takibe konu kira bedeli yasal süresi içinde ödenmediğinden, İİK'nın 269/a maddesi uyarınca tahliye koşullarının oluştuğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır....
İcra Müdürlüğü 2020/427526 MTS sayılı dosyasına istinaden takibe konu ettiğini, taraflarınca 20.07.2020 tarihinde ilgili takibe yetki ve davacı alacaklıya karşı bir borçlarının olmaması nedeniyle itiraz ettiklerini, takibin bu nedenle ilgili icra müdürlüğü tarafından durdurulduğunu, davacı alacaklı tarafından yapılan takibe itirazın içeriğinde icra dosyasının açıldığı yer olan "Ankara İcra Dairelerinin" yetkisine de itiraz edildiğini, ilgili icra dosyası yetkili olan "İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerine" gönderilmediğini, Ankara 33....
MTS sayılı dosyasına istinaden takibe konu ettiğini, taraflarınca 20.07.2020 tarihinde ilgili takibe yetki ve davacı alacaklıya karşı bir borçlarının olmaması nedeniyle itiraz ettiklerini, takibin bu nedenle ilgili icra müdürlüğü tarafından durdurulduğunu, davacı alacaklı tarafından yapılan takibe itirazın içeriğinde icra dosyasının açıldığı yer olan "Ankara İcra Dairelerinin" yetkisine de itiraz edildiğini, ilgili icra dosyası yetkili olan "İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerine" gönderilmediğini, Ankara ......