Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı kiracı 11.02.2019 tarihli yazılı tahliye taahhütnamesi ile kiralananı 31.12.2019 tarihinde tahliye etmeyi taahhüt etmiştir Eldeki dava 29.01.2019 tarihinde süresinde açılmıştır. Davalı tahliye taahhütnamesinin artış şartı adı altında kendisine imzalatıldığını tahliye taahhütnamesinin geçersiz olduğunu ileri sürmüştür. Davalı TBK 31. maddesi gereğince hata ,hile veya ikrah nedeniyle tahliye taahhüdünün iptali için bir dava açmadığına göre soyut iddiasına değer verilemeyecektir. Hal böyle olunca davanın açıldığı tarihte davacının dava açmakta haklı oluğundan yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulması doğrudur....

İtiraz ve şikayet boşaltmayı durdurmaz ve mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmez." şeklindeki düzenleme uyarınca ilamda davalı görünen tarafa taşınmazın boşaltılması için tahliye emri gönderilmesinin mümkün olduğu, somut olayda Göynük İcra Müdürlüğü'nün 2020/120 esas sayılı dosyası üzerinden Göynük Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/93 esas 2016/462 karar sayılı ilamı ek yapılarak gönderilen "Tahliye Muhtırası'' incelendiğinde tahliye emrinde açıkça "Yukarıda belirtilen taşınmazın işbu muhtıranın tebliği tarihinden itibaren (15) gün içinde tahliye ve teslim etmeniz; bu müddet içinde tahliye ve teslim etmezseniz, Kamulaştırma Kanunu’nun 20 nci ve İcra İflas Kanununun 26 ncı maddeleri gereğince ilâm hükmünün zorla icra olunacağı ihtar olunur. "şerhini içerdiği, tahliye emrinin Kamulaştırma Kanunu'nun 20. maddesine uygun düzenlendiği, kaldı ki söz konusu tahliye muhtırasının iptaline yönelik bir şikayette bulunulmadığı da anlaşılmıştır....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; eldeki davada dayanak teşkil eden icra dosyasından gönderilen tahliye emrinin incelendiği vakit görüleceği üzere sözleşme süresinin 1 yıl olarak belirtildiğini, oysa ki takibe dayanak kira sözleşmesi 5 yıllık olup, 1 yıl da opsiyonlu olduğunu, geçerli olduğu iddia edilen tahliye taahhütnamesi adlı evrakın kira sözleşmesi imzalanırken boş şekilde imzalanmış olduğunu, davacı tarafından sonradan tarih atılarak işlem başlatıldığını, her ne kadar tahliye emrinde 05/02/2021 tarihinde taşınmazın tahliye edileceği belirtilmiş ise de kira sözleşmesinin düzenlendiği tarih olan 14/01/2021 tarihinde boş şekilde imza altına alınan tahliye taahhütnamesinin sonradan tarih atılarak doldurulduğunu, müvekkilinin 15/10/2020 tarihli bir tahliye taahhütnamesi imzalamadığını, tahliye emri ekindeki tahliye taahhütnamesinin kiraya verenin baskıları sonucu boş şekilde kira sözleşmesi ile birlikte imzalandığını, tarihlerin sonradan doldurulduğu yazı yaşı ve imza ile boş olan...

İtiraz ve şikayet boşaltmayı durdurmaz ve mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmez." şeklindeki düzenleme uyarınca ilamda davalı görünen tarafa taşınmazın boşaltılması için tahliye emri gönderilmesinin mümkün olduğu, somut olayda Göynük İcra Müdürlüğü'nün 2020/128 esas sayılı dosyası üzerinden Göynük Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/180 esas 2017/341 karar sayılı ilamı ek yapılarak gönderilen "Tahliye Muhtırası'' incelendiğinde tahliye emrinde açıkça "Yukarıda belirtilen taşınmazın işbu muhtıranın tebliği tarihinden itibaren (15) gün içinde tahliye ve teslim etmeniz; bu müddet içinde tahliye ve teslim etmezseniz, Kamulaştırma Kanunu’nun 20 nci ve İcra İflas Kanununun 26 ncı maddeleri gereğince ilâm hükmünün zorla icra olunacağı ihtar olunur. "şerhini içerdiği, tahliye emrinin Kamulaştırma Kanunu'nun 20. maddesine uygun düzenlendiği, kaldı ki söz konusu tahliye muhtırasının iptaline yönelik bir şikayette bulunulmadığı da anlaşılmıştır....

Takip dosyasında, 26/07/2022 tarihinde taşınmazın tahliye ve teslimi için mahalline gidildiği, alacaklı vekilinin davacı borçluya tahliye için 15 günlük ek süre verilmesi yönündeki beyanı üzerine davacı şikayetçiye taşınmazı boşaltması için 15 gün süresinin olduğu ihtaratlı not kağıdının kapıya asıldığı anlaşılmıştır. Davacı şikayetçi vekilince, müvekkilinin tarihsiz bir yazı ile oturduğu evden tahliyesinin istendiği, 15 günlük tahliye süresinin ne zaman başladığı ve bittiğinin belli olmadığı ileri sürülmüş ise de; davacının kapısına asılan tahliye notu davacı borçlunun bilgilendirilmesi mahiyetinde olup, söz konusu notta tahliye süresinin ne zaman bittiğinin belirtilmemesinin bir önemi bulunmamaktadır. Kanuni düzenlemeye uygun ve şikayet konusu edilmemiş olan tahliye muhtırası davacı şikayetçi T1 01/09/2020 tarihinde tebliğ ediliğine göre tahliye esnasında yeniden süre verilmesine yönelik yasal bir zorunluluk da bulunmamaktadır....

İtiraz ve şikayet boşaltmayı durdurmaz ve mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmez." şeklindeki düzenleme uyarınca ilamda davalı görünen tarafa taşınmazın boşaltılması için tahliye emri gönderilmesinin mümkün olduğu, somut olayda Göynük İcra Müdürlüğü'nün 2020/115 esas sayılı dosyası üzerinden Göynük Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/150 esas 2017/312 karar sayılı ilamı ek yapılarak gönderilen "Tahliye Muhtırası'' incelendiğinde tahliye emrinde açıkça "Yukarıda belirtilen taşınmazın işbu muhtıranın tebliği tarihinden itibaren (15) gün içinde tahliye ve teslim etmeniz; bu müddet içinde tahliye ve teslim etmezseniz, Kamulaştırma Kanunu'nun 20 nci ve İcra İflas Kanunu'nun 26 ncı maddeleri gereğince ilâm hükmünün zorla icra olunacağı ihtar olunur." şerhini içerdiği, tahliye emrinin Kamulaştırma Kanunu'nun 20. maddesine uygun düzenlendiği, kaldı ki söz konusu tahliye muhtırasının iptaline yönelik bir şikayette bulunulmadığı da anlaşılmıştır....

İcra Müdürlüğünün 2022/6254 Esas sayılı dosyası ile T2 vekilince T4 ile T3 aleyhine 15/12/2021 düzenleme, 06/10/2022 tahliye tarihli taahhütnameye dayalı olarak takip başlatılmış, borçlulara örnek 14 ödeme emirleri 10/11/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, yasal sürede 15/11/2022 tarihinde borçlular vekili tarafından müvekkilleri tarafından karşı tarafa verilmiş olan herhangi bir geçerli tahliye taahhüdü bulunmadığı, dosyaya konu kira sözleşmesinin yenilendiği, ekim 2022 dönemine ait kira bedelinin de yasal artış ile alacaklı kiralayan hesabına, tahliye emrine tüm teferruatı ile itiraz edildiği beyanı ile itiraz edilmiştir. İİK'nın 272. maddesi gereğince, tahliye taahhüdünde belirtilen tahliye tarihinden itibaren 1 ay içinde dava açılması ya da bu süre içinde icra takibi başlatılması gerekmektedir....

D:1 Konyaaltı Antalya adresinden tahliyesi için icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu ve davalının itirazının iptali ve taşınmazdan tahliyesi için huzurdaki davanın açıldığı, davalının tahliye taahhütnamesinin sonradan doldurulduğunu ve TMK' nın 194. maddesine göre eşi ile birlikte aile konutu olarak kullandığından eşin rızası olmaksızın düzenlenen taahhütnamenin geçersiz olduğunu beyan ederek takibe itiraz ettiği, tahliye taahhütnamesinin incelenmesinde tahliye tarihinin 10/01/2019 olduğu ve düzenlenme tarihinin ise 15/10/2018 olduğu yine dosya içeresindeki kira sözleşmesinin incelenmesinde kira başlangıç tarihinin 19/08/2016 olduğu buna göre tahliye taahhüdünün kira sözleşmesinin başlangıcından 2 yıl sonra düzenlendiği, her ne kadar davalı tahliye taahhüdünün sonradan doldurulduğunu beyan etmiş ise de davalının bu iddiasını kanıtlar mahiyette usulüne uygun delil sunamadığı bu nedenle iddiasını ispat edemediği, tahliye taahhüdünün geçerli olduğunun kabulü...

İtiraz ve şikayet boşaltmayı durdurmaz ve mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmez." şeklindeki düzenleme uyarınca ilamda davalı görünen tarafa taşınmazın boşaltılması için tahliye emri gönderilmesinin mümkün olduğu, somut olayda Göynük İcra Müdürlüğü'nün 2020/123 esas sayılı dosyası üzerinden Göynük Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/175 esas 2017/337 karar sayılı ilamı ek yapılarak gönderilen "Tahliye Muhtırası'' incelendiğinde tahliye emrinde açıkça "Yukarıda belirtilen taşınmazın işbu muhtıranın tebliği tarihinden itibaren (15) gün içinde tahliye ve teslim etmeniz; bu müddet içinde tahliye ve teslim etmezseniz, Kamulaştırma Kanunu'nun 20 nci ve İcra İflas Kanunu'nun 26 ncı maddeleri gereğince ilâm hükmünün zorla icra olunacağı ihtar olunur." şerhini içerdiği, tahliye emrinin Kamulaştırma Kanunu'nun 20. maddesine uygun düzenlendiği, kaldı ki söz konusu tahliye muhtırasının iptaline yönelik bir şikayette bulunulmadığı da anlaşılmıştır....

İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/560 Esas - 2022/48 Karar sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T3 hakkında müvekkiline taahhüt etmiş olduğu Zümrütova Mahallesi, Sinanoğlu Caddesi, 1905 Sokak, No:2 Daire 10 Muratpaşa/Antalya adresinde kaim kiralananı 09/06/2021 tahliye tarihli tahliye taahhütnamesine istinaden müvekkili tarafından başlatılan Antalya Genel İcra Dairesi 2021/84589 Esas Sayılı icra takibine borçlu davacının itiraz etmesi neticesinde anılan icra takibi durduğunu, tahliye tarihi ödeme emrine sehven 07/06/2021 tarihi olarak yanlış yazılmış olsa da davanın konusunu oluşturan Antalya Genel İcra Dairesi 2021/84589 Esas Sayılı icra takibi dosyasında dayanak belge olarak mevcut olan tahliye taahhüt namesinde tahliye tarihinin 09/07/2021 tarihi olduğunu, anılan icra takibi dosyasında tahliye borçlusuna tahliye emri 09/07/2021 tarihinde gönderildiğimi...

UYAP Entegrasyonu