Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 1999/1358 Esas sayılı dosya alacağının yer aldığı, sıra cetveline itiraz edilmesi üzerine ortada kesinleşmiş bir sıra cetvelinin bulunmadığının belirlenmesine, İİK'nun 142/a maddesi uyarınca sıra cetveline itiraz edilmesi halinde alacaklının teminat mektubu ibraz ederek payına düşen meblağı tahsil edebilecek olup, teminat mektubunun alacaklının tahsil ettiği meblağın tamamı ile bu meblağın iadesinin gerekmesi halinde, tahsil tarihinden iade tarihine kadar geçecek süreye ilişkin faizi kapsamasının gerekmesine, davacı tarafça sunulan teminat mektubunun ise sıra cetvelinde taraflarına isabet eden miktar kadar kadar olduğu, ilk derece mahkemesince şikayetin reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    çok sonrasında tahsil edildiği tespit edilmiştir....

      dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, Borçlu 15/09/2020 tarihinde icra dosyasındaki tüm alacak kalemlerine itiraz ederek borcu olmadığı yönündeki itirazı sonucunda takibin durdurulduğunu Ancak; borçlunun yaptığı itirazın haksız olması nedeniyle tarafımızca itirazın iptali davası açmak üzere hazırlık yapıldığı esnada 02/07/2015 tarihli dosya hesabında yazılı ancak icra müdürlüğü alacağı olan tahsil harcınında takip alacağına dahil edildiği fark edildiğini tahsil harcının, müvekkilin alacağı olmaması nedeniyle icra dosyasında bulunan tahsil harcı dışında kalan ve müvekkile ait alacaklar için itirazın iptali davası açıldığını, Tahsil harcının , itirazın iptali davasına konu edilmediğini, Yerel Mahkeme tarafımızca başlatılan Kayseri Genel İcra Dairesinin 2020/243144Esas sayılı dosyasında müvekkilin alacağı olmayan tahsil harcınında dahil olduğu, bu nedenle borçlunun takibin toplam bedeline itiraz etmekte haklı olduğu, tahsil harcı dışında kalan miktarı bilmesinin mümkün olmadığı...

      Görüldüğü gibi; 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca, süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir. Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının ve ödeme emrinin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için "ödeme emri" çıkarılmadan haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır....

        Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....

          Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun hükümleri uyarınca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davalara bakmakla görevli yargı yerinin idarî yargı olduğu sabit ise de; bir idari para cezasının tahsil işlemlerine başlanılabilmesi için kesinleşmiş olmasının gerekeceği, idari para cezasının iptali için dava açılması durumunda kesinleşmiş bir amme alacağından bahsedilemeyeceği, tahsil işlemlerine amme alacağına karşı açılan davanın kesinleşmesinden sonra başlanması gerekeceği gibi muterizin itiraz dilekçesi içeriği ve kapsamından, idari para cezasına konu aracın kendine ait olmadığını, kime ait olduğunu bilmediğini, kaybetmiş olduğu ehliyetinin başkası tarafından kullanılması nedeniyle hakkında idari para cezası uygulandığını belirtmek suretiyle bizatihi idari para cezasına itiraz ettiği anlaşılmakla; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Antalya 1....

            Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....

              Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (...) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....

                Bu düzenleme gereğince takip talebine itiraz edilen alacaklının bir sene içinde açacağı “itirazın iptali” davası ile takibe yönelik itirazın iptalini sağlaması mümkündür. Yine Yargıtay içtihatlarında da kabul edildiği üzere, bu yola başvurmayan alacaklının, ister 1 yıllık süre içinde, isterse daha sonra bir alacak (tahsil) davası açarak alacağına kavuşması da 2011/16014-18162 mümkündür. Gerçekten de, alacaklının, başlatmış olduğu icra takibine yapılan itiraz üzerine, “itirazın iptali” davası açma olanağı var iken, tercihini bu yönde kullanmayıp, itiraza uğrayan takip konusu alacağını bir alacak (tahsil) davası ile talep etmesini engelleyen bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır....

                  Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....

                    UYAP Entegrasyonu