Dolayısıyla, menfi tespit davasına bakan mahkemece, asıl alacağın tamamı dışında, alacaklının, gecikmeden doğan zararları karşılamak için asıl alacağın % 15’i tutarını da içerir teminat mektubu talep ettiği görülmektedir. İİK.nun 72/3 maddesinde; “(Değişik: 9/11/1988 - 3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. (1)” düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre, alacaklının, ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almasından doğan zararlarını (takip borçlusu tarafından) dava dosyasına sunulan teminattan alması, buna dair mahkemece kurulacak hükmün kesinleşmesine bağlıdır....
Mahkemece 04/08/2022 tarihli ara kararı ile; davacının tedbir talebinde bulunduğu davalıya ait menkul ve gayrimenkullerin dava konusu olmadığından şartları oluşmayan ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili 12/08/2022 tarihli dilekçesi ile, taraflar arasındaki sözleşmenin feshi nedeniyle oluşan kurum zararının giderilmesi için dava açıldığını, dava konusu alacağın teminat altına alınmasını teminen, müvekkilinin kamu tüzel kişisi olduğunu ve işin aciliyeti hususu da gözetilerek teminatsız olarak ve duruşma açılmaksızın dosya üzerinden ihtiyati tedbir kararı verilmesinin talep edildiğini, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen 04/08/2022 kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının çok sayıda borcu bulunduğunu, açılan haklı davada ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde telafisi mümkün olmayan bir zarar doğacağını belirterek, mahkemece verilen 04/08/2022 tarihli kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
a devredildiğini, ihtiyati tedbir için aranan ispat koşulunun dava ikame edilmesi ile sağlandığını, mahkemece bu hususun göz ardı edildiğini, yerleşik içtihatlar ve somut olay değerlendirildiğinde ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmesi halinde davalıların zararının doğmayacağını, yahut doğan zararların yatırılacak teminat ile koruma altına alınacağını, ancak tedbir verilmemesi durumunda müvekkilinin hak kaybını önlemenin mümkün olmayacağını, ihtiyati tedbire konu uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesinin yanlış değerlendirildiğini, yerel mahkeme tarafından dava açılırken talep edilen ve akabinde ayrıca talep edilen ihtiyati tedbir taleplerinin ikisinin de reddine dair verilen kararların ayrı ayrı kaldırılarak, İhtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile; ... Dış Ticaret Limited Şirketi'nin sahibi görünen ...'...
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ortaklığın giderilmesi davasının çift taraflı davalardan olduğunu verilen karar taşınmazın aynı ile ilişkili olduğunu, davanın açılması sonrasında davalıların salt davada taraf olmama, mahkemeyi takip etmeme saikleri ile paylarını 3. kişilere devir etmeleri halinde taraf teşkili sağlanamayacağından dolayı mahkemenin bitmesinin imkansız hale geleceğini, mahkeme hakiminin davanın uzamaması için gerekli önlemleri ve tedbirleri almakla ve en hızlı şekilde uyuşmazlığı çözmekle yükümlü olduğunu ancak tedbir taleplerinin kabul edilmeyerek yargılamanın uzamasına sebebiyet verildiğini belirterek yerel mahkemenin ihtiyati tedbir taleplerinin reddine yönelik kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER:Dava; taşınmaza ait kroki, tapu kaydı, imar durumu ve tüm dosya kapsamı. GEREKÇE:Dava ortaklığın giderilmesi, ihtiyati tedbir talebi ise dava konusu taşınmaza satılamaz devredilemez şerhi konulması istemine ilişkindir....
Şubesinden verilen 07/01/2022 tarihli ... nolu 50.000 TL bedelli kesin ve süresiz banka dekontunu sunmuş ve 11/01/2022 tarihli dilekçe ile işbu teminat mektubunun kabul edilmesini ve dava konusu yere verilen 11/01/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının uygulanmasını talep etmiş ve mahkemece bu talep yerinde görülerek ihtiyati tedbir kararı uygulanmış, ilgili tapu sicil müdürlüğüne de bu yönden 12/01/2022 tarihli müzekkere gönderilmiştir.Davalı vekili sunduğu dilekçe ile işbu ihtiyati tedbir ara kararına ve sunulan teminat mektubuna itiraz ederek, sözkonusu ihtiyati tedbir kararı için verilmediğinden ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalkmış sayıldığını, bu nedenle sunulan banka teminat mektubunun reddine ve buna istinaden tapuya yazılan ihtiyati tedbir yazısının da iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan bu itirazı duruşmalı olarak incelenmiş; 02/03/2022 tarihli duruşmada taraf vekilleri hazır olmuş, mahkemece beyanları alınmış, yani dinlenmişler...
GEREKÇE: Dava, bir adet araç üzerindeki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında davacılar vekilinin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmesi üzerine, mahkemece talebin reddine,ortaklığın giderilmesi davası açılmış olduğu hususun araç kaydına şerh düşülmesine karar verilmiş olup davacılar vekili tarafından ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara karara yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İhtiyati tedbir hususu 6100 sayılı HMK'nun 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir....
edildiğini, yerel mahkeme tarafından hangi koordinatların tahsisli olduğu ve hangi koordinatlarda çalışmalar yapıldığı hususunun göz önünde bulundurulmadığının mahkemece keşif yapılmadan ve mevcut durum tespit edilmeden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, açılan davanın tahsis kararının iptaline ilişkin bir dava olmadığını, bu hususun ayrıca dava konusu yapıldığını, bu nedenlerle yerel mahkemenin 16/11/2020 tarihli ara kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
İhtiyati hacze itiraz eden davalı ... vekili, itiraz dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını tekrarlamış ve davacının dava dilekçesinde ihtiyati haciz değil ihtiyati tedbir talep ettiğini, ihtiyati haciz kararına dayanak denetim raporunun davacının kendi çalışanı tarafından hazırlandığını, kredi tahsis kararında kredinin ana para risk tutarının üzerinde nakit blokajlı olarak tahsis edildiğinin sabit olduğunu, zira 12.000.000 USD için 13.000.000 USD'lik mevduat rehni alındığını, zarar varsa ispatının yargılamaya muhtaç olduğunu, müvekkilin genel kurulda ibra edildiğini ve yine müvekkilinin mal kaçırma şüphesinin bulunmadığını beyanla karara itiraz etmiştir....
Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanunu'nun 72/3. maddesinde; "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir" denilmektedir. Bu madde hükmüne göre icra takibinden sonra açılacak menfi tespit davasında teminat karşılığında olsa dahi ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulması imkanı bulunmamakta ise de davacının talebinin, çoğun içinde az da vardır kuralı gereği, İİK'nın 72/3....
Kişilere devir, satış ve temlikinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararının kaldırılması halinde ileride giderilmesi güç ve telafisi imkansız zararların doğabileceği ihtimali bulunduğundan mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararının devamına, ihtiyati tedbirin kaldırılması isteminin reddine..." gerekçesiyle karar verilmiştir....