Yerel mahkemece ilk olarak 20.06.2013 tarihinde davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyiz talebi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 24.06.2014 tarih, 2014/3884-10257 E. K. sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Davalı vekilinin karar düzeltme talebi, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 25.02.2015 tarih, 2014/22009 Esas, 2015/2995 Karar sayılı ilamıyla reddedilmiştir. Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamanın sonunda, 10.12.2015 tarihinde davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyiz talebi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 29.09.2016 tarih, 2016/2660-11377 E. K. sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
(Yargıtay Kanunu md.39.III.c.3) Bu nedenle red talebi caiz olmadığı ve ortada bir reddi hakim talebi bulunmadığı için toplu red talebi nazara alınamayacağından bu konudaki istemin oybirliğiyle reddine, 2-Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere ve özellikle davalı vekilinin tarihsiz dilekçesinde İçtihadı Birleştirme talebi hakkında Yargıtay 1.Başkanlık Kurulunun 6.3.2006 tarih ve 28 sayılı kararı ile İçtihadı Birleştirme yoluna gidilmesine yer olmadığına karar verilmiş bulunmasına göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE, 2.20 YTL harç ve takdiren 137.00.-YTL. para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 11.7.2006 gününde oyçokluğuyla karar verildi....
Asliye Ceza Mahkemesinin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının sanıklar tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde; Sanık ... hakkında hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından verilen hükümler yönünden sanığın eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz talebinde bulunmuş olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan Tebliğnamede, sanık ... hakkında kurulan hükümler yönünden, sanığın eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz talebi hakkında her hangi bir görüş bildirilmediği anlaşılmakla, bu hususta ek Tebliğname düzenlenmesi için dava dosyasının, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, Oy birliğiyle, 05.06.2023 tarihinde karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinin, sanıklar ..., ... ile sanık ... müdafii tarafından temyiz edildiğinden bahisle tebliğname düzenlenerek gönderilmesi üzerine yapılan incelemede, sanık ... tarafından da 30/04/2021 tarihinde temyiz talebinde bulunulduğu, ayrıca tebliğnamede sanık ... müdafiinin sanık hakkındaki hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebi ile ilgili görüş bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanık ...’nun temyiz talebi ile ilgili olarak ve ayrıca sanık ... müdafiinin sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebi hakkında ek tebliğname düzenlenerek dairemize gönderilmesi için dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 07/12/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01.08.2013 gün ve 2013/404 Esas sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi ihtiyati tedbir talebi reddedilen davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: İhtiyati tedbir isteminin reddine dair mahkeme kararı ihtiyati tedbir talebi reddedilen davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 21.02.2014 gün ve 2013/1 E.-2014/1 K. sayılı içtihadı birleştirme kararına göre bu tür kararların temyizi mümkün olmadığından ihtiyati tedbir talebi reddedilen davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle ihtiyati tedbir talep edenin vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs Hüküm : TCK'nın 277/1, 62/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılma talebi reddedilen ... ve vekilinin yokluğunda verilen 17.06.2014 tarihli kararın katılma talebi reddedilen ... vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye dosyada rastlanılmaması karşısında, gerekçeli karar katılma talebi reddedilen ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜMLER : Mahkumiyet Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz dışı sanık ...’ün yasal süresinden sonra 15.04.2016 tarihinde hakkında verilen hükmü temyiz ettiği, temyiz talebi üzerine mahkeme tarafından 18.04.2016 tarihli ek karar ile “hükümlünün talebinin reddi ile, dosyanın eski hale getirme ve temyiz talebi yönünden değerlendirilmesi bakımından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine” karar verildiğinin anlaşılması karşısında; talebin tebliğname düzenlenmeden Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, sanık ...’ün temyiz ve eski hale getirme talebi hakkında görüş bildiren ek tebliğname düzenlendikten sonra incelenmek üzere Dairemize gönderilmesinin sağlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 10/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/02/2014 gün ve 2013/584 Esas sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi ihtiyati tedbir talebi reddedilen davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü: İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin verilen karar, ihtiyati tedbir talebi reddedilen davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 21.02.2014 gün ve 2013/1 E- 2014/1 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'na göre bu tür kararların temyizi mümkün olmadığından temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle ihtiyati tedbir talebi reddedilen davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 08/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda, alacaklı vekili tarafından, ek takip talebi düzenlenerek, takibin usulünce mirasçılara yöneltilmesinin istenmesi gerekmektedir. Aksi halde mirasçıların usule uygun olarak takibe dahil edilmeleri söz konusu olmayacak ve mirasçılar takipte borçlu sıfatına haiz olamayacaktır. (Benzer karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 08/10/2018 tarih 2018/4159 esas 2018/9337 kararı) Somut olayda; alacaklının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124. maddesine uygun olarak mirasçıları ek takip talebi ile takibe dahil etme talebi olmaksızın, mirasçılara ödeme emrinin tebliğe çıkartılması talebi üzerine mirasçılara ödeme emri çıkarıldığı ve bu ödeme emrinin mirasçılara tebliği üzerine mirasçıların tamamının borca itiraz ettiği anlaşılmaktadır....
Islaha konu usul işlemi dava dilekçesi olup, ıslah dilekçesi ile faiz yönünden bir talebi olmasa da dava dilekçesinde talebi olduğundan ıslah ile artırılan miktarlar için de faiz talebi var kabul edilmelidir. Buna göre, davacının kıdem tazminatı dışında kalan diğer alacakları yönünden; dava ile talep edilen kısımlar için dava tarihinden itibaren, ıslah dilekçesinde talep edilen ve dava dilekçesindeki tutarın dışında kalan kısımlar için ise; ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekir. Mahkemece faiz talebi olmadığından bahisle ıslah dilekçesi ile talep edilen alacaklara faiz uygulanmaması hatalı olmuştur. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....