Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine, feragat dilekçesinde tazminat taleplerinden feragat edildiği belirtilmiş ancak eşya talebi hakkında hüküm kurulmamasına ilişkin kanun yollarından feragat edildiğine dair bir irade ortaya konmamıştır. Bu itibarla, erkeğin feragat dilekçesi sadece kendi yararına hükmedilen tazminat taleplerini kapsamakta iken ve bunlara dair istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken, feragatin velayet ve eşya talebi hakkında hüküm kurulmamasına yönelik istinaf başvurusunu da kapsadığından bahisle, velayet ve eşya talebi hakındaki istinaf kanun yolu başvurusunun incelenmemesi yerinde olmamış ve kararın bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 06.10.2020 (Salı)...

    İlk derece mahkemesince, davacı-davalı kadının işbu talebi hakkında “usulünce açılmış bir dava bulunmadığı” gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiş ve bölge adliye mahkemesince kadının istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Davacı-davalı kadının talebi boşanmanın eki niteliğinde olmayıp nispi harca tâbidir. Davanın açılması sırasında yatırılan başvurma harcı bu istekleri de kapsar. O halde, davacı-davalı kadının gebelik ve doğum masrafları talebi hakkında açılmış bir dava bulunmakla birlikte, dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden nispi harç tamamlanmamıştır. Mahkemece, davacı kadına dava dilekçesinde yer alan bu istekleri ile ilgili olarak nispi harcın tamamlanması için süre verilmesi(Harçlar Kanunu m. 30-32) ve harç eksikliği tamamlandığı takdirde işin esasının incelenmesi; tamamlanmadığı takdirde Harçlar Kanunu m.30 uyarınca işlem yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....

      Bu nedenle asıl temyiz talebi esasa girilmeden reddedilirse, katılma yolu ile temyiz talebi de reddedilir. Bu durumda, davalı 3.kişinin temyiz talebi esasa girilmeden reddedildiğinden, katılma yoluyla temyiz talebinde bulunan şikayetçi alacaklı vekilinin temyiz talebinin de 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK.’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nin 366. ve 348/2. maddeleri uyarınca REDDİNE, 23/01/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : 1- Van Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/1097 sayılı soruşturma dosyasına ilişkin tazminat talebi ile ilgili olarak; 100 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine 2- İstanbul 14....

          Mahkemece harcama yetkisi talebi yönünden görevsizlik, araç alımına izin talebi yönünden ise reddine karar verilmiş, hüküm talep eden vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Talep eden vasi vekili dilekçesinde, özürlüye ait eski aracın satımından elde edilen paranın özürlüye yeni bir araç alınması için harcamaya ve bu parayla yeni araç alımına izin verilmesini talep etmiş, mahkemece harcamaya izin talebi yönünden vesayet makamının yetkili olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı, yeni araç alımına izin verilmesi talebi yönünden ise, alınmak istenen aracın kısıtlıya ek mali külfet getireceği, kısıtlının bu kadar yüksek model ve meblağlı bir araca ihtiyacı olduğuna dair bir delil de sunulmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir....

            Sonuç: Hüküm fıkrasının 1. paragrafının b, c, d, e fıkralarının hükümden tamamen çıkartılarak, yerlerine “b) Takdir edilen 723,00 TL fazla mesai ücret alacağının 500,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte, bakiyesinin ıslahta faiz talebi olmadığından faizsiz olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, c) Takdir edilen 387,00 TL genel tatil ücret alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte, bakiyesinin ıslahta faiz talebi olmadığından faizsiz olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, d) 536,64 TL yıllık ücretli izin alacağının 500,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, bakiyesinin ıslahta faiz talebi olmadığından faizsiz olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, e) 1.379,94 TL ücret alacağının 1.358,50 TL'sinin dava...

              Ne var ki, mahkemenin 19.06.2013 tarihli ve 2012/549 Esas, 2013/411 sayılı kararı ile yıkım talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, Dairenin 05.06.2014 tarihli ve 2014/7451 Esas, 2014/11072 Karar sayılı bozma ilamında yıkım talebi hakkındaki karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararın bozma kapsamı dışında bırakıldığı, mahkemece de bozma ilamına uyulmasına karar verildiği gözetildiğinde, yıkım talebi hakkında davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Hâl böyle olunca; yıkım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken kabul kapsamına alınmış olması isabetsizdir. Davalıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Hukuk Dairesince ecrisimil talebi ve buna bağlı vekalet ücretine yönelik hüküm açısından 6100 sayılı HMK'nın 341, 346/1 ve 352. maddeleri gereğince taraf vekillerinin istinaf dilekçelerinin reddine; elatmanın önlenmesi talebine ilişkin vekalet ücreti yönünden davalı vekilinin istinaf başvurusunun, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, elatmanın önlenmesi talebi yönünden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile istinaf incelemesine konu yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, dava konusu 1003 parsel yönünden davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine; 786, 1897, 1900, 1904, 1907, 1908, 1910 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin ecrimisil talebi yönünden davanın reddine; 786, 1897, 1900, 1904, 1907, 1908 ve 1910 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin elatmanın önlenmesi talebi yönünden dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına kesin olarak karar verilmiştir....

                  ''Doğal hakim ilkesi gereği'' talebi inceleyecek ve sonuçlandıracak olan da halen görevli ve yetkili mahkeme olan ... 4. ATM'dir. Zaten 4. ATM kararını kanun yolu açık olmaksızın ve kesin olmaksızın vererek henüz dosyayla olan hukuki bağını koparmamıştır. Zaten bu durum dahi ... 4. ATM'nin talebi karara bağlamakla görevli ve yetkili mahkeme olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır. Kaldı ki bir an için aksi düşünüldüğü takdirde tebligat eksikliği, gönderme dilekçesi eksikliği, merci tayinine rağmen yanlış mahkemeye gönderme gibi hallere bağlı olarak tevzi müdürlüğünce dava dosyasının yeniden gönderildiği yeni mahkemeyi davaya bakmaya zorunlu tutmak usulen mümkün olmadığı gibi usul ekonomisine de açıkça aykırıdır. Öte yandan UYAP sisteminin amacına aykırı olacak ve UYAP sistemindeki tevzi algoritmasının dahi bozulmasına yol açabilecek şekilde talebi incelemekle görevli ve yetkili olan mahkemenin bu görev ve yetkisinin sona ereceğini kabul etmek bu açıdan da mümkün değildir....

                    suçuna yönelik temyiz talebi incelendiğinde; Müşteki 04/06/2014 tarihli celsede alınan beyanında sanıkların eylemlerinden kaynaklanan tüm zararı ödediklerini söylemesi karşısında sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan TCK'nın 168/2 maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...'...

                      UYAP Entegrasyonu