"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın 12.03.2014 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunmuş, mahkemece temyiz ve eski hale getirme talebinin reddine dair 20.03.2014 tarihli ek karar verilmiş ise de, 5271 sayılı CMK'nın 42. maddesine göre eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunulması halinde, inceleme yetkisinin Yargıtay Özel Dairesine ait bulunduğundan, ek karar kaldırılarak yapılan incelemede, Sanığın yüzüne karşı tefhim olunan 08.01.2014 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik, sanığın yasal süresi geçtikten sonra yaptığı, 12.03.2014 havale tarihli dilekçesindeki eski hale getirme talebi yerinde olmadığından, temyiz talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 09.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...
"İçtihat Metni"Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Muhalefet HÜKÜM : Temyiz isteminin reddine Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Sanığın 25.02.2015 havale tarihli dilekçeleri ile eski hale getirme ve temyiz inceleme talebinde bulunduğu, mahkeme tarafından eski hale getirme talebine ilişkin karar verilmiş ise de, temyiz talebi ile birlikte yapılan eski hale getirme talebi 5271 sayılı CMK.nun 42/1.maddesi gereğince Yargıtay'ca karara bağlanacağından bu konuda verilen mahkemenin 25.02.2015 tarihli ek kararı ve Ağır Ceza Mahkemesinin 12.03.2015 tarihli D. iş kararı kaldırılarak yapılan incelemede; Sanık vekilinin eski hale getirme talebi yerinde görülmediğinden yasal süresinden sonra yapılan vaki temyiz inceleme isteğinin CMUK.nun 317.maddesi gereğince REDDİNE, 25.06.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 sayılı Yasa'ya Muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Sanık vekilinin 21.12.2012 havale tarihli dilekçesi ile eski hale getirme ve temyiz inceleme talebinde bulunduğu, mahkeme tarafından eski hale getirme talebine ilişkin karar verilmiş ise de, temyiz talebi ile birlikte yapılan eski hale getirme talebi 5271 sayılı CMK.'nun 42/1. maddesi gereğince Yargıtay'ca karara bağlanacağından bu konuda verilen mahkemenin 24.12.2012 tarihli ek kararı kaldırılarak yapılan incelemede; Sanık vekilinin eski hale getirme talebi yerinde görülmediğinden yasal süresinden sonra yapılan vaki temyiz inceleme isteğinin CMUK.'nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, 28/05/2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili aynı gün içerisinde takip talebini hatalı düzenleme sebebiyle yeni takip talebi hazırlayarak icra müdürlüğüne sunmuş, icra müdürlüğü tarafından takip talebi kabul edilmiştir. Davalı tarafından da yasal süresi içerisinde hatalı takip talebi ve ödeme emrine ilişkin İcra Tetkik Merci nezdinde takip talebi ve ödeme emri iptaline yönelik bir başvuruda bulunulmamıştır. Takip borçlusuna, ikinci olarak sunulan takip talebi istinaden hazırlanan ödeme emri tebliğ edilmiş, bu ödeme emri üzerine takip borçlusu tarafından icra dosyasına alacağın varlığına yönelik itiraz edilmiştir....
İlk derece mahkemesince tazminat talebi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden ise davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı,davalı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince ecrimisile yönelik olarak kararın kesin olması nedeniyle HMK’nun 341/2. maddesi gereğince istinaf başvurularının ecrimisil yönünden reddine, diğer yönlerden istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....
Bu nedenle asıl temyiz talebi esasa girilmeden reddedilirse, katılma yolu ile temyiz talebi de reddedilir. Bu durumda, davalı 3.kişinin temyiz talebi esasa girilmeden reddedildiğinden, katılma yoluyla temyiz talebinde bulunan şikayetçi alacaklı vekilinin temyiz talebinin de 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK.’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nin 366. ve 348/2. maddeleri uyarınca REDDİNE, 23/01/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Reddedilen Hâkim...n, talebin reddinin gerektiği yönündeki görüşü üzerine talebi inceleyen merci tarafından "...reddi hâkim dilekçesinde HMK.'nun 41/1-b maddesi gereğince inandırıcı delil gösterilmediği, aynı Kanunun 36. maddesindeki sebeplerin bulunmadığı..." gerekçesiyle H.M.K.'nun 41/f.1-b maddesi uyarınca talebin REDDİNE ilişkin verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. H.M.K.'nun 41. maddesi gereğince hâkimin reddi talebi, süresinde yapılmamışsa, inandırıcı delil veya emare gösterilmemişse ve davayı uzatmak amacıyla yapıldığı açıkça anlaşılıyor ise, toplu mahkemelerde ret edilen hâkimin müzakereye katılmasıyla; tek hakimli mahkemelerde ise reddedilen hâkimin kendisi tarafından geri çevrilir. H.M.K.'nun 42/2. maddesi uyarınca ret talebinin merci tarafından kabul edilmemesi hâlinde, reddi istenen hâkim davaya bakmaya devam eder. Somut olayda; ret talebi HMK 42. maddesi gereğince merci tarafından incelenmiştir. Talebi inceleyen mercinin H.M.K.'...
Somut olayda borçlu vekilinin eski hale getirme talebi ile birlikte Dairemizin onama ilamı hakkında nedenlerini de belirterek karar düzeltme isteminde bulunmadığı görüldüğünden, borçlunun eski hale getirme talebi reddedilmelidir. SONUÇ : Borçlunun eski hale getirme talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle (REDDİNE), 30/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yine, feragat dilekçesinde tazminat taleplerinden feragat edildiği belirtilmiş ancak eşya talebi hakkında hüküm kurulmamasına ilişkin kanun yollarından feragat edildiğine dair bir irade ortaya konmamıştır. Bu itibarla, erkeğin feragat dilekçesi sadece kendi yararına hükmedilen tazminat taleplerini kapsamakta iken ve bunlara dair istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken, feragatin velayet ve eşya talebi hakkında hüküm kurulmamasına yönelik istinaf başvurusunu da kapsadığından bahisle, velayet ve eşya talebi hakındaki istinaf kanun yolu başvurusunun incelenmemesi yerinde olmamış ve kararın bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 06.10.2020 (Salı)...
İlk derece mahkemesince, davacı-davalı kadının işbu talebi hakkında “usulünce açılmış bir dava bulunmadığı” gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiş ve bölge adliye mahkemesince kadının istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Davacı-davalı kadının talebi boşanmanın eki niteliğinde olmayıp nispi harca tâbidir. Davanın açılması sırasında yatırılan başvurma harcı bu istekleri de kapsar. O halde, davacı-davalı kadının gebelik ve doğum masrafları talebi hakkında açılmış bir dava bulunmakla birlikte, dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden nispi harç tamamlanmamıştır. Mahkemece, davacı kadına dava dilekçesinde yer alan bu istekleri ile ilgili olarak nispi harcın tamamlanması için süre verilmesi(Harçlar Kanunu m. 30-32) ve harç eksikliği tamamlandığı takdirde işin esasının incelenmesi; tamamlanmadığı takdirde Harçlar Kanunu m.30 uyarınca işlem yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....